Naz:Allah rahatlık versin
Efe: sanada baş belası,sana da!Hava kararmıştı herkes çadırlara girip uyuduk ben ise uyuyamıyordum, babamın bana öyle bağırması aklımdan hiç çıkmıyordu.
Yerimde biraz kıpırdandıktan sonra dayanamayıp çadırdan çıktım ve derin bir nefes aldım çadırların ilerisinde küçük bir ateş yakılmıştı oraya gidip oturdum ve istemsizce göz yaşlarıma hakim olamayıp akmalarına izin verdim.
Canım çok acıyordu! gerçekten babamın dediği gibi mi davranıyorum! çocukça,saçma bir şekilde sorumsuzca mı davranıyordum!!
Efe: Baş belası!
Arkamı döndüğümde kötü çocuğu gördüm ve hemen göz yaşlarımı sildim.
Naz: Kötü çocuk senin ne işin var burda?
Efe: Asıl senin ne işin var burda? Hemde gece yarısı tek başına!
Naz: uyku tutmadı
Efe: iyimisin peki?Kötü çocuğun bu sorusuna ne cevap vericeğimi bilmiyordum iyimiyim değilmiyim bilmiyordum...
Naz: bilmiyorum!
Efe: Anlatmak istermisin?Ne oluyor bu çocuğa bilmiyordum gerçekten,bir bakıyorum dünya kötüsü bir bakıyorum iyilik meleği.
Açıkçası iç sesim ona pek güvenme diyordu ama kalbim tam tersini söylüyordu,ona güvenmem gerektiğini.
Efe: biliyorum bana güvenmiyorsun,haklısın da bu yüzden sana anlat diye ısrar etmicem.
Naz: babam! Babamla biraz tartıştık.
Efe: neden?
Gözlerimden yaş aka aka anlatmaya başladım...
Naz: benim tavırlarımı,hal ve hareketlerimi beğenmiyor.daha çok çocukça buluyor,artık büyümem gerektiğini,davranışlarıma dikkat etmem gerektiğini söylüyor.
Naz: Efe ben daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım,içim öyle çok mutsuz ki artık komik şeylere bile gülemiyorum.kızamıyorum bile ona,hakkım yok.
Efe: neden hakkın yokmuş sen reşit değilmisin,ne diye sana böyle yükseliyor? Naz sen artık iki yaşında bir çocuk değilsin neden kendini ezdiriyorsun?
Naz: anlamıyorsun beni bu yaşıma kadar getirmiş insanlara sırt çeviremem ben bu değilim!
Efe: beni de anne ve babam yetiştirdi evet bunun İçin onlara ne kadar teşekkür etsem az ama bu kendimi onlara ezdiriceğim anlamına gelmiyor.
Naz: evet seni de ailen yetiştirdi hemde öz ailen,ama beni değil.
Efe: Ne!! Ne demek oluyor bu?
Naz: Onlar benim öz ailem... değil!!
Efe: neee!!
Naz: ben ailemi küçükken bir trafik kazasında kaybettim,beni küçükken evlat edindiler ve en iyi bir şekilde yetiştirdiler.Şimdi ben onlara nasıl sırt çevirebilirim? nasıl bağırabilirim? Ben onlara teşekkür etmekten başka hiç bir şey yapamam.
Bana anne ve babasızlığı hissettirmedikleri için! Ama!..Efe: Ama gerçek Anne ve Babanın yerini dolduramıyorlar değilmi.
Naz: evet onların yeri çok ayrı,ve ben onları çok özledim,onlara sımsıkı sarılmayı kokularını içime çekmeyi,onlarla birlikte gülmeyi çok özledim.
Kötü çocuk Gözlerimden yanaklarıma doğru akan göz yaşlarımı eliyle silip masumca gülümsedi.
Efe: Şşş senin gibi güçlü bir kıza ağlamak yakışmıyor. Biliyorum onları çok özlüyorsun haklısında ama birde şöyle düşün aileni şu an yaşamış olsaydı seni bu güne kadar yetiştiren güzel insanları asla tanıyamicaktın ve böyle güzel arkadaşlar edinemicektin.gerçi çok konuşuyorlar ama yapıcak bir şey yok.
Naz: Efe yaaa.
Efe: tamam tamam sustumBirden ikimizde gülmeye başladık,aslında ona hak veriyordum kızlar biraz fazla konuşuyor ama yinede onları çok seviyordum,onlar da benim ailemdi hemde en iyilerinden.
Efe: bileğin nasıl oldu?
Naz: ha daha iyi acısı falan kalmadı
Efe: senden tekrar özür dilerim isteyerek yapmamıştım,sadece sana bir şey olursa diye endişelendim.
Naz: neden? Neden bu kadar endişelendin?
Efe: çünkü!.. çünkü sen benim baş belamsın sana bir şey olsaydı o zaman benimle kim uğraşıcaktı?
Naz: başka biri.
Efe: emin ol senin yerini tutmaz baş belasıKocaman gülseyip onu izlemeye başladım,sanki karşımda oturup benimle konuşan kötü çocuk değil de başka biri,hemde bambaşka!
Efe: saat baya geç oldu hadi uyu artık yarın erken kalkıcaz,yoksa yine omzumda uyuya kalırsın.
Naz: erken kalkmaktan nefret ediyorum.
Oturduğumuz yerden kalkıp
Çadırlarımızın olduğu yere doğru gittik.Naz: iyi geceler kötü çocuk
Efe: iyi geceler baş belasıFermoarı açıp Çadıra girecekken birden arkamı dönüp koşarak ona sarıldım,hemde öyle böyle bir sarılış değil tüm kalbimle sarıldım.
Ben ilk defa kendimi birisinin kollarında güvende hissediyordum,hemde bunu bana kötü çocuktu hissettirmişti...
Naz: teşekkür ederim kötü çocuk her şey için çok teşekkür ederim
Ona bakmadan koşarak çadırın içine girip fermoarı kapattım ve yerime uzanıp az önce yaptığım şeyi düşündüm, gerçekten çok güzel bir histi.acaba bana kızmışmıydı?
Kendi kendime düşünerek uykuya daldım ve sabahın erken saatlerinde harika bir davul sesiyle uyandım.
Naz: ne oluyor yaa???
Elif: kim yapıyor sabah sabah bu gürültüyü yaa susturun şunu.M: hadi kalkın bakalım çekirgeler on dakikaya herkes ateşin başına toplansın hadi.
Ülkü: on dakika ne yaa!! Ben on dakikaya nasıl makyaj yapıcam!
Alisa: bir kere de yapmayı ver canım ne olucak
Ülkü: olmaz! Ben makyajsız asla çıkamam,herkese güzel görünmem lazım.Naz: ülkücüm kime göruneceksin Allah aşkına Ağaçlara mı?
Ülkü: Evet canım ağaçlara.
Elif: boş boş konuşacağınıza kalkıp hazırlanın hadi.Hepimiz hazırlanıp toplanma alanına gittik.herkes buradaydı ama bir kişi eksikti,oda kötü çocuk.
Naz: Efe nerde?
Deniz: işte geliyorElinde iki bayrak ve birsürü bandanalarla yanımıza geldi.
Efe: buyrun hocam
M: teşekkür ederim evladım.Eşyaları bıraktıktan sonra bana bakıp sırıtarak arkadaşlarının yanına geçti.
M: çocuklar bu gün sizinle bayrak bulmaca oyunu oynicaz.
Alisa: Bayrak bulmaca derken!
Nasıl oynanıyor bu oyun?M: şimdi bu oyunda iki takım olucak biri mavi takım diğeri de kırmızı takım ben ormanda belli yerlere bayrakları saklicam sizde kendi bayrağınızı bulup rakibinizden önce buraya getirmeniz gerekiyor,bayrağı ilk bulup getiren takım kazanıyor.
Yağız: peki yine kızlar ve Erkekler ayrı mı olucak?
M: yok hayır bu defa kız erkek karışık oynicaksınız.
Demir: bak bu iyi oldu en azında kızlar ormanda ayı falan görünce tazı gibi kaçmazlar.
Alisa: merak etme canım sizin gibi ayılar olduğu sürece gerçek ayılar bize daha tatlı gelir.
Deniz: Demir kusura bakma kardeşim ama sen bu lafın üzerine bir soğuk su içersin artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ ÇOCUĞUN BAŞ BELASI
AcciónNefretle başlayıp Aşka doğur adım atan bir lise Aşkını anlatıyor.