“Ferit, Ferit kalk hemen!!”
“Ferit, uyanmak zorundasın.”
“Feriiit,”
Ve bir anda kendimi bir denizin dibinde boğuluyor gibi hissettim. Gözlerimi açtığımda denizin dibinde değil de annemin suratıma döktüğü, sürahinin dibinde kalan son damla ile boğuluyordum.“Anne napıyorsun ya? İnsan böyle mi uyandırılır?!”
“Oğlum çağırdım kaç kez kalkmadın, bana başka çare bırakmadın. Hem bak suyun kaldırma kuvveti var denilir ya doğruymuş işte. Test etmiş olduk.” dedi, kinaye ile.
“Ha ha ha, beni niye uyandırdın ya, kafam zonkluyor benim.”
“Aşağıda senin için alınan kararlardan haberin olsun istedim.” diyince olduğum yerden sıçradım ve kalktım.
“Ne haberi??!” dedim,
“Dün gece iki kızla olan resimlerinden sonra deden seni evlendirme kararı aldı.” dedi,
“Ne ne ne?? Nasıl? Ne evlenmesi be? Ben hayatta evlenmem. Unutun onu siz!” dedim.
“Aynen canım, dedene de aynen böyle söylersin.”
“Başlarım şimdi dedeme ya, her şeyime karıştığı yetmiyor bir de evliliğime mi karışıyor?!” dedim.
“Oğlum yediğin haltlardan sonra seni savunacak yüzüm yok ne yapayım?!” dedi, sinirle.
“Anne ne demek ne yapayım? Bu kadarına da izin verilmez ama artık!” dedim.
O sırada babam içeriye girdi.
“Ooo padişahımız uyanabilmiş sonunda.” dedi gözlerini devirerek.
“Hıı” dedim, taklit ederek.
“Evlilik haberini almışsın bakıyorum, hayırlı olsun oğlum.” dedi,
Karşı koltuğa oturup bir bacağını diğer bacağının üzerine attı.“Ben, evlenmek falan istemiyorum!” dedim, ellerimi havaya kaldırarak.
“Sana isteğini sormuyoruz.” dedi, babamda aynı hareketi yaparak.
“Ne demek sormuyoruz ya?! Bi o kalmıştı çünkü.” dedim.
“Eğer sözümüzü dinleyip gece dışarıya çıkmasaydın, olmazdı bunlar. Şimdi daha fazla istemiyorumlar falan duymak istemiyorum. İfakat sana bir kız bulacak, sende evleneceksin.”
“İs-te-mi-yo-rum!” dedim, heceleyerek.
“Oğlum, bu bir istek meselesi değil. Deden seni yurtdışına göndermesin diye mecburen evleneceksin.” dedi, annem.
Hızlıca ona döndüm,
“Gideyim, Allah aşkına gideyim. En azından özgür olurum.” dedim.
“Bak Ferit yıllardır oradasın zaten. Bir daha gitmeyeceksin. Hem sana evlen karının dizinin dibinde dur denilmiyor. Yine hayatına devam edersin. Sessiz, sakin bir kız buluruz olur biter.” dedi, annem.
“Annen haklı Ferit, 5 yıldır seni göremedik bir 5 yıl daha göremeden yapamayız. O yüzden mecburen dedene ses çıkarmayıp evleneceksin.” dedi, babam.
“Devam edeceğim ama hayatıma, kimsede bana karışmayacak okey?” dedim.
“Tamam dedik işte, zorlama istersen.” dedi, babam.
“İyi peki.” diyerek odamdan çıktılar.
Telefonumu elime aldığım gibi Pelin’i aradım.
Her şeyi en baştan anlattım ve dedim ki,
“Evlenelim.” dedim.
“Ne evlenmesi? Anlamadım?” dedi,
“Evlenelim işte, hem dedem susar hem biz de kalan hayatımıza devam ederiz.” dedim.
“Ben evlilik için hazır olduğumu düşünmüyorum Ferit, özür dilerim.” dedi,
“Nasıl ya? Sen değil miydin, evlenelim evlenelim diye tutturan!” dedim,
“Ee yani ne var tutturduysam. O, o anlık bir seydi. Ben evliliğe hazır değilim Ferit. Kusura bakma.”
Diyerek kapattı.“Siktir git lan, siktir git. Seninle evleneceğime hiç tanımadığım biri ile evlenir yeni bir hayata başlarım.” diyerek telefonu yatağımın üzerine fırlattım.
Bende seni kudurtmazsam Ferit değilim. Her yerde karım ile boy boy resim bastırmazsam adam değilim.
___________________________________________
Diğer bölüm SeyFer tanışıyorrrr🎀💝🤭SeyFer nasıl tanışsın? 🤔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını Paralel Evren.
FanfictionYalı Çapkını hikayesinin tam tersi olduğunu düşünün Örneğin, Seyranın Ferit gibi olduğunu...