Jeongguk gözlerini aralamış ancak yanında kimseyi görememişti. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu. Aslında kalksa hissederdi ama yanında fazla rahat uyumuştu.
Hissetmemişti gidişini.Açılan kapı ile kafasını o tarafa çevirdi. "Saat kaç old- AAAHH!" Kafasını direkt yastığa gömerken gözlerini sıkıca kapattı.
"Sen ne zaman uyandın?"
"Yeni uyandım! Ahh, üzerine bir şey giyer misin?"
"Kıyafet alıp çıkacağım." Taehyung'un üzerinde bornoz vardı. Bedenini görmemişti Jeongguk ama ona rağmen çığlık atmıştı.
Hızlıca kıyafet alıp banyoya geçmişti. Üzerini giyip saçlarını kuruttu. Çıktığında çocuğun hala yastıktan kaldırmadığı kafasına bakıp güldü.
"Giyindim merak etme."
Jeongguk ne bir şey demiş ne de kafasını kaldırmıştı. Ona bir şey oldu diye endişelenen Taehyung, yanına gidip sırtüstü yatırdı. Nefesi düzenli olan çocuğu görünce sırıttı.
"Ne çabuk uykuya daldın öyle."
Üzerini örtüp odadan çıktı. Aşağıya inerken telefonu titredi. Kulağına götürüp konuşan adamı dinlerken aşağıya inmişti bile. Dışarıda biraz işi vardı. Bu yüzden kapıya not bıraktı ve evden ayrıldı.
...
3 saat sonra Taehyung eve geldi. İşini halletmişti, geri kalan belgeleri ise evde halledecekti. Boş kalmayı sevmezdi.
"Jeongguk!"
İçeride çocuğu aradı. Odasına baktığında boş olduğunu gördü. Evde yavaşça dolanırken camdan dışarı baktı. Jeongguk bahçede oturuyordu. Aşağıya indi büyük bir sakinlikle ve yanına ilerledi.
"Hava çok güzel, değil mi?"
Jeongguk onun sesini duyduğu anda arkasını döndü. Gördüğüne sevinmişti. Kocaman evde tek kalmak kendini biraz kötü hissettirmişti. Taehyung'un sorusuna ise onaylayan mırıltılar çıkardı. Büyük olan oturmadan durdu.
"Ben içerideyim, işim var biraz. Bir şey olursa gel yanıma."
Jeongguk başını sallayıp onu onayladı. Taehyung ise önce odasına geçip üzerini değiştirdi. Ardından aşağı kattaki çalışma odasına indi ve halletmesi gereken belgeleri çıkardı.
Aslında bunları yapacak elemanı vardı. Hiç bir şeyi kendisi yapması gerekmiyordu ancak boş durmazdı. Kendi işlerini halletmeyi seviyordu. Evinde de çok kimseyi bulundurmazdı. Haftada 3 gün gelen bir kadın hizmetli hallederdi her şeyi. Yemek yapar, dolaba koyardı. Her yeri temizler ve toparlardı. Onun dışında eve insan bulundurmazdı acil durumlar haricinde.
....
3 saattir aralıksız çalışıyordu. Yerinden hiç kalkmamıştı, işine fazlasıyla odaklanmıştı. Çalan kapıyla kafasını kaldırdı. Kapıdakinin Jeongguk olmadığını çalış sayısından anlamıştı. Dün gece 2 defa çalmıştı Jeon, şimdi ise kapı 3 defa tıklatılmıştı.
Buz gibi sesi duvarlarda yankı yaptı. "Gel."
İçeri giren bir koruma eğilip içeri girip kapıyı kapattı. Masasının karşısına geçip tekrar eğilip kalktı. Elinde bir dosya vardı. Aceleci bir tavrı vardı, anlatacakları önemli olmalıydı.
"Konuş."
"Efendim geçen gün baskın yaptığımız evin raporları geldi. Evi polis toparlayıp belgelemiş, şimdi elimize geçti. Sizinle paylaşm-"
"Taehyung-ahh!" Çat kapı giren Jeongguk doğruca üzerine koşmuştu. Taehyung şaşırmıştı. Küçük olan koşup doğruca boynuna sarılmıştı. Arkasından iki koruma odaya girdi. Jeongguk'un girmesine izin vermemişlerdi anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Boy -TaeKook- ✓
FanfictionÜlkenin en tehlikeli mafya lideri Kim Taehyung, hapiste tanıştığı adam için oğlunu kaçırıp, kurtarmayı kabul eder. #ukekook -20 #semetae -29