19. Bölüm

139 16 7
                                    

Selamün aleyküm arkadaşlar nasılsınız iyimisiniz

İyi okumalarrrrr

~

Sabah gözlerimi Yağız'ın kapımı çalması ile uyanmak isterdim fakat başımda duran babamdı.

"Günaydın kızım" dedi başımı okşayarak.

"Günaydın babacığım" dedim yatakta oturur pozisyona gelerek.

"İyi bakalım hadi hazırlan kahvaltıya" dedi ve odadan çıktı.

Ayağa kalktım ve odadaki banyoya ilerledim.

Ellerimi ve yüzümü soğuk su ile yıkayıp banyodan çıktım.

Gardırop'un kapağını açıp ne giyebilecegime baktım.

İnce salaş ayrobin kumaş siyah pantalonumu giydim.

Yazın kot giymeyi sevmiyordum.

Üstüme ince mavi renk bir gömlek giydim.

Bence yazın en güzel şey penye şaldı.

Şalımı da yapıp aşağıya indim.

"Günaydın" diyerek salona girdim.

"Günaydın kızım düne göre daha iyimisin?" Dedi Zehra abla

"İyiyim iyiyim çokta abartılacak birşey değildi zaten" dedim koltuğa otururken

Elindeki telefonu kenara bırakarak bana döndü Ümit amca "çok korkuttun bizi kızım"

"Çok şükür büyük bir şey yokmuş değil mi anne" dedim anneme dönerek

"Yani bilmiyorum doktor ilaç falan verdi kırık var burnunda dedi. Birde daha yeni burun damarın çatlamış anlamadık yani ne ara burnun kırıldı damar çatladı bilmiyoruz" dedi annem

O sırada yağız söze girdi. " Ya benim dünden beri bu aklımı kurcalıyordu bende biraz düşündüm yani Efsa'nın burnunun neden kırıldığını biliyorum"

Bende biliyordum ama söylemesen olmuyor sanki yağız.

"Neymiş peki nedeni" dedi babam yağıza karşı sanki tavırlıydı?

Yağız yutkundu bakışları bana değdi.
Ardından konuşmaya başladı.
"Biz küçükken İstanbul'da oyun oynarken Efsa kaldırımdan düşmüştü ve burnu kanamıştı. Ama Efsa size söylemek istemediği için söylemedik. o zaman olmuş olabilir"

"Efsa?"

"Efendim baba"

"Bize söylemek daha doğrusu açıklamak istediğin birşey var mı?" Dedi babam

"Ben ameliyat olmaktan korktuğum için size söylemedim ara ara burnum kanıyordu ama size söylemiyordum. Dünde akşam yemeğine inmeden önce kapıya çarptım ama o kadar önemli olduğunu düşünmedim yani" dedim

"Keşke erkenden söyleseydin be kızım daha kötü olmadan " dedi annem

"Neyse yapacak birşey yok sofraya geçelim" Dedi Zehra abla

Kahvaltıyı sorunsuz bir şekilde yapmıştık babamlar dışarıya çıkmışlardı.

Biz daha sofradaydik

"Efsa aç bakayım ağzını ilaç içeceksin" diye hapı ağzıma uzattı.

"I-ıı içmicem ya zorlama" dedim kafamı çevirerek

"Efsaa kızıyorum bak aç ağzını" zorda olsa ağzımı açmıştım ama şimdi tutamıyordum.

Karşımda oturan yağıza baktım gülüyordu.

Güler tabii ne yapayım dercesine suratına baktım.

"Efsa şimdi yutacaksın hadi yut bakalım ham yap" dedi yağız bir yandan gülüyordu.

Tam hapsururken bütün ilaç Yağız'ın suratına geldi.

Ben mahcup bir şekilde bakarken Zehra abla baya gülüyordu.

Hatta kahkaha atıyordu.

Yağız bir şey demedi. Sofradan kalktı gitti.

Bende ne yapacağımı bilemediğim için arkasından gidecektim ki. Annem beni tuttu ve ilacı ağzıma tıktı.

"Fark etmedim sanma ilaç boşa gitti" dedi ve suyu uzattı

Sabır Allahım sabır.

~

Selam arkadaşlar nasılsınız iyimisiniz bölüm nasıldı.

Karakterler hakkında ve kitap hakkında aklınıza oturmayan ya da merak ettiğiniz şeyler var mı varsa buraya yazın

İyi aksamalar

SENİ YAZDIM KALBİME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin