Onun Tamamını İstiyorum(M)

2.8K 180 55
                                    

[Dikkat !! : Yetişkin İçerik ]

 Her türlü acil durum için yangın söndürme tüplerinizi yakınlarda bulundurun.. Hiiçç sadece tavsiyede bulunayım dedimm 

Kook şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. "Ne?" onun verebileceği tek cevaptı.

"Sende bulduğum her sıyrıkta, kafalarından biri omuzlarından aşağı yuvarlanıyor olacak," diye açıkladı başka bir sıcak fısıltıyla ve sözleriyle kook kollarının her tarafında tüylerin diken diken olduğunu hissetti. Sessiz bir dua gibi kısık bir sesle söylediğinde farklı bir yoğunluk vardı. Kızgın bir orman yangını gibi öfkeyle bağırdığını duymaya çok alışmıştı.

Kook dokunuşunun altında örümcek ağına takılmış bir yusufçuk gibi titredi.

Kook gevşediğini hissederken, Taehyung'un becerikli parmakları, elbisesini bir arada tutan kayışları çözdü ve göğsünü aşağı çekti. Kara gözleri onun vücudunda gezindi.

Solgun kürek kemiklerinden köprücük kemiğine, göğüslerinden aşağısı hâlâ ince bir bezle örtülüydü. Beklenti içinde nefesinin sıkıştığını hissetti...

"Bir kafa," dedi sonunda, gözleri çabucak bir çizik fark ederek, elbiseyi daha fazla cildini ortaya çıkarmak için aşağı doğru sürükledi. Kolunun ön kısmına ulaştığında hiddetle rengi solmuş teni gördü ve dudakları hırlayarak kıvrıldı.

Telaşlanan kook, beresini kötü bir şekilde örtmeye çalıştı.

"Bu kü-kütüphanede oldu." özür diledi, "Bir şeye çarptığımda."

"Yalan söyleme." ona çıkıştı...

"Be-ben yalan sö-söylemiyorum! Nhhh!" Yavaşça yarasına bir öpücük basarken mırıldandı, kelimeler boğazında ölüyor, yavaşça aşağı inerken onu izliyordu. Nabzını bileğinden nazikçe tuttuktan sonra, Taehyung doğruldu, kollarından birini dizlerinin altından tuttu ve diğer kolu sırtına destek vererek onu zahmetsizce kaldırdı.

Kook refleks olarak kollarını ensesinde dolaştırdı, köprücük kemiği boynunun kıvrımının altında beşiklendi. Yavaşça onların yatağına doğru ilerlerken bir dizi nazik öpücükler ekerek başını eğdi.

"Tae-Taehyung, ge-gerçekten, be-ben i-incinmedim," diye ısrar etti ama Taehyung inatçıydı, üzerine yükselirken onu nazikçe yatağa yatırdı...

"Kendim bakacağımı söyledim güzelim." dedi ve sonunda elbisesinden kurtuldu, belden aşağısını çıkardı ve gelişigüzel yere fırlattı. Göğsünü örten tuhaf kumaşla tamamen açıkta kalan Kook , gözlerini gergin bir şekilde başka yöne çevirdi.

Elleri bacaklarında gezindi, ayakkabısını çıkarırken ayak bileklerinde durdu, sonra diğeri, iç eteğini yukarı katladı.

Yere düştüğünde aldığı sıyrığa dokunduğunda yüzünü buruşturdu. Kook hemen ayağa kalktı ve bacaklarını kapadı.

"Bu hi-hiçbir şey de-değil!" devam etti, ''Be-ben ya-yalnızca ke-kendim düştüm!''

''Kaderlerini bununla mühürlediler.'' Alçak sesle homurdandı, gözleri yaraya dik dik bakarken gözlerinde koyu bir parıltı vardı Kook refleks olarak kolunu nazikçe sıkarak dikkatini çekti.

"Ge-gerçekten, a-acıtmıyor. Bunu be-benim yü-yüzümden yapma." diye yalvardı ve Taehyung ona kaşlarını çattı.

''Topraklarıma işgal girişiminde bulunmakla kalmadılar, eşime de zarar verdiler. Suçlarının bedelini ödetmek için onları ve soylarını öldürmek benim hakkım.'' dedi ona, "Bu bile kana susamışlığımı gidermeye yetmeyecek.

Meşe Ağacının AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin