1.1

1.3K 97 24
                                    

"Yardım etmemi ister misin?" Jeongguk ona yardım teklif eden kuzenine gülümsedi.

"Hayır, teşekkür ederim. Taehyung her şeyi hazır etmiş zaten. Ben sadece fazladan bardak koydum."

Kapıda duran Taehyung, adamın bozuluşuna sırıtmıştı. Jeongguk'a güveni tamdı. Belki de o yüzden bu kadar rahattı. Jeon'u rahatsız etmediği sürece araya girmeyecekti.

Yavaşça içeri geçip hazır olan masaya oturdu. Jeon her zamanki gibi karşısına oturduğunda Ju-seok ise yanlarına oturmuştu.

Kahvaltı boyunca Jeongguk ile konuşmuşlardı, gülüşmüşlerdi. Birkaç kez hafiften flört etmeye çalışsa da bunların hepsi başarısız denemelerdi. Jeon, her birini geçiştirmeyi ve duymamazlıktan gelmeyi başarmıştı. Taehyung ise söz ona geldiğinde konuşmuş, onun dışında ikiliyi dinlemişti.

Günün ilerleyen saatlerinde de durum değişmişti. Ju-seok olabildiğince Jeon ile konuşuyor ve Taehyung'u görmezden geliyordu.

Oturma odasında oturdukları sırada Jeongguk su içmek için mutfağa kalktığında Ju-seok, ona sert bakışlar sunan adama baktı.

"Ben lavabo için izninizi isteyeyim Bay Kim." Sırıtarak sormuştu. Birbirlerini tanımayan iki yabancı gibi yapsalar da gün sonu için Taehyung'un çok güzel planları vardı. Bazı şeylerin sonu gelmeliydi çünkü.

Ju-seok mutfağa girdiğinde Jeon ona döndü. Şaşırmış olsa da gülümsedi. "Bir şeye mi i- Ne yapıyorsun?"

Jeon şaşkınlıkla kuzenine bakıyordu. Onu tezgahla arasına almış, yüzüne eğilmişti. Kuzeni ise mırıldanarak cevap verdi şaşkın çocuğun sorusuna.

"Çok güzelsin Jeongguk."

"Ben Taehyung'un güzeliyim. Lütfen çekilir misin?"

"Neden Jeongguk? Neden benim değilsin, hm?" Ju-seok iyice Jeon'a yaklaşmış öpmek adına yüzüne yaklaşıyordu iyice.

Jeon yapmak istemese de son çaresinin bu olduğunu bilerek sertçe bir tokat attı. "Bana ne cesaretle böyle yaklaşmaya kalkarsın? İçeride sevgilim var ve sen benim sadece kuzenimsin! Beni herkesten çok seven ve benim onu herkesten çok sevdiğim bir sevgilim varken ne bu hareketler?!"

Taehyung Jeon'un bağırışıyla yerinden fırlayarak mutfağa geldi. Jeon onu görmesiyle hızla ona koşup kocaman sarıldı. Taehyung karşısındaki adamın sınırı aştığının farkındaydı. Tavlayamadığından zor kullanmaya başlamıştı.

"İyi misin küçüğüm?"

"Tae-shi, özür dilerim." Jeon, sanki suçlu oymuş gibi dolmuş gözlerle büyüğünün gözlerinin içine bakıyordu. Taehyung ise hafifçe gülümseyip gözlerinden öptü.

"Doldurma gözlerini güzelim. Biliyorum senin bir şey yapmadığını. Seni biriyle tanıştırma vakti, gel benimle."

Taehyung bakışlarını Ju-seok'a çevirdi. Sinirliydi ama aklındakini erkenden hayata geçirebilecek olması ona zevk vermiyor değildi.

Jeon'un elini tutarken diğer eline telefonu alıp çağrı attı bir numaraya. Kısa sürede içeriye sarı saçlı bir koruma girdi. Taehyung'a saygıdan hafifçe eğildikten sonra ne istediğini bilerekten Ju-seok'a yaklaştı ve sertçe onu tutup ayarladıkları yere götürdüler.

Taehyung'un evi gerçekten büyüktü. Ayrıca bir garajı vardı. Evden biraz yürüme mesafesi olan garajın alt katına götürdükleri adamı bir sandalyeye oturttu koruması ve tek eline kalkmaması adına demire kelepçeledi. Jeongguk ne olduğunu anlayamamıştı. Neden kuzenini buraya getirmişlerdi? Koruma neden hala buradaydı? Taehyung onu kimle tanıştıracaktı? Jeon'un kafasında bir sürü soru vardı ve Taehyung bunun farkındaydı.

My Boy -TaeKook- ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin