25. Bölüm (Özel Bölüm)

1.1K 56 4
                                    

Se-la-m!

Geçen yıl bu zamanlarda Gece kitabının dönemindeydik. Hepimiz bir yandan Tarık'a sövüyor, diğer yandan da gelecek bölümlerde ne olacağını bekliyorduk wkwhdiwjwodjsiwdj.

Bu özel bölüm sizleri o döneme götürecek nitelikte gelecekle alakalı değilde, geçmişle alakalı. Yanii sizleri bir sene öncesine götürmeye çalışacağım, iyi okumalar.

Satılmıştım, 5 milyon Türk Lirasına. Bu günlerim şu zamana kadar yaşadığım en zor günlerimden biriydi.

Önündeki yemek tabağına ister istemez boş gözlerle bakarken diğer yandan yemek yiyen insanların bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Derin bir nefes sesi duymamla birlikte bakışlarım sesin geldiği yöne doğru döndü.

Tarık Akıncı masanın baş köşesinden elindeki şarap bardağı ile yeşil gözlerini gözlerime dikmişti.

Hızla hemen yanımdaki bıçağa elimi attım ve önümdeki etten bir parça kestim.

Bakışlarımı hafif yukarı kaldırmamla karşımdaki yaşlı kadının yeşil gözlerinin gözlerimin içinde olduğunu gördüm.

Daha sonra onunda derin bir nefes alması ile ayağı kalktı ve masadaki herkesin bakışları ona döndü.

Yeşil gözleri benim gözlerimin içindeyken elindeki tabakla kalktı ve duruşunu dikleştirdi.

Ardından elindeki tabaktaki yemeği yere boşaltması ile kas katı kesildim.

Tarık'ında bakışları ona dönerken o yaşlı kadının yanii Gülendam Hanımın bakışları bendeydi.

"Fazilet."

Sesi büyük yemek salonunda yankılandığı zaman mutfaktan buraya doğru koşarak gelen bir çift topuklu sesi kulaklarıma doldu.

Gülendam Hanımın bakışları hâlâ benim üzerimdeyken Fazilet Hanım hemen onun yanında bitti.

"Bu yemeğin tadı kaçmış." Dediği zaman bakışlarını yandaki hizmetçi kadına çevirdi.

"Sanırım çirkef sıçramış." Dediği zaman gözlerim irileşti.

Tarık yerinden sesli bir şekilde kalkarken "Ana!" Diye bağırdı yüksek bir sesle.

Gülendam Hanım yüzündeki o kendinden emin ifadeyi bozmadan tek gözünü kırptı ve 'Ne oldu?' Anlamında kafasını salladı.

Tarık derin bir nefes alıp, sinirle elini sıkarken bakışları bana döndü.

"Gel buraya."

Sesi biraz daha ince ve kısık çıkmıştı. Bu bana özel bir şey miydi?

Yerimden yavaşça kalıp, derin bir nefes alırken onun yanına doğru ilerledim.

Yanına geldiğimde biraz uzağında duruyordum. O hızlı bir hamle ile elimi kavrayıp, beni kendine çektiği zaman bedenim bedenine çarptı.

"Fazilet!"

Bu sefer o bağırmıştı. Sesi o kadar korkunç ve kalın çıkıyordu ki..

"Tez ol, git odama kıyafelerimi hazırla. Bundan böyle Kaan ve ben bu evde kalmayacağız." Dediği zaman bakışlarım ona döndü.

Onunda gözleri kısa bir süreliğine bana dönerken yutkundum.

Karşımızdaki Gülendam Hanımın yüzünde endişeli bir ifade meydana gelirken Gönül masadan kalktı.

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin