Oy ve yorum lütfen 🧡
(Biliyorum çok beklettim. Yine de bekleyen varsa herkese teşekkür ederim 🧡)
•••Ne diye peşinden gidiyordum ki?
A doğru kavga çıksın öyle atışalım diye evet evet zaten başka neden olsun ki? Umursamıyorum zaten yoo. Gerçi dur umursuyorum. Arada shuhua var. Üvey oğlumla kötü olursam birlikteliğimiz zarar görebilirdi. Velede bak. Resmen annesiyle aramızı bozacak.
Sert adımlarla gittiği yöne doğru ilerledim. Hayır bir de küçücük bişi nereden bulacaktım ki şimdi? Gerçi benden uzundu. Agh. Sinir bozucu. Belki de geri dönüp Jeongin'e bulaşmalıyım. Sahi. Seungmin sevgilisi belalı diye kimse ona karışmaz demişti.
Uu kavga edecek biri daha hayatıma girecekti demek. Ne kadar hooş. Hayatım bir anda güzelleşti sanki.
Aklımda bunlar dolanırken benimde ciddi ciddi etrafta dolandığımı fark edip durdum. Hm? Cidden griliyi arıyordum şu an. Garip hissettirmişti bu. Normalde öyle birinin sinirlenmesi beni alakadar etmezdi. Ki etmiyordu da. Gerçi ben sinir etmiştim sanırım. Aamaan bilmiyorum güya psikolog ama insanın ayarları ile oynuyor.
Yolda ilerlerken Chan'ın dediği gibi yeşil binaya geldiğimi fark ettim. Gerçektende de bütün yollar tıp fakültesine çıkıyordu. Gülümsedim. Sevmiştim bunu. Hoşuma gidiyordu bölümüm. Bir yıl eksiğim olsa da sıkıntı yoktu. Derslere adapte olacağımı biliyordum, sınıftakiler beni alakadar etmezdi.
Fakülteyi geçtim ve birazda eğimli yolda yürümeye başladım. Burada gri kıyafetliler artmaya başlamıştı. Güzel duruyorlardı. Bizim grili hariç. Ona baya değişik gelmişti. Gözlükler felan... Garipti yani.
Hayır onu övmeyeceğim.
Ofladım ve yokuş yukarı yolda durdum. Yokuşun yukarısında orman vardı sanırım. Hm. Gideyim bari. Daha öğle arası bitmemişken kaybolup Chan'ı endişelendirmek istiyordum. Bu yüzden de tam yukarı çıkıp ormanın içine girdim. Her fakülte de olurdu böyle yeşillik yerler ama burası biraz abartmış gibiydi. Yine de omuz silkip ilerledim. Yeşil yeşil hoşuma gitmişti.
Minik kuşların etrafta dolandığını fark edince parmağımı kaldırıp yerimde durdum. İlginç bir şekilde canlılar beni severdi. Öyle ki tombik bir serçe uzattığım parmağıma kondu hemencecik. Gülümsemem büyürken kolumu biraz aşağıya indirerek iyice inceledim. Yine de gitmemiş bir bana bir etrafa bakmıştı. "Fazlasıyla tatlı ve şişkosun. Sahi. Çok mu iyi besleniyorsun sen? Yoksa besleyeniniz mi var?"
Sanki cevap vermek istemişcesine parmağımdan kalktı ve biraz etrafımda dolanıp sonradan ön tarafa doğru uçtu. O zaman görmüştüm bizi izleyen griliyi. Küçük serçe onun omzuna konduğunda kaşlarım çatıldı. Avcunun içindeki şeyi uzatmış ve yem olduğunu tahmin ettiğim şeyle onu beslemeye başlamıştı.
Resmen serçemi ayarttı.
Hıhlayıp parmağımı yine uzattım. Bu sefer de beyazı çok olan bir serçe tutunmuştu parmağıma. "Az önce kıskanıp yeni bir serçe mi çağırdın sen?"
"Hırsızların konuşmaya hakkı yoktur."
Avcuma gelen kuşu diğer parmağımla sevdim aynı onunki gibi omzuma oturttum. Hah. Bak. Oturdu. Üstelik ben yem vermedim ve buraya da yeni geldim. Seni yendiğim bir konu daha. Bak ve örnek al oğluşum.
"Hayvanlar enerjini seviyor olmalı. Sen gelince korkup kaçan tombik sincabımız bile kendini gösterdi. Bak yan ağaçta."
Kaşlarımı çatarak o tarafa doğru baktım. Cidden oradaydı. Yuvarlak bişiydi. Güldüm. Cidden iyi bakılıyorlardı. "Sen mi uğraşıyorsun burayla?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payoff •Changlix•
FanfictionGeçmişin hatalarını gelecekteki kişilerde çekmeliydi. Yani en azından Lee Felix'in istediği de yaşadığı da buydu. -Hyunin -Chanmin -Minsung Başlangıç tarihi: 15.03.2023 Bitiş tarihi: ...