KÖTÜ ÇOCUĞUN BAŞ BELASI

10.Bölüm

M: Çocuklar enerjinizi oyuna saklayın,şimdi takımları seçme zamanı!

Pelin: hocam ben Efe'ile olabilirmiyim.

Naz: ne alaka!
Pelin: sana ne kızım sen işine baksana.
Naz: pardon da kendisine sordun mu acaba seninle takım olabilirmiyim diye?
Pelin: ya sana ne,kimsin sen!
Efe: Kızlar tamam beni paylaşamadığınızı biliyorum, bırakın da gurupları kura cekerek belirleyelim.

Yağız: bence de en adili böyle olucak.
M: tamam o zaman kura çekelim
Pelin: Efe beni kendi takımına al!
Efe: üzgünüm seni alırsam haksızlık olur bu yüzden kurada kim kiminle çıkarsa o.

Abiii ben bu kızı çok pis döverim yaaa gelmiş Kötü çocukla olabilirmiyim diyor,ha yok yani onu kıskandığımdan değil de belki istemez diye şey ettim,yoksa bana ne canım kiminle olursa olsun.

Kuralar çekildi kötü çocuk ve gurubu bizimle aynı gurupta oldular,şu Pelin denen süslü ise karşı gurupta oldu oh canıma değsin.

Efe: Amacımız bayrağı rakip takımdan önce bulup buraya getirmek.

Yağız : evet bunun için hızlı hareket etmemiz lazım

Ülkü: ikişerli guruplara ayrılırsak daha hızlı bulabiliriz.

Efe: ülkü haklı o zaman ikişer guruplara ayrılıyoruz kızlı erkekli oldun.

Ülkü: tamam o zaman
Ben ile Deniz
Elif ile Yağız
Alisa ile Demir
Naz ile de Efe eşleşsin

Alisa: Ama ben bu piçle olmam.
Demir: nende seninle olmam

Naz: arkadaşlar vaktimiz yok hadi dağılalım bayrağı kim bulursa bizimle iletişim haline geçsin.

Elif: tamam hadi başlıyalım

Hepimiz guruplara ayrıldığımız gibi ormana dağıldık ben dünkü jestten sonra kötü çocuğa çok bakamıyor,hatta konuşamıyordum bile.

Efe: kıskandın mı?
Naz: ne?
Efe: pelini yiyecek gibiydim
Naz: Pelin!! Tanıyorsun herhalde bu kızı.
Efe: yani peşimden az koşmadı değil,hatta bizim okulda ama başka şubede.
Naz: iyi de ben neden daha önce onun hiç görmedim?
Efe: okula çok sık geldiği söylenemez,derslerle de pek alakası yok,genelde eğlenmek için gelir.

Naz: okul eğlence merkezi falanmı da eğlenmeye geliyor?
Efe: yaaniii biraz öyle!
Naz: sende mi?
Efe: şaka şaka ama biraz da eğlenceli olsa hiçte fena olmaz.
Naz: ya tabi tabi gördük sizin eğlence seviyenizi
Efe: biliyormusun sen gelmeden önce okul çok sıkıcıydı,ama sen geldikten sonra okul baya bir değişti,eskisinden daha eğlenceli olmaya başladı. Anlicağın her okula senin gibi bir baş belası gerekiyormuş.

Naz: ne zaman bana baş belası demeyi bırakıcaksın?
Efe: hiç bir zaman.
Sen benim bu hayattaki ilk ve son baş belamsın, sayende okulda sözümüz geçmiyor artık.

Haklıydı ben geldikten sonra okuldaki çoğu şey değişmeye başladı hocalar,öğrenciler,ailem,hatta kötü çocuk bile,ben onun bu kadar çabuk değişeceğini hiç düşünmemiştim.

Evet değişiyordu ama yavaş yavaş hiç farkında olmadan değişiyordu ve bu hali daha iyiydi.

Alisa: Offf ne bayrak nede bir şey var.burada hiç bir şey yok.
Demir: ormandayız kızım ne olmadını bekliyordun starbucks falan mı!
Alisa : Aslında hiçte fena olmazdı,bu sıcak havada soğuk bir kahve iyi giderdi.
Demir: kurban olduğum Allah'ım beni ne ile sınıyorsun.

Elif: bide şuraya bakalım
Yağız: dikkat et
Elif: Aaaaaa
Yağız: Eliiifff iyimisin!!!
Elif: Yaaa şurdaki yavru köpeklere bak hepside çok tatlııııı
Yağız: Eliiiiiiffff ya sana bir şey oldu diye aklım çıktı aklım!
Elif: Aklını yerine sok canım ben iyiyim
Yağız: gerçekten mi? Çok sağol ya içim rahatladı gerçekten.
Elif: yağız bak bu benekli olan sana benziyor,vucu vucu çok tatlı.
Yağız: öyle mi! Şu da sana benziyor bak,senin gibi boş boş şeylerle ilgileniyor
Elif: boş boş şeyler mi?
Yağız: evet boş boş şeyler,bizim şu an bayrağı aramamız gerekiyor köpekleri sevmemiz değil.
Elif: iyi git ara o zaman ben gelmiyorum.
Yağız: Allahııımmm sana geliyorum

Naz: Efe! Sence de biz fazla uzaklaşmadık mı! Kamp ne tarafta kaldı?

Efe:bilmiyorum ki en son şu taraftan geldik herhalde
Naz: yok canım bu taraftan geldik
Efe: hayır bu taraftan geldik
Efe: Baş belası ben eminim bu taraftan geldik.
Naz: hayır efendim bu taraftan geldik ben gidiyorum sen gelmiceksen gelme.
Efe: Baş belası nereye gidiyorsun yaa dur beni bekleee!!

Ülkü: Deniz işte bayrak orda
Deniz: Anaaa hakkatende orda
Ülkü: hadi gidip alalım
Deniz: tamam

Efe: sana uyduk geldiğimiz yere bak baş belası bravo.
Naz: sanki sen yolu çok iyi biliyordun,hani nerde kamp alanı?

Efe: bilmiyorum bizimkileri arasak iyi olur
Naz: bence de.

Bizimkileri aramak istedik ama telefon çekmiyordu

Naz: çekmiyor napıcaz!
Efe: tamam sakin ol ben yanındayım,hadi şu taraftan gidelim belki bizimkilere rastlarız.
Naz: hadi.

Saatlerce ormanda dolastık ama ne kampı bulabildik nede bizim çocukları,sanırım şimdi tam kaybolmuştuk

Naz: birazdan hava kararıcak napıcaz yaa offfff.

Efeden biraz uzaklaşıp çalılara doğru yüdüm ve aniden ayağımı bir şey ısırınca çığlık atıp yere yığıldım.

Naz: Aaaaaaaaaaaaaa!!!!!
Efe: Baş belası!!! İyimisin noldu?
Naz: A_ayağımı bir şey ısırdı çok kötü acıyooorrr Aaaaahhh.

Efe: dur bakayım... Naz!! Yılan sokmuş.
Naz: Neeee!!!! Yılan mı?
Hayır yaa neden hep bunlar benim başıma geliyor.
Efe: naz, yılan zehirli olabilir,zehri ağzımla çıkarmaya çalışıcam biraz acıyabilir bu yüzden sık dişini.

Naz: ta_tamam.

Kötü çocuk zehri ağzıyla çıkarmaya başladı,canım gerçekten çok acıyordu,zaten kampın yerini de bulamıyoruz,bide bu yılan çıktı başımıza

Efe: naz ben çıkarabildigim kadar çıkarmaya çalıştım ama bir an önce doktora gözükmen gerekiyor,zehrin yan etkileri de olabilir. Hadi bir an önce kampı bulmalıyız

Acım olsa da ayağa kalktım ve Efe'den destek alarak yürüme başladım.