-ARIZA-
AY VE GÜNEŞ
"Ay Güneşin dir...""Nereye gitti? Hangi taraf!" "Tamam sakin Emel elbet buluruz." dedim Emel'e. Bir kaç dakkika yerimizde durduk. Konuşmayı Efe başlattı; "Ee ne duruyoruz Emel sen sol taraftan git. Esra sen sağ tarafa git. Bende katları konturöl ediym." "Ama katlar sağ tarafta," dedim,"Yani benle beraber geliyorsun." "Aynen öyle. Merdivenlerin olduğu yerde bir boşluk var, sen oraya giriyorsun ben katları konturöl ediyorum. Hepimiz tamammıyız?"
"Evet..."
"Evet..."Efe bana kafasıyla sağ tarafı işarett etti. Tamam anlamında kafamı salladım. Tam yola koyulduğumuz an bilinmedik bir ses geldi.
"Merhaba hotel sakinleri. Lütfen panik yapmayın. Hotelde büyük bir arıza mevcut. Elimizden geleni yapıyoruz ama sizinde elinizden gelenleri ardına koymanız gerek." "Elimizden birşeymi geliyor p!ç." diye mırıldandı Efe. Ve yine o bilinmedik ses konuştu "Hotelde arıza çok büyük, bu nedenle pencereleri kapatmak zorundayız. Arıza daha fazla büyürse pencerelerdeki elektirikle çalışan panjürlerde de sorun olabilir. Buraya alışmanız gerekiyor. Belki günlerce belki haftalarca belkide aylarca burada kalabilirsiniz. Citten arıza çok büyük. Hepinizden özür dilerim."
Kaşlarımı çattım. İçimdeki duygular karma karışıktı. Hem sinirli hem üzgün hissediyordum. Efe beni düşüncelerimden ayırmak için koluma vurdu. Kaşlarım çatık Efe'ye baktım. Kafasıyla merdivenleri işaretteti ve yürümeye başladı. Peşinden ilerledim. Merdivenlere geldiğimizde Efe ve ben durduk. "Hadi." dedi " sen boşluktan git ben katlara bakıcam tek tek." Kafamı salladım ve cebimdeki kibrit kutusunu çıkartıp bir tane yaktım ve Efe'ye uzattım. "Al lazım olur." gülerek elimdeki kibriti aldı. Efe tam merdivenlerden çıkacakken bana döndü ve çıktığı basamakları yeniden indi. "Telefon numaranı ver de birşey oldumu ararız." Telefon numaramı söyledikten sonra kaytetti. "Tamamdır. Bol şans." "Sanada." Efe merdivenlei yeniden çıktı. Elimdeki kibrit kutusundan bir kibrit çıkartıp yaktım ve korka korka karanlık boşluğa ilerledim.
Elimdeki kibritin yaydığı ışıkta aydınlanan kapıyı gördüm. Kapının kulpunu aşağıya çektiğimde şaşırtıcı bir şekilde kilitli değildi. İstemsizce güldüm ve içeriye korkulu bir adım attım. Elimdeki kibrit elime yetişmeden söndürdüm. Yeni bir kibrit çıkarmak için kibrit kutusunu açtım. İçinde bir kibrit bile kalmamıştı. Kibrit kutusunu yere atıp telefonumu çıkardım. Telefonun flaşını açıp odanın içine tuttum. İlerlemeye başladım. İlerlediğim sırada bir şeye çarptım. Çarptığım şeye bakmak için eğildim ve flaşı yere tuttum.
Üzerinde kurumuş kan olan bir bıçak vardı. Korkudan kalbim duramak üzereydi. Tirtir titriyordum. Telefonum çaldığında hâla şoktan çıkamamıştım. Telefonun sesini kıstım ve telefon flaşını yere tutarak geldiğim yere geri döndüm. Kapıya yetiştiğimde kapının içeride kulpu olmadığını farkettim. "Sıçt!m." diye mırıldandım korkuyla. Belki başka bir çıkış vardır diye ilerlemeye başladım.
Yerde başka bıçaklarda gördüm ama üzerlerinde kan lekesi yoktu. İlerlemeye devam ettiğim ve resmen sonu olmayan odada nereye gittiğimi bilmiyordum. Önüme bakmadan yürüyordum. Yürüdüğüm sırada ayağımda hissettiğim acıyla bir kaç dakkika yerimde kıvrandım. Ayağımın acısıyla yola devam ettim. Bu sefer neye takıldığımı bilmeyip kafamda hissettiğim acıyla yere düştüm. Sonrasında tek hatırladığım bayıldığımdı...
{Efe'nin Anlatımıyla}
Merdivenlerden çıkarken arkamı döndüm ve Esra'ya baktım. Galiba boşluğa girmişti çünkü ortalıkta görünmüyordu. Önüme dönüp merdivenlerden ilerlemeye devam ettim. Elimdeki kibritin ateşi elime yetişmişti. Kimbiri söndürüp yere attım. Üskattaki koridorü aramaya başladım. Açık olan kapılardan girdim çıktım. Koridorun sonunda açık kalan bir kapı gördüm. İçeriye girdim. Aramaya başladım. Bir kaç dakkika orada dolandım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
-ARIZA-
Hayran KurguHer şey hotelde çıkan arızayla başladı. Çıkmaya çalıştılar, kaçmaya çalıştılar. Koştular düşmediler. Peki kutuldularmı?