21. Bölüm [Lahz Yumurtası] 1. Kısım

60 9 11
                                    


Tor halkı yeni güne merak ve endişe içinde uyanmıştı. Kuyuya su çekmeye giden kadınlar sırada birbirlerine dün gece gelen davetsiz misafirler hakkında sorular soruyor, olur olmadık tahminler havada uçuşuyordu. Reis Vasgil'in sabahın erken saatlerine duyurusunu yaptığı Torgun da kafalardaki soruları iyice arttırmıştı.

"Eğer Torgun toplanıyorsa," dedi su çekme sırası kendisine gelmiş kadınlardan biri. "Durum sandığımızdan da ciddi demektir."

Sırtında bebeğini taşıdığından kambur duran bir başka kadın, arkadaşını başını sallayarak onayladı. "Savaşa girmedik diye bizi düşman ilan etmişlerdi. Kim bilir yine ne istiyorlar!"

Diğerlerinden daha yaşlı, uzun boylu bir kadın şüpheyle kıstığı mavi gözlerinin arasından onları dinliyordu. "Şu iblislerle iş birliği yapıp yapmayacağımızı öğrenmek için gelmişlerdir," diye kendi fikrini beyan ederek sohbete dahil oldu.

Bebekli kadın bunu neden daha önce akıl edemediğine şaşırarak "Tabi ya!" diye karşılık verdi. "Muhakkak onun için gelmişlerdir."

Kadınların kendi aralarındaki sohbeti devam ederken Reis Vasgil'in çağrısı üzerine Yena ve Haru kaleye gitmek için iki asker eşliğinde kuyunun yakınından geçtiler. Bu durum su kuyusunun yanındaki fısıldaşmaları arttırmış, tüm gözlerin üzerlerine çevrilmesine neden olmuştu. Neyse ki ikisi de bu rahatsız edici bakışları fark edemeyecek kadar dalgındı. Kafalarında bin bir türlü düşünceyle askerleri takip ediyor, hızlı adımlarla kaleye doğru ilerliyorlardı.

Askerler onlara Torgun'un toplanacağı büyük salona kadar eşlik ettiler. Onlarca pencerenin aydınlattığı ferah bir salondu burası. Tam ortada yirmi kişilik kocaman bir masa bulunuyordu. Reis Vasgil'in oturacağı baş köşe hariç sandalyelerin tamamı doluydu.

Yena'nın gözleri istemsizce oturacak bir yer ararken kısa süre içinde bunun mümkün olmadığını anladı. Belli ki oturma hakkı yalnızca Torgun üyelerine aitti. Yena ve Haru'ya da kabak gibi dikilmek düşüyordu.

Reis Vasgil heyecanlı adımlarla salona girince oturmakta olan Torgun üyeleri ayağa kalktı. Kısa bir selamlaşmanın ardından önce Reis Vasgil, sonra da Torgun üyeleri yerlerine oturdu.

Üyeler belli bir yaşın üzerindeki kişilerden oluşuyordu. Çoğunluğu danışmanlarla devlet adamlarından oluşsa da halktan yüzler de vardı. Kırklı ve ellili yaşlardaki bu beş kişi diğerleri kadar süslü olmayan kıyafetleri ve yıllarını ağır işlerde çalışarak geçirmiş olmanın verdiği bezgin duruşlarıyla hemen ayırt ediliyordu.

Karşısında duran bu manzara Haru'ya fazlasıyla tanıdıktı. Gurumond'da belli aralıklarla düzenlenen Kutsal Konsey'i çağrıştırmıştı ona. Yalnızca liderin, komutanların ve 'soylu' olarak kabul edilen kişilerin katılma hakkının olduğu; siyasi meselelerin görüşülüp karara bağlandığı kasıntı ve can sıkıcı bir oluşumdu Kutsal Konsey. Haru, annesinin önceki Gurumon liderinin kuzeni olması sebebiyle 'soylu' olarak kabul edilen sınıftandı ve dayısının da teşvikleriyle on dört yaşından yirmi yaşına kadar konseyin tüm toplantılarına katılmıştı. Kutsal Konsey'de on yedi yaşın altındaki kişilerin görüş bildirmesi yasaktı ve cezası da konseyden ilelebet men edilmekti. Bu yüzden Haru on yedi yaşına gelene dek yalnızca konseyde konuşulanları dinlemiş, sessizce gözlem yapmıştı. 

Fikirleri konseyde alınan kararlarla hiçbir zaman uyuşmazdı. Vergilerin arttırılması kararı tüm salonu keyiflendirirken bunun bir zulüm olduğunu düşünen Haru'yu öfkelendirirdi. Soydaşları konseyde kendilerinden 'üst ırk' olarak bahsedip bununla övünürken onların bu hali Haru'yu tiksindirirdi. 

AYRIK DÜNYA (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin