Avuntu olarak geriye sadece yalnızlığının kaldığı o gün, Havin'in ruhunda bir sorun olduğunu fark ettiği gündü.
Güneşe bulanmış ılık bir sonbahar akşamıydı. Okullar yeni açılmış, Havin kız yurduna yeni gelmişti ve alışkanlıktan olsa gerek anlamsızca telefonunun ekranına bakıyordu.
Mesaj yok, cevapsız arama yok, kimse yok.
Sigara içiyor diye azarlayan yok, "edepsizliğini" eleştiren yok, bağıran yok çağıran yok, yemek yapan kimse yok, ödevleri için yardım isteyen kardeşleri yok, odasını paylaşmaktan nefret ettiği haset ablası yok, her gün mutlaka sorun yaratmadan rahat uyuyamayan babası yok, odanın bir köşesine kurulmuş örgü ören annesi yok...
Havin, o gün ilk defa özgür hissetmişti.
Sanki paslı prangaları kopmuş gibi.
Havin ilk defa o gün ailesinin bir parcası gibi hissetmişti ve meraklı bakışlara aldırmadan hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.
Havin ilk defa yüzleşmekten korktuğu şeye bu kadar çaresizce tutunmuştu.
Havin, ailesinin bir üyesiydi.
Havin nefret ettiği insanlardan gelecek ufacık bir mesaja bile muhtaçtı çünkü Havin buydu.
Havin bu kadardı.
Eğer baş kaldıracağı bir düşman kalmamışsa isyan etmenin ne önemi vardı?
Eğer kazanacak bir savaş yoksa savaşçı olmanın ne anlamı vardı?
Eğer yaptığı her şeye kulp bulan ailesi yoksa, yaptıklarının ne değeri vardı?
Havin özgürlük için savaşan Havin değilse, özgürlüğünün ne kıymeti vardı?
18 yaşındaydı, abisinin yolladığı para ona yeter de artardı. İstediği bölümü ve üniversiteyi kazanmıştı, tiksindiği evden kurtulmuştu.
Ya şimdi?
Eğer üniversiteye gidip kendi ayaklarının üstünde duran güçlü bir birey olursa mükemmel hissedecekti.
Savaş bitince elinde güzel ve özgür bir hayat kalacaktı.Havin savaşı kazanmıştı.
Geriye kalan bir avuç antidepresan, bomboş telefon ekranı ve uçsuz bucaksız özgürlüğüydü.Uğruna kendisini delirmenin eşiğine kadar sürüklediği özgürlüğü...
Annesinin gözlerini, babasının bezginliğini taşıyordu.
Ablasına benziyordu, abisini özlüyordu.
Havin o gün, o çardağın altında bir başına ağlarken, kazanılan savaşlardan sonra bile insanın yenilginin varlığına daha yakın olabileceğini öğrendi.
Havin ölmek istese bile, birden nedensiz kalınca yaşamaya karar verdi.
Havin intihar etmemek için sebep ararken kendini kaybetti.
Havin kendini bulmadan önce ölmek istemiyordu.
Havin ölmek istemiyordu.
Havin varoluştan silinmek istiyordu.
~
Psikolojim gibi bölüm de bozuk idare edin.
Çünkü Mona yine uykusuz, yine vampir :((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovulmuş Melek
Художественная прозаBir gün gelecek Havin, ve bu meleğin neden cennetten kovulduğunu anlayacaksın. Havin × Ares Depresyon ve anlam arayışının karanlık sularında çırpınan Havin, sahte heveslere tutunmaya çalışan bir felsefe öğrencisi. Hayatı zaten zor, hayatını yaşamak...