on bir

1.6K 202 143
                                    





AAAAAA

yeni bolum atayim dedim cunku nw yazmak danger yazmaktan daha kolay sorry not sorry

bu arada bu taehyung neden bi anda pasif ameleye donustu demeyin lutfen asik oluyo yavas yavas anladiginiz uzere minik bebegimizin duygularini oturtmak icin zamana ihtiyacu var😔😔😔🤚🤚🤚🤚

HADI KOSUN MARS MARSSS

yorum da atun olur m😔💖😭🤚





+






"Şöyle fazla kaşar ve bol soslu için götümü veririm şu an."

Namjoon bize öve öve bitiremediği burgerciyi daha da abartmak için garip kalıplar kullanırken Jimin'in bu lafından sonra araya girmesiyle bir duraksadı. "Ay ne götü, bu çok geydi" diyerek parmağını Namjoon'a doğru sallayan Jimin'e göz devirdim. "Ay aman, olsun gey, ne olacak?" diye, aynı onun sesini incelttiği gibi sesimi inceltip kafasını kolumun altına sıkıştırınca bağırdı bana. "Kim Taehyung, sakın saçımı karıştırma, ölümün olurum bak" dediğinde, inadına saçını karıştırmıştım. Son zamanlarda keyfim yoktu, o yüzden Jimin'e sataşarak enerjimi yerine getirmek hep bir numaralı tercihim olmuştu.

Jimin kafasını kolumun aktından kurtarmak için uğraşıp bana bağırmaya çalışırken Hoseok'un radarına girdiğimi fark etsem de umursamadım pek. "Ne bakıyorsun?" diye hayırdır? gibilerinden efelenircesine sorduğumda tek kaşını kaldırdı ve bana dik dik baktı beyefendi. "Taehyung seni taramalıyla tararım" dediğinde, "Ancak saçlarımı" diye cevap verip görünmeyen uzun saçlarımı arkaya atar gibi yaptım. Ortalamaya göre uzun saçlarım vardı, gözlerime giriyorlardı hatta ama saçlarım dalgalı olduklarından dalgalar yukarı çekiyorlardı saçlarımı bir nebze.

Hoseok'la atışıp, Jimin'i uyuz ederken sabahtan beri damağımın kaşınma hissinden rahatsızlık duyup kısa bir nefes verdim. Son zamanlarda biraz fazla sigara içer olmuştum, tamamen spontane gelişiyordu. Şu an Seokjin'le muhtemelen okulun arka bahçesinde olan Jungkook'u düşündükçe damağım kaşınıyordu ve kaslarım geriye geriye çekiliyordu. Ağzımın içi karıncalanıyordu ve vücudum bana nikotine ne kadar ihtiyacım olduğunu haykırıyordu resmen. Kendime engel de koymuyordum açıkçası. Derdi var diye çok sigara içtiği için kızdığım Jungkook'a dönmüştüm resmen.

Bu düşünceler arasında aklıma geçen gün geldi tabi. Jungkook yine bir süzmüştü beni, yine bir arayış içindeydi. Gerçekten çok iyiydi arkadaşlarım, onları her şeyden çok seviyordum, hayatım onlardan ibaretti resmen. Ve işte tam olarak bu yüzden sıkıntım çok büyüktü. Seviştiğim kişinin Jungkook olma ihtimalinin ciddiliği beni o kadar korkutuyordu ki, kendimi başka biriyle seviştiğime inandırmak için Namjoon'dan liste çıkarmasını istemiştim resmen.

Yüz şeklini asla doğru düzgün hatırlayamıyordum, hatta bence göz çevresini hatırlamam bile mucizeydi çünkü o kadar içmiştim ki kendimi evimin kilerinde bulmuştum. Sabaha kadar orada mı uyumuştum, yoksa seviştikten sonra kalkıp evi turlayıp sonra kilerde sızmış mıydım, hiçbir fikrim yoktu. O günden beri alkol çok büyük travmam olmuştu zaten. Sinir bozukluğuyla elimle yüzümü ovuştururken ağzımdaki her kas tek tek çekiliyor gibi hissediyordum.

Sorun yalnızca o da değildi tabi. Benim sorunlarımı kendine normalden fazla dert ediyordu. Geçen gün evde, beni mutfak tezgahıyla arasına sıkıştırdığı ve bir nevi nefesimi kestiği sırada söylediği gibi. Sorunu bendim. Sonradan aynen şunu eklemişti: "Sorunum, sana yardımcı olamıyor oluşum."

no way! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin