18. Bölüm

148 18 8
                                    

Öncelikle size ne kadar teşekkür etsem azdır 1k okunma olduk. Başkaları için az bir sayı ama benim için büyük bir sayı çünkü kitabımın tutacağını hiç mi hiç düşünmedim.

Ve Wattpade girdiğim zaman 1k okunma yazısını gördüğümde yaşadığım mutluluğu size anlatamam.

Çok teşekkür ederim

Buraya bunu ekleyeyim yeniyazar etiketinde 2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buraya bunu ekleyeyim yeniyazar etiketinde 2. Sıradayız

Y

ine ve yine teşekkür ederim

Başka bir konuya değinip bölüme geçeceğim

Ve 1k için uzun bir bölüm yazacağım.

~

Yağız'ın anlatımıyla:

Efsa'nın gözlerini kapatması ile ne yapacağımı şaşırmıştım.

Bir an bir boşluğa düştüm. Ardından zar zor konuştum.

"Hastane...Hastaneye gidelim." Dedim Efsa'yı kucağıma alıp koşmak istesemde cesaret edemedim. Zaten Erdem abi hemen kucağına almıştı.

Bende peşinden koşarak gidiyordum.

Arabaya bindiğimiz an babam sürücü koltuğuna erdem abi hemen babamın yanına geçmişti.

Efsa ve ben arkadaydık.

Efsa'nın kafasını kucağıma almıştım.

Burnundaki kan durmuştu. Ama gözleri hala kapalıydı.

Ne ara hastaneye vardık sedye geldi ve Efsa'yı aldılar bilmiyordum.

Kapının önünde oturmuştuk.

Babam ortalıkta yoktu. Erdem abiye döndüm.

"Babam nerede?" Diye sordum.

Yavaş yavaş kafasını yerden kaldırdı ve bana baktı.

"Annenleri almaya gitti" dedi bir şey daha söyleyecek gibi oldu ama söylemedi.

"Daha kafamda kabullenemedim. Senden duyunca ne hissederim bilmiyorum ama şunu bil ki ben seni de Emir ile bir görüyorum. Oğlum gibi görüyorum. Efsa doğduğu zaman bakışların...belliydi onu sevdiğin,seveceğin. Bugünkü bakışların da sevgi endişe vardı.ama kızımı asla üzme ben sana güveniyorum sende kendine güveniyorsan eğer sorun yok. Ama önce kendine güvenin olsun" dedi

Bir şey demedim.

Çok şey demek istedim.

Ama sustum.

Odanın kapısı açılıp hemşire çıktı tam ayağa kalkmıştık ki hemşire yan tarafa doğru gitti.

~yarım saat sonra~

Annemler gelmişti ve hala ses yoktu kimseden.

Biraz daha bekledikten sonra doktor odadan çıktı.

Hızla yanına ilerledik.

"Öncelikle geçmiş olsun. Efsa hanımın durumu hakkında şu anlık şunları diyebiliriz ki; burnunun kanaması burun kemiğinin kırıklığından kaynaklanmış." Dedi doktor

Annem Büşra ablaya tercüme etti. Doktor Almanca konuştuğu için Büşra abla anlamamıştı.

"Peki neden bayıldı" dedi Büşra abla eli kalbinin üstündeydi.

Bu sefer ben doktorda tercüme ettim Büşra ablanın sorusunu.

"Yanlış ve geç müdahaleden dolayı gerçekleşen bir bayılma endişe edilecek birşey yok. Efsa hanım uyandığı zaman içeriye geçebilirsiniz. " Dedi ve gitti doktor

Efsa'nın anlatımı ile

Gözlerimi yavaşça açtığımda başımda hafif bir ağrı vardı

Gözlerim tamamen açtığım sırada bir hastane odasında olduğumu fark ettim.

En son olan şeyleri düşünmeye başladım.

Burnum kanamıştı. Bayılmıştım.

Ne kadardır burdayım acaba diye düşünürken kapıda bir hareketlilik oldu.

İçeriye ilk Yağız girdi. Ardından annem babam girdi.

"Anneciğim iyi misin" diyerek yanıma geldi annem.

Elini anlima koydu. Sonra başımdan öptü.

"İyiyim yani biraz başım ağrıyor ama onun dışında iyiyim bir sorun yok." Dedim

Gözlerim Yağız'ı buldu.

Endişeli gözüküyordu. Korkmuşmuydu acaba?

Yarım saat içinde babam ve annem sürekli benimle ilgilenmişti.

Ümit amca ile Zehra abla eve dönmüşlerdi ben uyanmadan. Hamile olduğu için zorlanmasın diye annemler göndermişlerdi.

Doktor biraz önce gelip birazdan taburcu olabileceğimi söylemişti.

(...)

Eve dönmüştük. Odama çekilmiştim.

Telefonuma mesajlar gelmişti. Hiçbirine bakmadan yatağa geçtim.

Yağız'ın beni sevip sevmediğini düşündüm. Kaç dakika.

Kaç saat öyle durdum bilmiyorum ama uyuya kalmıştım.

İnşallah yarın çok güzel geçer.

Amin.

~

Kısa bir bölüm oldu galiba ama uzun yazamıyorum ya olmuyor.

Neyse böylede güzel

Bir kaç bölüm sonra ağlayabiliriz...

Neyseeeee

Alttaki yıldıza basarmisinizzz

Sizleri seviyorummmmm

SENİ YAZDIM KALBİME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin