"Kaan!" Diye bir ses gelince korkuyla yerimden kalktım.
Gözlerim hızlıca saate ilişirken, saatin daha sabah 8 olduğunu gördüm.
Kapının birden açılmasıyla birlikte içeri giren adamı gördüm.
Yanımda doğru hızla gelmesiyle, yatakta doğruldum.
Yanıma varması ile yüzüme yediğim tokat bir oldu.
Yüzüm yataktan tarafa dönerken, acı ile gözlerim doldu.
Çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi ve "Lan sen kendini siktirmek için benim borçlarımı mı bahane ettin?" Dediği zaman duyduğum şeyle kas katı kesildim.
"Borçlardan tek bir kuruş bile silinmemiş." Diye ardına eklediği şeyle kalp atışlarım hızlandı.
"Ne diyorsun ya?" Dediğin zaman hızla ayağı kalktım.
"Nasıl olur?" Diye inanamayarak sorduğum şeye karşın "Adam seni sikip atmış diyorum." Dedi sinirle.
Bakışlarım ona dönerken "Onurumu, namusumu, haysiyetimi beş paralık ettin." Dedi dişlerinin arasından.
Dolan gözlerimle ona baktığım zaman kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Yalandı hepsi, hepsi kendini siktirmek için bir oyundu." Diye konuştuğu zaman dolu gözlerimle kafamı olumsuz anlamda tekrar salladım.
Ablam tam bir adım atacaktı ki "Orada kal Elvan." Dedi sinirle karşımdaki adam.
Bileğimden tutması ile irkildim, gözleri gözlerimin içindeyken "Bu evde artık yerin yok, defol." Dediği zaman ilerlemeye başladı.
Hızla ilerlemesi ile ablama çarpıp geçtik. Ablam ise hemen kendini toparladı ve arkamızdan bize yetişmeye çalıştı.
"Baba lütfen yapma." Diye arkamdan gelen yalvarma seslerine karşın bileğimi tutan adam "KES SESİNİ ELVAN!" Diye bağırdı.
Hemen ardından evin kapısına geldiği an kapıyı açtı ve beni tüm gücüyle itti.
Ellerimi ve dizlerimi refleks olarak siper almak için bükmemle onların üstüne düştüm.
Ellerim ve dizlerim yere sürterken, hızımı kesemedim ve yerle bir oldum.
Dolan gözlerimden acı ile yaşlar düşerken, arkamda duyduğum "İbne." Kelimesinin ardından kapı sertçe kapandı.
Korku ile bedenim titrerken, göz yaşlarım tozlu ve pis yere düştü.
Nasıl bu kadar kör olmuştum ki? Ne bekliyordum ki? O koskoca mafya babası beni sadece zevki için kullanıp atmıştı.
Ama vermesi gereken bir cevap vardı, neden böyle bir şey yaptığını bana açıklamak zorundaydı.
Yerimden kalkmamla üstündeki tozları çırptım. Tozlu ellerimin tersi ile yüzümdeki göz yaşlarını sildim ve ilerlemeye başladım.
~~~~
"Ben Tarık Beyinizi görmek istiyorum." Dediğim zaman kapı önündeki iki koruma once birbirine baktı.
Ardından birbirlerine gülümserken, birinin bakışları bana döndü ve "Sen şaşırdın galiba, her sokak çocuğu göremez Tarık Beyi." Dedi.
Dişlerimi sinirle sıkmamla "Ben daha dün bu evdeydim, Beyinizi çağrıacak mısınız yoksa rezillik mi çıkarayım?" Diye sormamla benimle dalga geçen koruma sırıttı.
Bana doğru bir adım atarken "Çıkarsana, ne olacak?" Diye sordu alayla.
Benim gözlerim ondayken, "Yalnız patron da ağzının tadını biliyormuş, şeker gibi çocuk." Diye diğerlerine dönmesi ile kapı birden açıldı.
Bütün korumalar kapı önündeki beden ile tek sıra hâline dizilirken, bana laf atan koruma korku ile kalakaldı.
Tarık Akıncı giydiği beyaz takım elbise ve heybeti ile kapının önünde duruyor ve bana laf atan korumaya dik dik bakıyordu.
Ardından yanımıza doğru adımlarken, burnundan soluyordu.
Yanımıza geldiği zaman "Sen benim siktiğime nasıl böyle davranırsın?" Dediği an duyduğum şeyle gözlerim irileşti.
O bana bakmazken, koruma mahcup bir şekilde kafasını eğdi.
"Daha dün gece senin meleğindim şimdi siktiğin mi oldum?" Diye sorduğum şeye karşın bakışları şok içinde bana döndü.
Sinirle dişlerimi sıkmamla, gözlerimi kapatıp açtım.
"Madem senin siktiğinim, o zaman adam ol ve siktiğine sahip çık." Dediğim zaman gözleri bendeydi.
Yeşil gözleri gözlerimin içine derin derin bakarken, hiçbir şey söyleyemiyordu.
"Abiye bunu söyleyen ölmüştü." Diye korumalardan biri fısıldadığı zaman Tarık sinirle arkasını döndü ve "KESİN LAN SESİNİZİ!" diye bağırdı.
Bağırması ile korkuyla titredim ve geriye çekildim.
Hızla arabasına doğru ilerlerken, "Seyfi." Dedi dişlerinin arasından.
Adının Seyfi olduğunu öğrendiğim adam ondan önce hızla arabaya koşarken "İkisi de işten atılacak." Dedi sinirle.
Benim ikisi dışında olduğumu biliyordum, ben arkasından baka kalırken "Abi, çocuk?" Diye sordu korkarak Seyfi.
Tarık bir şey söylemeden arabaya bindi.
Seyfi ise kapıyı arından kapattı.Ben de bana bakan bir kaç korumayı umursamadan geldiğim yoldan geri döndüm.
~~~~
~yazarın ağzından.~
"Çocuğun peşine adamlarımı takın, başına bir şey gelmesin." Dediği zaman Tarık, yanındaki Seyfi rahatsızca kıpırdandı.
Bu sabah çocuğun evden atılma haberi gelmişti. Bunu Tarık'a nasıl söyleyecekti ki?
"Abi." Dediği zaman Tarık'ın bakışları ona döndü.
"O çocuk.." Dediği zaman Tarık sıkıntılı bir nefes verdi.
"Sana onunla ilgili bir soru sorma demiştim." Diye ekledi Tarık.
"Abi soru sormayacağım, çocuk evden atılmış." Dediği zaman Tarık'ın bakışları anında Seyfiyi buldu.
"Ne diyorsun sen?" Diye sorduğu zaman "Abi çocuk geldiğinde söyleyecektim ama size yetişemedim." Dediği zaman Tarık dişlerini sıktı ve eli ile arabanın camına yumruk attı.
"Bu şimdi mi söylenir oğlum!?" Sinirle konuştuğu zaman derin bir nefes aldı.
"Gidin çocuğu bulun ve eve yerleştirin, ben bir icabına bakacağım." Dediği an Seyfi telefonunu eline aldı.
Adamlara çocuğu bulması için haber salacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
RomanceTarık çok şöhretli ve ihtişamlı bir mafyaydı. Kaan ise babasının borçları nedeniyle bu mafyanın tek gecelik ilişki teklifini kabul eden ona tutkun bir çocuktu. Tür: Mafya #Başarılar# | 10 Temmuz 2023 ~ #1 mafyababası |