Önündeki kapıyı tıkladığım zaman bir kaç dakika sonra kapı açıldı.
Ablam yüzündeki meraklı ifade ile beni karşılarken ona doğru bir bakış attım.
O gözlerini gözlerimin içine kitlerken, gözlerim istemizce doldu.
"Geçebilir miyim?" Diye titryen sesimle konuştuğum zaman anında kapıdan çekildi ve bana yol verdi.
Ben içeri doğru adımlarken, tamamen karanlık evi gördüm.
"O nerede?" Diye sorduğum zaman "Uyuyor." Dedi.
Gözlerim sinirle titrerken "Tez vakitte ölüm uykusuna dalar inşAllah." Dedim dişlerimin arasından.
"Kaan." Dediği zaman arkamı dönüp, gözleri dolu ablama baktım.
"Lütfen kendinden nefret etme." Diye titreyen sesiyle konuştuğu zaman yüzümde acı bir gülümseme oluştu.
Kendimden nefret ediyordum ama evli bir adamla ilişkiye girdiğim için değil, bu adama delice aşık olduğumu bile bile bunu kabul ettiğim için kendimden nefret ediyordum.
Tarık Akıncı bile denildiği zaman tüylerim diken diken oluyordu. Onun heybetine ve görkemine vurulmuştum.
Ve belki de babamın borçları birer bahaneydi. Ablam yüzüme endişe ile bakarken yüzümdeki gülümseme ile kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Abla." Dediğim zaman kapıyı kapatıp, bana doğru bir adım attı.
"Ben bu adama deli gibi aşığım." Dediğim zaman gözlerinin büyümesini rahat bir şekilde gördüm.
Sesim evin içerisinde yankılanırken, gözlerimi kapattım. Dolu gözlerimden yaşlar düştü ve bakışlarım refleks olarak yukarı döndü.
"Çok canım yanıyor, onu hem çok seviyor hem de düştüğüm durum için yanıyorum." Dediğim zaman karşımdaki beden sadece gözlerime bakıyordu.
"Metres olmak umrumda değil, tek gecelik bir şeydi bir daha olmayacak. Ama onunla böyle bir ilişkinin içerisinde aşk olmadan bulunmak." Dedim ve titrek bir şekilde içimi çektim.
"Ben ona delice aşıkken o sadece zevk için beni altına aldı. Ben ise aşkla koynunda yanıp tutuştum." Dediğim zaman anında bana sarıldı.
"Kaan lütfen yapma." Dediği zaman "Yapmayacak bir şey yok, ben doğruları söylüyorum." Dediğim zaman üst kata doğru adımlamaya başladım.
"Bir duş almak istiyorum, ardından da yatıp dinlemek. Yarın bana karışmayın, tüm yemeklerim odama gelsin." Dediğim zaman kafasını hızla salladı.
Ben ise kalçamdaki sızı ve yüreğimdeki kalçamdaki acıdan daha büyük olan ağrı ile merdivenleri adımlamaya devam ettim.
~yazarın ağzından.~
Kapıyı açarken hızlıca içeri doğru girdi ve ardından hızlıca kapıyı kapattı.
Kemikli elleri titrerken gözleri ellerine döndü. Bakışları aynaya dönerken yeşil gözlerini kıstı ve karışıdaki aynandaki gözlerim en derinliklerine baktı.
Gözleri yavaş yavaş dolarken, dişlerini sıktı. Bakışları hırsla etrafa dönerken masa üzerindeki erkek parfümünü adlı ve tüm gücüyle aynaya fırlattı.
Ayna tuzla buz olurken, yerinde kırılmadan sadece çatladı. Şimdi binlerce görüntüsü ona acıyan gözlerle bakıyordu.
Dizleri titrerken, tökezledi. Ellerini beyaz halıya atıp, beyaz halıyı tüm gücü ile sıktı.
Sinirden kırmızı olmuş dolu gözleri ile tekrar aynaya döndü.
"Hiç doğmamalıydın." Diye dişlerinin arasından konuştuğu zaman aynadaki onlarca görüntü onu taklit etti.
Sinirle gülerken yerinden kalktı, bunu yapmamalıydı.
O çocuğu gördüğü ilk andan beri aklından çıkmıyordu, peşine taktığı adamlar ile onun hayatı hakkında her şeyi biliyordu.
Şuana kadar ona olan duyguları nedeniyle hiçbir insanla böyle bir şey içerisinde bulunmamıştı. Ona olan duygularına ihanet etmek istememişti.
Ama onun duyguları önemsizdi, o duygu besleyemezdi. O bu ülkenin en nüfuslu mafyalarından biri Tarık Akıncıydı.
Bu kadar güçlü ve nüfuslu bir mafya babasının duyguları olması büyük bir saçmalıktan ibaretti.
Ancak dün az önce evinden ayrılan bedenle yaşadığı şey vücunda büyük bir ağırlık bindirmişti.
Ona bir gece dahi sahip olmak bu dünyada isteyebileceği en büyük şeydi ve bu gerçek olmuştu. Ama aynı külkedisi masalındaki gibi gece yarısını geçtiği zaman hayaller hayatlara geri dönmüştü.
Şimdi ne yaparsa yapsın ona tekrardan sahip olamazdı. Onu belki de sonsuza kadar kaybetmişti.
Saniyeler sonra kapı çalınca "Benim abi." Sesi geldi.
"Ne istiyorsun Seyfi?" Diye dişlerinin arasından konuştuğu zaman "Abi şu borç işini halledecektikde sana bir sorayım." Dedi Seyfi denen adam.
Tarık bakışlarını aynadan çevirirken, gözleri anında karardı.
Onun bedeni bir kaç kuruşla ölçülemezdi hem belki de onu tekrardan kazanmanın tek yolu bu olabilir miydi?
"Borçlar silinmeyecek Seyfi." Dediği zaman kapının önündeki adam anlamsız bir şekilde yerinde kıpırdandı.
Utanarak da olsa "Ama abi-" demişti ki Tarık yerinden sinirle kalkarken "SİKTİĞİMİN BORÇLARINI SİLMEYECEKSİNİZ!" Diye bağırdı.
Sesi ile kapı bile titrerken kapı önündeki adam korkuyla geriye çekildi.
"Silinmeyecek o borçlar." Diye arında eklediği zaman dişlerinin arasından kapı önündeki beden korku ve stresle "S-sen nasıl i-istersen abi." Dedi.
Aynaya geri dönerken "Hayır." Dedi dişlerinin arasından.
"Onun bedeni bir kaç kuruş ile denk değil." Diye tekrarladı.
O normalde böyle bir insan değildi, hayatında ilk defa tattığı duygular onu bu hâle getirmişti.
Ve o onu bu hâle getiren duyguyu doyurmak istiyordu, o çocuğu yanında yamacında isiruordu. Ve bunun için elinden ne geliyorsa yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
Lãng mạnTarık çok şöhretli ve ihtişamlı bir mafyaydı. Kaan ise babasının borçları nedeniyle bu mafyanın tek gecelik ilişki teklifini kabul eden ona tutkun bir çocuktu. Tür: Mafya #Başarılar# | 10 Temmuz 2023 ~ #1 mafyababası |