12. Bölüm

12.4K 617 54
                                    

~yazarın ağzından.~

"Sevemedim karagözlüm seni doyuncaaa..." Diye bağırdı Kaan.

Yan bir şekilde devrilecek gibi olurken, Tarık hızla onu tuttu.

"Hep kıskandım seni elden, yıllar boyuncaaa.." diye kollarını açıp bağırırken Tarık sıkıntılı bir nefes verdi.

"Kuşlar gibi ikimiz bir... Yuva kuralımmm." Diye neşeyle konuşurken Tarık'ı hafifçe itti Kaan.

Kendini biraz ileri atıp kollarını açarken, kendi etrafında döndü.

"Ayırmasın mevlam bizi... Ömür boyuncaaa." Diye kendi etrafında dönerken devam etti.

Tarık'ın kalbi hızlı hızlı çarparken, alt dudağını ısırdı.

"Kaan yeter, sus artık." Diye konuşurken etrafına baktı.

Gerçi etrafta kimse yoktu, onunla bir kaç bira alıp manzaralı, şehirden uzak bir yere getirmişti onu.

Tarık sürücü koltuğunda olduğu için bir tane içmişti, Kaan ise Tarık'ın bu hâlinden yararlanıp 3 şişe bira içmişti.

Tarık ona ne kadar kızsa da dinlememiş, sonuç ise bu olmuştu.

"Kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım." Diye tekrar ahenkle konuşurken başı döndü.

Tam yere kapaklanacakken genç adam koştu ve onu tuttu.

"Ayırmasın mevlam bizi.. Ömür boyunca." Diye tekrar keyifle devam ettiği zaman Tarık ona mayışmış bir tonla baktı.

"Yeter artık.. yorma kendini.." Diye duraksayarak konuştuğu zaman Kaan'ın bakışları ona döndü.

"Hayırdır? Rahatsız mı ettin aslan parçası?" Diye diklenerek konuşurken Tarık gülümemek için kendini zor tuttu.

Kaan'ın bakışları ona dönerken durdu. Tarık'ın yeşil gözlerine odaklanırken, Tarık yavaşça yutkundu.

"Kara gözlüm dedim değil mi şarkıda?" Diye sarhoş bir şekilde konuşurken, Tarık kafasını salladı.

"Üzdüm.. seniii?" Diye konuşurken Kaan, Tarık hiçbir şey söylemedi.

Gözlerini kaçırırken, saniyeler sonra dudakları birleşirken gözleri direkt Kaan'ı buldu.

Kaan gözlerini kapatmış bir şekilde kendini ona bastırırken, Tarık kas katı kesildi.

Kaan yavaşça dudaklarını ayrırırken "Sevemedim yeşil gözlüm seni doyunca." Dedi sessiz bir tonla.

"Hep kıskandım seni elden, yıllar boyuncaa." Diye ardına ekledi.

Hemen ardından yavaşça dizlerinin bağı çözülürken, Tarık onu kucağına aldı.

Arabaya doğru ilerlerken, onu ön koltuğa oturttu ve kemerini taktı.

Hızla kendisi de arabaya binerken, arabayı çalıştırdı ve "Yeter bu kadar, eve şimdi." Dedi heyecandan titreyen sesiyle.

~~~~

Kapıyı açarken, içeri doğru adımladı.

Sarhoş bedenin kafasını dönerken yavaşça arkaya doğru döndü.

"Bırak beni.. ben uyumayacağım.." Dedi deli gibi olan uykulu hâliyle.

"Hayır şimdi uyuyacaksın." Diye Tarık biraz sert konuştu karşıda küçük bir çocuk varmış gibi.

Kaan onu yavaşça omzundan iterken Tarık bir milim bile hareket etmedi.

Kendi kuvvetine yenik düşerken yatakla buluştu sırtı.

"Git..." Diye dişlerinin arasından konuştuğu zaman Tarık'ın kaşları çatıldı.

"Sen öpmedin beni..." Diye huysuz bir çocuk gibi konuştu Kaan.

"Sen beni sevmiyorsun..!" Diye ardına eklerken cenin pozisyonuna döndü ve arkasını döndü.

Küsmüş bir şekilde dururken, saniyeler sonra Tarık yatağa eğildi ve boynuna dudaklarını bastırdı.

Kokusunu içine çekerken yavaşça dudaklarını ayırdı yatakta yatan bedenden.

Kaan sarhoş olsa bile gözleri irileşti ve kalbi yerinden çıkacak gibi attı.

Tarık geriye doğru çekilirken yavaşça odadan dışarı çıktı.

Elini deli gibi atan kalbine koydu ve titryen bir nefes verdi.

~~~~

~Kaan'ın ağzından~

Başımdaki korkunç ağrı ile gözlerimi araladım.

Derin bir nefes verirken gözlerim saate ilişti, sabah 10'du.

Yavaşça kendimi yataktan dışarı atarken banyoya doğru yöneldim.

Suyu açıp, yüzümü soğuk su ile yıkarken derin bir nefes verdim ve aynaya döndüm.

Çok fazla uyuduğum için gözlerimin altı kararmıştı.

Elimi tekrar ıslatıp, saçlarıma hacim verdim. Ardından kendimi banyodan çıkarıp yatağımı topladım.

Odanın kapısına yönelmem ile kapıya geldim ve odayı terk ettim.

Kolidoru geçip uzun merdivenlerden aşağı inerken kahvaltılıkları taşıyan kadına döndü bakışlarım.

"Günaydın Fazilet Hanım." Dediğim zaman yüzündeki gülümseme ile beni karşıladı ve mutfağa geri döndü.

Ben yemek salonundan içeri girdiğim anda gözlerim etrafı taradı.

Daha sonra esmer bedende durunca kalp atışlarım istemizce hızlandı.

Elindeki gazeteye bakarken kaşlarım çatıldı ve yanına doğru adımladım.

Bunu beklemiyor olacaktı ki anında yeşil gözleri bana döndü ve elindeki gazeteyi bıraktı.

"Dün gece ne oldu? Hiçbir şey hatırlamıyorum." Dediğim anda gözleri gözlerime kitlendi.

Gözlerime bakmaya devam ederken ben istemizce yutkundum.

"Biraz içtik, sen sarhoş oldun." Diye saniyeler sonra birden konuşması ile istemizce titredim.

Kalbim korku ile atarken "Saçma bir şeyler yaptım mı?" Diye sordum.

Göz bebekleri kararırken, derin bir nefes verdi ve önüne döndü.

"Yok, hiçbir şey olmadı." Dediği anda derin bir nefes verdim.

Onun gözleri yan profilden bana dönerken yan yan baktı.

Kaşlarım çatılırken "Ne öyle bakıyorsun!?" Dedim sinirle.

Bana şok ile dönerken, bariz bir şekilde gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Benim odamda gizli kameranın ne işi var?" Diye sorduğum zaman bakışları derinleşti.

"Ev benim evim, istediğim yere istediğim şeyi koyarım." Dediği zaman yüzümde bir gülümseme oluştu.

"Oda da benim odam ama hem namahrem var." Dememe karşın "Senin vücudun benim için namahrem değil." Dedi keskin bir tonla.

Bakışlarım ona dönerken o hızla yerinden kalktı ve masaya oturdu.

Tam ağzımı açacaktım ki odaya giren bedene döndü gözlerim.

Gülendam Hanımda masaya otururken, yüzüme dahi bakmadı.

Bende fazla uzatmadan masaya geçtim ve oturdum.

Önüme koyulan tabağı kahvaltılıkları doldurmaya başladım.

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin