Meşe Ağacının Altında

Hassas Dokunuşlar

"Acıdı mı?"

kook, deneyimde bazı tatsızlıklar olduğunu söylemek istedi ama onun yerine başını salladı. Rahat bir nefes aldı ve dudaklarını şakağına yaklaştırdı ve bu samimi hareket bir şekilde kalbini doldurdu. Beklemediği bir duyguydu. Eskiden soyulmuş ve çiğnenmiş hissetmeye benzer bir şey bekliyordu... acı verici, boş, soğuk ve acı bir şey bekliyordu.

"Ağır mıyım? Bir dakika bekle."

Taehyung kendini destekledi ve yavaşça erkekliğini çıkardı. Kook aniden içeriden bir şeyin süzüldüğünü hissetti. Bacağını refleks olarak sıkmaya çalışırken onu geri tuttu.

"Tae-Taehyung...!"

"Sabit kal. Yorgunsun, değil mi? Senin için sileceğim."

Taehyung kenara koyduğu leğeni çekti ve suyla ıslattığı havluyu sıktı. Soğuk bezle bölgeyi nazikçe sildi.

"Acımıyor mu?"

"Oh, oh, acımıyor."

Acımıyor mu? Kook taze kaynatılmış bir sosis gibi kıpkırmızı parladı. Ancak, onun düşüncelerine duyarsız olan adam, sadece bölgeyi dikkatlice temizledi ve ardından kendi alt vücudunu sildi. Ona bakmaya cesaret edemedi, üstünü örtmek için çarşafları hızla topladı. Taehyung bu manzaraya gülümsedi.

"Yakında alışacaksın."

Sonra yanına çöktü. Kook'un bacakları şaşkınlıktan titredi. Taehyung, geniş bir yatağın ortasında öylesine rahat bir şekilde yatıyordu ki, hatta bir koluyla onu kendine çekip kendi üzerine yatırdı. Terli ciltlerinin sürtünme hissi, Kook'un yapışkan dokunuşta garip hissetmesine neden oldu.

"Tae.. Taehyung...."

"Bir kez daha yapmak istemiyorsan debelenme."

Alt karnına değen et parçası yeniden şiştiğinden, bu söz sadece bir tehdit değildi. Dondu. Kayıtsız bir yüzle, Taehyung bir kolunu başının altına itti ve çarşafları birleşik vücutlarının üzerine çekti. Sonra avucunu Kook'un dalgalı buklelerine yaslarken gözleri yavaşça kapandı. Ancak o zaman Kook, onunla uyumayı planladığını fark etti.

"Tae-Taehyung..."

"Neden bana seslenip duruyorsun?"

Taehyung, onunla çıplak uyumak için fazla doğal görünüyordu. Gözleri yana kaydı; sonunda söylemek istediğini geri yuttu ve mırıldandı,

"İyi geceler..."

Sanki Taehyung çoktan uyuyakalmış gibi sessizlik geldi. Kalın boynundan onun nabzının pıtırtısını dinledi ve ritim kısa sürede gözlerini onun yanında kapatmasına neden oldu.

***

Bir şey göğsünü eziyordu. Kook tereddütle gözlerini hayal kırıklığıyla açtı ve kısa süre sonra şaşkına döndü. Bronzlaşmış, güçlü bir ön kol görüşünü yarı yolda engelledi. Başını kaldırdı ve Taehyung'un uyuyan figürünü gördü, yüzü gür saçlarıyla yarı gömülüydü. Kook, yeniden ortaya çıkan taze anılarla anında kızardı.

Battaniyenin altında dolanmışlardı, aralarında tek bir zerre boşluk bile yoktu. Adamın uzun bacakları  onun bacaklarının arasına dolanmıştı ve kolları sanki vücudu bir yastıkmış gibi onu kucağında sıkıca kavramıştı.