Taehyung, sabah erkenden evden çıkmış ve öğlene doğru eve dönmüştü. Jeongguk uyanmadan eve geçmeyi düşünüyordu ancak öyle olmamıştı. İçeri girip ardından kapıyı kapattı. Kapı sesini duyan Jeongguk ise salondan koşarak gelmiş ve büyüğüne bakmıştı.
"Hoşgeldin Tae-shii!"
Taehyung çocuğun bu haline gülümsedi. "Hoşbuldum Jeongguk."
"Bugün babamın ziyaret günü! Erken gelmene o kadar sevindim ki!"
Taehyung kolundaki saatine baktı. "Üçteydi, değil mi?"
Jeongguk saatini bile biliyor olmasına sevindi. Belki götüremez diye içi içini yemişti ancak şimdi bütün endişeleri uçup gitmişti.
"Evet, üçte başlayacak! Saat beşe kadar sürdüreceklermiş hem de!"
"Tamamdır, kahvaltı yaptın mı sen?"
"Canım evdekilerden istemedi. Bende seni bekledim."
"Canın beni mi istedi?" Taehyung sırıtarak sorduğunda Jeongguk kıpkırmızı kesmişti.
"Hayır! Öyle değil!"
"Ha, istemedin yani?"
"Hayır! Yani istedim! Ama öyle değil! Ya!"
Taehyung çocuğun açıklama yapmaya çalışmasını ama becerememesini gülerek izledi. Jeongguk telaşına karşılık güldüğünü görünce ellerini yüzüne kapattı ve o da kendi haline güldü.
"Dışarıda yiyelim mi? Oradan da babanın yanına geçeriz."
"Olur ama önce giyinmem gerek."
Taehyung, çocuğa yaklaştı ve nazikçe bileklerinden tutarak ellerini yüzünden ayırdı. Jeongguk kafasını kaldırıp ona bakarken Taehyung yüzünü yüzüne yaklaştırdı. Aşağıya indirdiği bileğini okşarken çocuğun gözlerine bakıyordu.
Jeongguk içinden dua ediyordu. "Umarım kalbimin sesini duymuyordur. Yerinden çıkacak resmen!" O kadar heyecanlanmıştı ki kalbi resmen maraton koşuyordu. Büyüğü yüzünü yaklaştırmış gözlerine bakarken ısı kaynağına dönüyor gibi hissediyordu. Yanakları cayır cayır yanıyordu. Kendini sakinleştirmek adına sıkıca gözlerini kapattı. O derin sesi duyana kadar az da ola başarılı olmuş gibiydi.
"Gözlerini aç küçüğüm."
Jeongguk, yavaşça gözlerini açtı. Taehyung yüzüne o kadar yakındı ki kalp krizi geçirecek gibi hissetmişti.
Taehyung çocuğu o kadar öpmek istiyordu ki... Kendini zor tutuyordu. Gözleri dudaklarına kaydığı anda kafasını geriye çekti. Ona emanet edilen birine o şekilde bakamazdı.
"Üzerini değiştir gel, bekliyorum burada."
Jeongguk'un bacakları titriyordu. Hızla onaylayan mırıltılar çıkardı ve koşarak odasına çıktı. Kapıyı kapatır kapatmaz kendini yere bıraktı. Bu adam resmen nefesini kesmişti tek yakınlaşmasıyla.
Üzerine günlük kıyafetlerinden geçirdi ve hızla aşağıya indi. Taehyung, telefonla konuşuyordu. Jeongguk'u görünce gülümsedi ve telefondaki adamın sözlerini kesti.
"Bekleyen daha önemli biri var. Anlaşmaya uygun şekilde yap işte, her zamanki gibi."
Telefondan onaylayan mırıltılar gelince kapattı. Telefonu cebine atınca küçüğünü süzdü.
"Çok güzel olmuşsun." Taehyung küçüğüne bakarak gülümsedi. Jeon ise kararsızdı, bunu fark etmişti.
"Bir sorun mu var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Boy -TaeKook- ✓
FanficÜlkenin en tehlikeli mafya lideri Kim Taehyung, hapiste tanıştığı adam için oğlunu kaçırıp, kurtarmayı kabul eder. #ukekook -20 #semetae -29