~6~

480 82 33
                                    

Chan

Bir kaç gün sonra hepimiz hazır olabildiği-
mizi düşünmüştük. Bize kıyasla Jisung hâlâ biraz tedirgin duruyordu. Ne kadar bizimle birlikte de olsa fazla istekli değildi. Onu ta-
nımadığımız için. Eğer babası gibi birisi değilse bir şey yapamamasından korkuyor. Yine de bir kaç kere tekrar tekrar sordu. Emin miyiz diye. Ben kararlıydım, eğer birisi benim en değerlilerime zarar verecek olursa ben de onlara zarar verirdim. Jisung böyle konularda fazla düşünür. Gerçi,her zaman düşünür ama böyle olduğunda biraz daha fazla.

Changbin konumun fazla uzak olmadığını söylemişti. Ben ve Hyunjin de yine her şeyi kontrol ettikten sonra çıkacaktık. Changbin bana benim gelmememi, onların daha az dikkat çekebileceğini söyledi. Hava karanlıktı. Ama yine de hiçbir şeyi riske atamazdım. Onlari hem izleyecek,hem de dinleyecektim. O yüzden sorun olmayacaktı. Jisung'a da kalabalık olmasak daha iyi olur dediler. Jisung zaten hâlâ pek istemiyordu. O da sıkıntı yapmadı.

Önce tedbirli gidiyorlardı. Sonrasında kimse şüphelenmeyince daha rahat davranmaya başladılar. Sadece dışarıda bir kaç kişi vardı. Onları da atlatmaları zor olmamıştı. Hyunjin önden gidip kontrol etmişti, Changbin Hyunjin'in arkasından girmişti. Fazla zaman geçmeden gelmişlerdi. Geldiklerinde de Hyunjin'in kucağında birisi vardı. Benden küçük olduğu uzaktan bile belliydi. Daha hızlı şekilde gelip arabaya binmişlerdi. Ben ön koltukta olduğum için hepsi bindikten sonra sürmeye başlamıştım. Hyunjin de bir kaç dakika sonra konuşmaya başlamıştı.

"Cidden, Jisung'un da dediği gibi babası gibi birisi değil sanırım. Uyuyor gibiydi ama emin olamadık. Yakalanmak tercihimiz değil." Jisung dinlerken de bir şey söyleyecek gibi bakıyordu. "Şimdi ne olacak? Gördünüz değil mi? Babası gibi birisi değilmiş işte. Neden babası değil de sadece adını bildiğimiz bu çocuk?

Changbin de asıl amacı hatırlatmak için konuşmaya başladı. "Jisung onlar bizden birisini değil,en değerlimizi öldürmedi mi? Biz de aynısını yapıyoruz."

Jisung Changbin'in cevabına karşılık vermeden önüne dönmüştü. Changbin ön koltukta diğer üçüyse arka koltuktalardı. Eve geldikten sonra Changbin yukarı odaya çıkarmıştı. Şu anlık bir işim yoktu,bu yüzden ben de yanına gitmeyi düşünmüyor-
dum. Ne yapacaksam yarın bakacaktım.

Hepimiz aşağıya indiğimizde Changbin de konuşmaya başladı. "Beklediğimizden daha kolaydı. Madem onun için değerli,neden bu kadar korumasızdı? Ya gerçekten onun için değerli değil,ya da korumayı bilmiyor. Ama böyle bakınca da korumayı bilmiyor gibi." Changbin sonrasında gülmüştü. Haklıydı da. Madem değerli neden korumayı bilmiyor?

Fazla geçe kalmadan uyuycaktım. Dışarıda onlar kadar az korumamız yoktu. Daha rahat olabilirdim. Jisung'un odası yukarıdaydı. Bizim aşağı kattaydı. Hepimiz odalara geçmiştik. Zaten uykum da olduğu için kolayca uyumuştum.

Seungmin

Gözlerimi açtığımda neresi olduğunu bilmediğim bir yerdeydim. Tek bildiğim evde olmadığımdı. Oradan daha kötü neresi olabilirdi ki? Kapı da kilitliydi. Yapacağım hiçbir şey işe de yaramayacaktı. Yine de nerede olduğumu bilmek isterdim. Bir kaç dakika sonra kapının önünde ayak sesleri duymuştum. Kim olduğunu bilmediğim için tedirgin olmuştum. Kapının kilidi de yavaşça çevrilmişti. Kapıyı açan kişi 20'li yaşlardaydı. Büyük durmuyordu. Bir şey yapacak birisi gibi de değildi. Sessizce konuşmaya başladı. "Merhaba şimdi seninle konuşabilirim ama sessiz olman gerekiyor."

Dediği şey karşısında da sessiz kalmıştım. Ne diyeceğini bilmiyordum. Ben yüzüne bakarken konuşmaya başladı. "Tamam biliyorum beni de tanımıyorsun ama sana bir şey olacağını düşünmüyorum. Ben Jisung sen de Seungmin sanırım?"

Adımı biliyordu. Ama ben onu tanımıyordum. Dediğine karşılık kafamı onaylar şekilde salladım. O da daha samimi olmak ister gibi sürekli konuşuyordu. "Babanın nasıl birisi olduğunu biliyorsundur. Bizden birinin köpeğini öldürdü. Çok geçmedi ve Chan yani köpek onundu. Çok bağlıydı ona ayrıca bir kaç kez de mail geldi bize. Adını da oradan biliyorum."

"Yani? Benim neden burada olduğumu anlamıyorum."

"Nasıl anlatmalıyım? Chan eğer birisi ona kötü bir şey yaptıysa karşılığını verir desem anlar mısın?"

"Anladım. Ama onun için pek fark etmeyecek. Babam için yani beni aramaya bile tenezzül etmeyecek. Başınız da belaya gitmez merak etmeyin. Ayrıca neden geldin?"

"Ben Chan'ın fikrini değiştirmeye çalışacağım. Şimdi gidiyorum, geldiğimi de birisini görürsen söyleme. Uzun boylu olan Hyunjin,ben Jisung,benden kısa olan Changbin diğerimiz de Chan. Gidiyorum?"

Gidiyorum dedikten sonra hızlıca çıkmıştı. Yani akıllarınca babamın değerlisi de benmişim. Yanlış düşünmüşler. Benim için bir şey değişmeyecek. Odada uyuyakalmış-
tım. Ne olacağını bilmeyerek.

Şimdi düşünün bizim saf Chan'ın suratını LALDEPKFWODKPSPWKDOWJFEOFJ

Daha nasıl devam ettireceğimi bilmiyorum taslakta bölüm kalmadı

Oy vermeyi unutmayınn

My Fate ~Chanmin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin