(P'O)6

249 47 153
                                    

Oy ve yorum🧡
•••

Kendimi...

Bok gibi hissediyorum.

Son yarım saattir tek yapabildiğim gözlerimi açmak kapamak ve tekrar açmaktı. Bedenimde o kadar yoğun bir ağrı vardı ki bütün kemiklerim kırılmıştı sanki. Sızlıyor zonkluyor zaten hevesim olamayan hayattan kopup gitmeme teşvik ediyordu. Gerçi uzun zaman sonra ilk defa zihnimin berraklaştığına şahit olmuştum. Çalışırken olsun şimdi olsun kafamda dolanan düşünceler gitmiş sade bir zihin kalmıştı geriye.

ÇÜNKÜ BİR ŞEY DÜŞÜNEMEYECEK KADAR AĞRIM VARDI!

"Oy anam anam." Chan'ın sesiyle gülümsedim yavaşça. Seslere bakacak olursam koridorda yürüyor muhtemelen de tuvalete gidiyordu, daha doğrusu gidemiyordu. Sesler kesilmiş kapının önünde yere bir kol düşmüştü.

Bayıldıysa çok gülerim.

"Chan? Tanrım iyi misin sen?"

Seungmin'in sesini duyunca cidden öyle olduğunu anladım. Bu beni güldürmüştü. Gülmem de ağrılı bedenimi oynatmış ve daha çok ağrı çekmeme neden olmuştu. Ulan şerefsizin yüzünden ağrım artmıştı!

Kapının pervazında olan kol hafife geriye çekildiğinde kendimi tutamayıp daha çok güldüm. Sanki ölmüşte kanıtı yok ediyorlarmış hissiyatı vermişti bu bana. Ayh ananı cidden off çok ağrıyor lan bu! Teyze nasıl acaba şu an? Yemin ederim ben böyleysem o-

"Ah deli civciv, civciv ezmesi olmuş. İyi misin evladım?"

Teyze sen nasıl ölmedin ya? Oha yürüyor. Ne kim neyin nesi lan bu teyze?

"Hadi kalk bak sana yosun çorbası-" duyduğum şeyle acıyı umursamadan oturur pozisyona geldim. Yosun çorbası demişti kadın. Yosun çorbası yani. Ciddi bir müessese bu. Bu arada o kelime bunun için mi kullanılıyordu lan? Her neyse. Sonuçta yosun çorbası. İçmek için Kore'ye gelmişliğim vardı eskiden.

Zam gelince yosunu az atmaya başlamıştılar bende sinirlendip bir daha içmemiştim. Salak olan kendini rızkını keser tarzıydı benimkisi.

"Oh teyze valla yosundan kısmamışsın artı bir puan." Tontonum gülümseyince bende gülümsedim. Bize yaptıklarını unutmamıştım ama kadın sonuç olarak bize yardım etmişti. Yemekte yapmış daha ne olsun.

Kucağıma verilen tahta tepsiden kaşığı aldım ve suyundan çok alarak ağzına götürdüm. Bu. O. Wo. Vay ananı. "Teyze. Teyze evlensene benle? Eşcinselim ama olsun bence anlaşırız."

"Hele hele keretaya bak. Küçük seni. Her yosun çorbası yapana evlilik mi teklif ediyorsun sen?"

"Evet?"

Bunu beklemiyor olacak ki yüksek sesli bir kahkaha attı. Bende gülümsedi. Tatlı gelmişti bu hali. Yaşını almasına rağmen oldukça güzel bir kadındı. Bence tam evlenmelik. Gerçi kocası vardır eminim. Çünkü bu yetenek kaçmazdı. Neyse.

Öldürürüz. Sıkıntı yok.

"Daha çok yemek yaptım küçük." Saçımı okşayan elle ağzıma götürdüğüm kaşık dondu. Zorlukla yutkundum. Aklıma anılar gelmişti aniden ve hoş değildi. Yani hoştu ama artık olmayışı hoş değildi. Neyse. Çorba çok güzel. "Hadi gel mutfağa. Hep birlikteyiz yiyelim. Benim oğlumda geldi. Tanışırsınız hem. Sizin yaşlarınızda o da."

Yorgundum. Manyak yorgundum ama herkesin yapamadığı yosun çorbasını muhteşem yapan bu kadın kim bilir ne yapmıştı yemekte. Bu iştahımı açmıştı resmen. Bu yüzden tepsiyi alarak kalktım ayağa. O da koluma girmiş bana destek vererek yürütmeye başlamıştı. "Teyze oğlunla iyi anlaşıyor musun? Yani sizde kalıyor mu?"

Payoff •Changlix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin