İki hafta geçmişti, olayların üzerinden tamamen iki hafta geçmişti.
Gönül o olaydan sonra vefat etmişti, bu kadar hızlı bir gelişmeyi evdeki hiç kimse beklememişti.
Gönül'ün ölümünden sonra Tarık, Gönül ile ilgili çeşitli araştırmalar yapmaya başlamıştı.
Bu süre zarfı boyunca eve çok az gelmiş ve sadece yatmadan yatmaya görmüştük birbirimizi.
En son yaşadığımız şeyler, Gönül'ün ölümü gibi olaylardan dolayı bende baya sarsılmıştım.
Şimdi ise dolaptaki kıyafetleri sinirle yere atan adama bakıyordum.
Gönül'ün odasına sinirle girip, ona ait olan her şeyi yere atıyordu.
Gülendam Hanım kapının önünde dururken, sadece yere atılan kıyafetler izliyordu.
"Buna yıl boyunca bir yılanla aynı masaya oturmuşuz." Diye konuştuğu zaman bakışlarım ona döndü.
Tarık ona yeşil gözleri ile yan bir şekilde bakarken, kıyafetleri atmayı bıraktı.
Ardından kaşları çatılmış bir şekilde annesine dönerken "Çok efendi bir kız oğlum, çok terbiyeli ve yanına yakışır oğlum." Diye sesini biraz incelterek sinirle konuştu.
Gülendam Hanımın başı yere düşerken, Tarık sinirle kıyafetlere geri döndü.
"Beni öldürmek isteyen bir kadınla sayende nikahlanmışım." Diye arında eklediği zaman Gülendam Hanım sıkıntılı bir nefes verdi.
"Ben gidiyorum Tarık." Dediği zaman istemizce bakışlarım ona döndü.
Tarıkta kıyafetleri atmayı bırakıp durduğu zaman yavaşça bakışları arkasına döndü.
Kaşları çatılırken, Gülendam Hanım gözlerini kaçırdı ve "Buradan gideceğim." Dedi.
Tarık çatık kaşları ile hâlâ ona bakarken "İyi de niye gideceksin ana?" Diye sordu sesi normale dönerken.
"Oğul artık yoruldum, babanla evlendiğimden beri bu evde yaşıyorum. Bu evdeki hava artık beni yoruyor, yurt dışına gitmek istiyorum." Dediği zaman Tarık arkasına doğru yaslandı.
Tarık'ın yüzü düşerken, Gülendam Hanım'ın bakışları bana döndü.
"Hem burada istenmeyeceğim günler yakın, siz rahatsız olmayın." Dediği zaman bakışlarım direkt Gülendam Hanıma döndü.
Bunu kötü niyetle söylemişti, aksine sesi biraz neşeli bile çıkmıştı.
Başkalarım yavaşça Tarık'a dönerken bana baktığını gördüm.
Derin bir şekilde bakarken gözleri aslında çok şey anlatıyordu.
Yeşil irislerindeki karaltıyı gördüğüm anda "Kaan Bey?" Diye ses geldi.
Ben hızla sesin geldiği yöne doğru dönerken Fazilet Hanım bana bakıyordu.
"Ablanız sizi çağırıyor." Dediği zaman utançla hızla başımı salladım ve "Geliyorum." Dedim anında.
Odadan çıkmak için bir hamle yaparken, Gülendam Hanım yana doğru çekildi ve bana yol verdi.
Bende odadan çıkıp, hızla ablamın olduğu odaya doğru ilerledim.
~~~~
Kapının çalmasıyla istemizce yutkundum.
"Gel." Dediğim zaman içeri giren bedene döndü gözlerim.
Fazilet Hanım duruşunu dikleştirirken "Kaan Bey, Gülendam Hanım sizleri aşağı konuşmak için bekliyor." Dedi.
Kaşlarım çatılırken "Beni mi?" Diye sordum. Fazilet Hanım "Evet, efendim sizi." Diye yanıtlarken istemizce yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
RomansTarık çok şöhretli ve ihtişamlı bir mafyaydı. Kaan ise babasının borçları nedeniyle bu mafyanın tek gecelik ilişki teklifini kabul eden ona tutkun bir çocuktu. Tür: Mafya #Başarılar# | 10 Temmuz 2023 ~ #1 mafyababası |