19.Bölüm

1.3K 88 40
                                    

Efe ile yarım saat kadar orda kaldıktan sonra Babam aradı sesi biraz tuhaf geliyordu galiba okuldan kaçtığımı öğrenmişti.

Naz: gidelim mi!
Efe: bir sorun mu var?
Naz: bilmiyorum galiba okuldan kaçtığımızı öğrenmiş,daha fazla sinirlendirmeden gidelim.
Efe: olur hadi gidelim

Babam biraz sinirliydi umarım çok kızmaz,Efe beni evimin önüne kadar getirdi.

Naz: sanırım fırça yiyecem off telefonumu almasalar iyi,neyse yarın okulda görüşürüz tabi tek parça olarak sağ çıkarsam.

Efenin yanağından öpüp kapıya doğru yöneldiğimde birden babam kapıyı açıp öfkeli bir şekilde bana baktı.

Naz: Baba!?

Öfkeli olduğu gözlerinden okunuyordu,birden hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım babam bana tokat attı hemde efenin önünde,ben ilk defa babamdan tokat yiyordum hemde sevdiğim çocuğun önünde.

Efe: Naz!!
NB: Sen ne haltla okuldan kaçarsın! Sana bu cesareti kim veriyor bu hergele mi?

Naz: ba_baba!
NB: bir daha o kula gitmiceksin.
Naz: Hayır! Bunu bana yapamazsın
NB: öyle mi yaptığım zaman görürsün gir içeri çabuk.

Naz: baba bırak beni ben o okula gidicem lütfen bırak beni.
NB: gitmiceksin dedim.
Naz: ya bıraaakkk ben çocuk değilim tamam mı bana bu şekilde davranamazsın yeter artık bu tavrından Vaz geç senden nefret ediyorum artık.

Konuşmam bittikten sonra babamın eli yine havaya kalkmıştı gözlerimi kapatıp bana vurmasını bekledim ta ki Efe babamın bileğini tutana kadar.

Gözlerimi açıp ona bakmaya başladım.

Efe: bir daha bu el naza kalkarsa yemin ederim nazın babası demem size bunun hesabını çok ağır ödetirim.

NB: sana ne oluyor lan hergele,kız benim değilmi istediğimi yaparım Sana ne!

Efe: kızın senin satılık malın değil, canını sokaktan bulmadı,senin öz kızın olmadığı için ona her istediğini yapamazsın,sinirlendiğinde ona tokat atamazsın ben yaşadığım sürece buna müsade etmem!

NB: Alla hallaaa naparsın beni öldürürmüsin?

Efe: gerekirse evet.Naz benim kalbim tamam mı! Kalbime dokunanın kalbini kırarım.

NA: özgür tamam bu kadar yeter
Naz: Efe git lütfen
Efe: hayır! Seni burda bırakıp hiç bir yere gitmiyorum.

NB: Eee yeter bee

Babam Efenin yüzüne sert bir yumruk attı ve ben o an kilitlenip kaldım,Efeye baktığımda dudağı kanıyordu.

Naz: E_ Efeeee!! Efe iyimisin

Efenin yüzünü ellerim arasına alıp onu sakinleştirmeye çalıştım.

Naz: ö_özür dilerim git burdan lütfen

NB: gir içeri hadi

Babam beni kulundan tutarak zorla eve sokma yaçalıştı,o sırada Efe yine müdahale etti ve beni babamın elinden kurtarıp arkasına aldı.

Efe: Naz benimle geliyor.
NB: sen kimsin ya ne sanıyorsun kendini ben onun babasıyım sen nesisin bir hiç.

Efe: yanılıyorsun ben onun sevgilisiyim ve onu burda bırakmicam.

NB: sevgilisi mi?? Naz bu doğru mu bu serseri senin sevgilin mi?

Naz: o serseri değil! Ve evet benim sevgilim.

NB: görüyormusun kızını cemre sokakta serserilerle geziyor

Naz: o serseri değil dedim,Anne ben efeyle gidiyorum babam düzelmediği sürece de bu eve gelmicem.

NA: kızım hayır gitme
Naz: üzgünüm anne,Efe gidelim
Efe: gidelim
NB: Naz eyer bu çocukla gidersen bir daha bu eve adım bile atamazsın.

Naz: üzgünüm baba ben sevdiğim çocuğun yanında kalmayı seçiyorum.

Efe elimden tutup beni oradan götürdü,annem arkamdan üzüldü ama babamın bu tepkisine dayanamazdım.

Naz: Ailen durumu öğrendiğinde beni istemicekler biliyorsun değilmi

Efe: biliyorum
Naz: sen eve git ben başımın çaresine bakarım

Böyle dediğim için Efe duraksayıp bana baktı

Efe: naz seni bu halde gece gece bir başına bırakıp eve gidebileceğimi mi sanıyorsun! Ben seni bırakıp hiç bir yere gitmiyorum,ha eyer gideceksek beraber gidecez.

Naz: Nereye gidicez peki?
Efe: Gel benimle

Efe bir taksi çevirip hiç kimsenin olmadı yere bir ormana getirmişti ben taksiden indiğimde Efe ücreti öderken bense etrafa bakınıyordum,her yer karanlıktı hiç bir şey gözükmüyordu,taksi gittikten sonra Efeye ne işimiz var bizim burda der gibi bir bakış attım.

Efe: Ver elini,sakın korkma hadi gel benimle

Efe elimi tuttuktan sonra telefonunun ışığını açıp ormanın içine doğru yürüdük ve bir eve geldik.

Ormanın içinde bir ev vardı onun haricinde etrafında ağaçlardan başka hiç bir şey yoktu.

Naz: Neresi burası?
Efe: önce bir içeri girelim anlatıcam.

İçeri geçtiğimizde Efe ışıkları yaktı ben ise hala şaşkın şaşkın etrafa bakıyordum.

Naz: kimin burası?
Efe: benim
Naz: senin mi?
Efe: evet benim,ayakta kalma geç otur, rahatına bak.

Çantamı çıkarıp koltuğa oturdum ve durmadan Efeye soru sormaya başladım.

Naz: demek senin burası ha Way bee,peki ailen burayı biliyor mu?

Efe: tabiki de hayır
Naz: hımmm iyi miş
Efe: kahve yapıcam içermisin?
Naz: olur içerim

Efe kahveleri yapana kadar bende etrafı dolanıp bir göz attım el yapımı bazı eşyalar vardı onlara bakındım o sırada da Efe kahveri getirdi.

Efe: beğendin mi burayı
Naz: evet güzel bir yer yapmışsın kendine.

Efe: sıkıldığım zaman kaçamak yapıp buraya geliyorum

Naz: iyi miş ama tek bir sorun var o da telefonların çekmemesi.

Efe gülüp bana baktı

Efe: sence benim neden burayı tercih ettiğimi sanıyorsun...

Naz: ha yani sen telefonların çekmediğini bile bile bu evi yaptırdın!

Efe: evet, burası sosyal hayattan koptuğum yer.

Naz: Anladım

Bir süre ikimiz de sesiz kaldık ben bu günkü yaşadıklarımızı düşünüyordum o sırada efenin kanayan dudağını fark ettim.

Naz: burda ilk yardım çantası var mı?

Efe: evet şurda olucak ta neden sordun?
Ayağa kalkıp ilk yardım çantasını alıp tekrar yerime geçip efenin yanına oturdum ve bir pamuğu ilaçlayarak kanayan dudağını yavaşça silmeye başladım.

Ben yarasını temizlerken o ise beni izliyordu,ama ben hala olanları düşünüyordum.

Efe: iyimisin?
Naz: sence? bu gün ne oldu bize,durduk yere ne yaşadık biz,ben ilk defa babamı böyle öfkeli görüyorum,ilk defa bana tokat attığına şahit oluyorum ben,ben ne yaptım da onu bukadar sinirlendirdim,sırf okuldan kaçtığım için olamaz,daha önce de kaçmıştım ama hiç birinde bu kadar tepki vermedi. Ben onu anlıyamıyorum.

Efe: senin hiç bir suçun yok,seni okulda ben çıkardım,hepsi benim suçum özür dilerim.

Naz: dileme bu senin hatan değil

Efe'ye bakarken gözlerim doluyordu,ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Efe: naz! Göz yaşını içinde tutma ağla,bağır,çağır ama içine atma

Efe öyle dediği zaman dayanamayıp Efeye sarılarak hıçkıra hıçkıra ağladım.









KÖTÜ ÇOCUĞUN BAŞ BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin