13. Bölüm

185 27 8
                                    

Selamün aleyküm

Vote ve yorum yapmayı unutmayınn

İyi okumalarr

~

"Ben önemsediğim sevdiğim insanlara küserim. Bil diye söylüyorum seni önemsemiyorum ve sevmiyorum. Ama sevinebilirsin... Küs değilim çünkü sen benim küsmemi bile hak etmiyosun sen benim için bir hiç sin."

Dila bunu söyledikten sonra hızlı adımlarla ilerlemişti.

Arkasından ilerlemiştim. Ama yetişememiştim.

Dila gittikten sonra bir banka oturmuştuk.
Merih ise hiç birşey demeden gitmişti. Şu an evdeydik. Annemler hala yoktular.

"Efsa...bi tekrar arasana Dila'yı. Nerede öğrenelim." Dedi Melike belki bunu kırkıncı ya söylüyordu ama haklıydı çünkü Dila burayı tam olarak bilmiyordu başına birşey gelmesinden korkuyorduk. Dila'yı tekrar arayacaktım ki, Selin'in benim ve Melike'nin telefonuna aynı anda bildirim gelmişti.

Telefonu hızla açtım,grubtan gelmişti.

Deli Dila= Merak etmeyin teyzemdeyim.

Milka= kıyafetlerin burada

Selo= Dila yapma böyle gel buraya hem kimseye birşey demedin.

Siz= Nasıl rahat edeceksen öyle yap seni seviyoruz

Dila'yı zorlamamıştım. Çünkü yanlız kalmaya söylediği şeyi gözden geçirmesi gerekiyordu.

Kafamı kaldırdım karşımda oturan abim ve Yağız'a baktım. Sesizce oturuyorlardı.

Kapı sesi gelince ikiside kafasını kaldırıp kapıya baktılar.

Bir dakika kadar sonra annem babam Zehra abla içeriye geldiler.

"Hoşgeldiniz anne. Babam nerede?" Diye sordu Yağız.

"Dışarıda güvenlik ile konusuyor gelir birazdan" dedi Zehra abla.

"Kızım Dila nerde?" Dedi annem sesi telaşlıydı.

"Şey anne...teyzesine gitti." Dedim

Annem tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

İnanmadığı kesindi.

"Ben çok yorgunum anne gidip yatacağım. Kızlar sizde gelin...izninle Zehra abla" dedim.

"Tabiki kızım gidin dinlenin" dedi Zehra abla bir yandan karnını tutuyordu.

Hızla odadan çıkmıştım. Odada resmen boğuluyordum. Nedenini ise hiç bilmiyorum

Odaya girdiğimizde kimse birbiri ile konuşmadı.

Üzerimizi değiştirip yatağa girdik.

Üçümüzde uyumuyorduk. Ama birbirimizle konusmuyorduk.

Belki de olayı abartıyorduk.

Düşündüm bizi ilgilendiren o kadar da kötü birşey değildi. Merih de Dila da iki yetişkin insandı ve sorunlarını beraber çözebilirlerdi.

Kafamı kaldırdım ve kızlara baktım. Uyumuşlardı.

Ayağa kalktım ve uzun zamandır daha doğrusu yıllardır yapmadığım şeyi yaptım...

Yazardan;

Bir tarafta vicdan azabı vardı.

Bir tarafta ise kırılan ve onarılması çok zor olan bir kalp.

Kız oğlanı düşünüyordu. Oğlan kızı.

Kız nasıl özür dileyebilirim diye düşünüyordu.

Oğlan ise...bir daha görür müyüm diye düşünüyordu.

Otobüste çarpıştıları zaman etkilenmişti oğlan.

Kızın hırçın davranışları. Kendini ezdirmemesi. Aynı vefat eden ablası gibiydi.

Belki de bu yüzden ondan etkilenmişti. Belki de kaderiydi.

Kız vicdan azabından uyuyamazken. Oğlan kalbinin kırıklığını unutmak için
Yaptığı gelecek hayalleri ile uyuya kaldı.

ikisinin de birbirinden haberi yoktu.

Ama kader balkonları birbirine bakıyordu. Kim bilir belki sabah kalktıklarında ilk gördükleri yüz birbirlerinin yüzü olacaktı...

Efsa... Çok aşıktı. Yıllardır abi kardeş büyüdüğü kişiye.

Kalktı ayağa genç kız odadaki pencereye ilerledi.

Uyuyamadığı zaman çok huysuz olurdu... küçükken

Bir oyun öğretmişti bir yaz gecesi Yağız ona;

Yıldız oyunu yine beraber bahçede oturdukları bir akşam küçük kız ufacık şeye bile ağlamaya başlamıştı.

Çocuk biliyordu kızın derdini uyuyamıyordu küçük kız

'Bir oyun oynayacağız' dedi çocuk küçük kıza

Kız hevesle başını salladı

'bak' dedi oğlan parmağı ile gökyüzünü gösteriyordu. Şansına hava açıktı ve bütün yıldızlar ortadaydı.
'uyuyamadığın zaman yıldızları say' dedi

Küçük kız düşündü 'ama pakta çocuklay saydıklayı mistetleyi kendiyeliye aliyoylar ben yıldıç çayarçam tek penim oluy çenin de olsuylay." Dedi daha doğru dürüst konuşamıyordu.

Oğlan düşündü ne bulsam diye aklına gelen fikir ile gülümsedi 'bak şimdi şurada bir yıldız var yıldızları sayarken bu yıldız bana bu yıldız Yağız'a diyeceksin ikimizde olacak hem sen ilerde de beni unutmamış olacaksın...' dedi

O gün o oyunu beraber oynadılar.

Oğlan taşınana kadar oynadılar ama ayrıldıktan sonra ne oğlan ne de  kız oynamadılar. Taki şu ana kadar.

Pencereyi açtı genç kız gökyüzüne baktı. Şanslıydı bulut yoktu.

Saymaya başladı 'bu bana,bu Yağız'a,bu bana,bu Yağız'a...bu bana' olmuyordu uykusu gelmiyordu.

Yağız ile yapınca oluyordu.

Yandan gelen ses ile kız korkmadı, şaşırmadı,irkilmedi aksine sevindi.

Oğlan onunla beraber saymaya başlamıştı.

'Unutmamışsin...bu bana bu Efsaya bu bana bu Efsaya bu bana bu Efsaya'

Uykusu geldi genç kızın olmuştu yine oğlan yapmıştı.

'unutmadım'

~

  Şunu diyeyim bu bölüm aslında uzun olacaktı bu sabah bölüm attım ve kitap 280 okunma olursa yeni bölüm atacağım dedim . Baktım ki 280 i geçmiş. Yalan olmasın diye attım çerezlik bir bölüm bayağı kısa biliyorum ama
320 okunma olduğunda atacağım inşallah

Kendinize iyi bakın yıldıza basmayıda unutmayın

SENİ YAZDIM KALBİME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin