➷ 12. Bölüm [Dimetera] 2. Kısım

54 11 7
                                    

Yena ve Haru doğru duyup duymadıklarını test etmek istercesine birbirlerine baktılar. Haberci az önce ne demişti? Zaurm'u ortadan kaldırmaktan mı bahsetmişti sahiden de? Böyle bir şeyin mümkün olmasını yıllarca umut etmişlerdi ve şimdi işittikleri bu sözler ikisini de heyecanlandırmıştı.

Haberci olarak bilinen ruh, duyduklarını sindirebilmeleri için bir süre bekledi ancak az sonra kendilerine daha da ağır gelen şeyler duyacaklardı. Dudaklarını aralayıp sözlerine devam eden haberci "Zaurm'u yok etmek için ihtiyacınız olan şey kadim bir cevher," diye açıkladı. "Bu cevher Erunya'nın özünü oluşturuyor ve ona Uminram deniyor."

Haru, adeta hayatı boyunca beklediği teklif yapılmışçasına "Cevher nereden çıkıyor?" diye gizlemeye gerek bile duymadığı bir heyecanla sordu. Doğup büyüdüğü toprakları yozlaştıran o uğursuz gök taşını yok etmek için ne yapması gerekiyorsa hemen şimdi yapmaya hazırdı. Yena da onunla aynı hisleri paylaşıyor, Haberci'nin sözlerini büyük bir ilgiyle dinliyordu.

Genç Gurumon'un sorusu üzerine Haberci'nin soluk mavi irisleri ona doğru kaydı. "Cüceler Diyarı Osbald'dan. Oraya gitmeli ve Uminram cevherinden güçlü bir silah yapmalısınız. Bu silah Zaurm'a dokunduğu an Zaurm yok olacak."

Usta Yakfu'nun kulübesinde bir süre sessizlik oldu. Yena ve Haru düşünüyor, Haberci de onlara müsaade ediyor ve sabırla bekliyordu. Kulübedeki sessizlik giderek daha da derinleşirken Haberci bir kez daha konuşmaya başladı.

"Zaurm, ibret almanız için gönderilen bir cezaydı. Ceza çekildi, bedel ödendi. Eğer durdurulmamış olsaydım Erunya bu cezadan yıllar önce kurtulabilirdi."

Yena ilk kez konuşarak "Neyin cezası?" diye sordu. Şaşkınlığı hala sürüyordu fakat Haberciyi ilk gördüğünde kasılan bedeni gevşemiş, tedirginliği yok denecek kadar azalmıştı.

"Uzun zaman önce Gurumond topraklarında Egmara adıyla bilinen, insanlarla ruhların iletişim kurabildiği kutsal bir mabet vardı. Bu mabet Gurumonlar tarafından talan edildi ve yıkıldı. Ruhlarla iletişim kurmayı sağlayan kadim eşyalar para uğruna çalındı. Tanrı böylesine saygısızca bir eylemi cezasız bırakamazdı."

Duydukları Yena ve Haru'yu şoka uğratmıştı. Bunca zamandır varlığının sebebini çözemedikleri ve nereden geldiğini anlayamadıkları Zaurm ile ilgili gerçekleri öğrenmek onları sarsmıştı. Haru, Egmara Mabedi hakkında anlatılanları küçükken duymuş, hatta mabetten geriye kalan harabeyi de bizzat gözleriyle görmüştü ancak Zaurm'un bu yüzden topraklarına çakılıp kalmış olabileceği aklının ucundan dahi geçmemişti. 

"Zaurm'u bir lanet kadar bir lütuf olarak görenler de var," diye karşılık verdi Haru. "Zaurm halkımı güçlendirdi ve doğaüstü yeteneklere sahip yenilmez savaşçılar haline getirdi. Halkımın çoğu bunu bir ceza olarak değil, bir lütuf olarak görüyor. Tanrı'nın onları yeryüzünün sahibi ilan ettiklerini düşünüyorlar."

Haberci'nin dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrıldı. "Ancak aptallar böyle düşünür. Gurumonlar bedenleri gelişirken fiziksel ve ruhsal olarak acı çektiler. Birçoğu bu gelişime uyum sağlayamayıp acı içinde öldü ve en üst formunuz olan Ase-Khunlar tamamen yozlaşıp bambaşka bir varlığa dönüştü."

Haru bir şey söylemeyince yeniden sessizlik oldu. Bu kez sessizliği fazla derinleşmeden Yena bozdu.

"Durdurulduğunu söyledin. Seni kim durdurup bir Dimetera'nın içine hapsetti?"

Haberci bu soruyu bekliyordu. "Tanrı tarafından cezalandırıldıklarını ve artık bu cezadan kurtulabileceklerini haber vermek için insan suretiyle Gurumond topraklarına gönderilmiştim. O dönemin reisi ile konuştum. Sözlerime kulak vermek ve her şeyi düzeltmek, Erunya'yı eski haline kavuşturmak yerine sahip olduğu gücü kaybetmemeyi seçti. Bir ruhu öldüremeyeceğini ya da zarar veremeyeceğini biliyordu, bu yüzden beni bir Dimetera'ya hapsetti. Böylece siz insanlar, bir kez daha bedel ödemeyi seçtiniz. Yirmi dört yıl önce Zaurm'dan ve oradan türeyen kötücül yaratıklardan kurtulabilirdiniz." Haberci, sözlerinin sindirilmesi için biraz bekledi ve tekrar konuşmaya başladı. "Reisin yakın çevresi de tıpkı onun gibi düşünüyordu. Beni Dimetera'ya hapsettikten sonra anlattıklarımı sır olarak saklamaya ant içtiler ancak içlerinden biri onlarla aynı fikirde değildi." Haberci, gözlerini bir an bile Haru'dan ayırmadan o ismi zikretti. "Irithel."

AYRIK DÜNYA (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin