Yalı Çapkını Paralel Evren.

12

Ne yapacağım tabiki boşanma davası açacağım.
Bir hızla ayağa kalkıp bavuluma elime geçen ne varsa doldurmaya başladım. Feritin ne kadar eşyası varsa kırdım. Bavulum ile beraber aşağı indiğimde Gülgün anne su içmek için mutfağa doğru gidiyordu çünkü elinde bardak vardı.

“Seyran?” dedi, beni elimde bavul ile görünce şaşırmıştı

“Gülgün annecim, lütfen bir şey söylemeyin. Ben gidiyorum, oğlunuza da sevgilisi ile mutluluklar diliyorum. Söylersiniz kendisine.” diyerek, yürümeye devam ettim.

“Kızım ne sevgilisi ne oluyor?” dedi,

Telefondan haberi açarak Gülgün anneye gösterdim.

“Kendiniz bakın.” diyerek, telefonu eline verdim.

Gülgün anne, telefondakileri okumaya başlayınca elindeki bardağı yere düşürdü,

“Dikkat edin, ” diyerek koltuğa oturttum.
Sese bütün yalı uyanmıştı ve teker teker aşağıya iniyordu.

“Annecim, iyi misin?” dedi, Fuat abi.

“Değilim Fuat,” diyerek, ağlamaya başladı.

Gülgün anne üzmek isteyeceğim son kişiydi. Ama oğlu da beni üzmüştü.

Bende ağlıyordum,

“Seyran, ne oluyor?” dedi, Asuman. Yanıma gelerek.

“Ferit,” diyebildim,
“Ferit ne?!” dedi, Fuat abi.

Gülgün anne elindeki telefonumu onlara çevirerek haberi ve resimleri görmelerini sağladı.

“Hiiğ” diyerek, ellerini ağzına götürdü Asuman.

Sonra oturduğu yerden kalkarak bana sarıldı.

Bende gece dışarıya çıkıyordum ama kimseyle öpüşmüyordum sonuçta.

“Noluyor burada?!” dedi, İfakat hanım, ardından Orhan baba da gelmişti.

Onlarada anlatıp, gösterdikten sonra,

“Özür dilerim fakat ben daha fazla bu evde duramam.” diyerek, bavulumu alıp çıktım.

Arkamdan çok kez seslenselerde, gitmemem için yalvarsalarda bildiğimden şaşmayıp, gittim.

Gecenin o saatinde babamın evine gittim,
Kapıyı açan ablamdı, beni görünce şaşırdı.

“Seyran?” dedi, uykulu ve sorar bir şekilde.
“Abla,” diyerek sarıldım.

Annem ve babamda uyanmıştı,
Elimdeki bavulu odaya bırakıp içeriye geçtim.

Haberleri gösterip, evi terk ettiğimi söyledim.
“Ferit ne dedi bu habere?” dedi, babam.

“Bir şey demedi” dedim,
“Nasıl demedi?” dedi, babam.
“Demedi çünkü ben onu engelledim baba.” dedim.

“İyi yapmışsın kızım, iyi yapmışsın. Özür dileriz seni böyle bir şerefsiz ile evlendirdiğimiz için. Burası senin evin, hoşgeldin.” diyerek, kollarını açtı.

“Teşekkür ederim baba.” diyerek sarıldım.

Babam benim her zaman destekcim olmuştu, ama annem o kadar geri kafalı bir kadındı ki yine bozmuştu huzurumuzu.

“Annecim iyi yapmışsın da, kocanı da dinleseydin bi, Yuva yıkmak öyle kolay değil.” dedi, demesi sinirlenmeme yetti.

“Anne ne diyorsun sen? Beni aldatan adamı dinleyecek miyim birde?!” dedim, sinirle.

“Aldatan deme annecim, belki yanlış anlaşılmadır.” dedi,

“Böyle yanlış anlaşılma mı olur anne? Ne anlatıyorsun sen?” diyerek, odama geçtim.

Babamın,
“Esme! ne saçmalıyorsun sen!” dediğini duyuyordum.

Ben göz yaşlarımı silerken kapım tıklatıldı,
“Gel” dedim, kendimi toparlayarak.

Babam kapının arasından başını çıkardı,
“Kızım.” diyerek, içeriye girdi.
“Gel babacım gel.” dedim, gülümseyerek.

Usulca yanıma oturdu,
“Kızım, bu konuyu açmak istemedim ama, şunu bil ki burası senin evin. Başımızın üzerinde yerin var. Bu konuda ne karar verirsen ver ben arkandayım. Boşanmak istersende yanındayım. Baban yanında güzel kızım.” dedi, gülümseyerek.

Ağlamaya başlamıştım,

“Babam” diyerek, sarıldım.
“Teşekkür ederim baba.” dedim.

“Ne demek kızım, senin o boncuk gözlerinden yaş akıtan adamı sığdırmam bu cihana. Canını sıkma sakın sen” dedi, saçlarımı severek.

Babam, annemden daha çok arkadaştı bana.
Babam ile hiç çekinmeden konuşabiliyordum.

“Ayyy bensiz sarılma mı oluur?” diyerek, ablam da bize katıldı.

“Geldi bizim deli” dedi, babam.
“Baba yaa” dedi, ablam.

Bende gülerek onlara sarılmaya devam ettim, fakat kapının alacaklı gibi çalınması sarılmamızı bölmüştü.

Kapının arkasından birisi bağırıyordu,
“Seyran! Burada olduğunu biliyorum!”

Seyran! ben geldim. Aç kapıyı!"

Ferit'in sesiydi.
Babam, "Ben açacağım siz durun." diyerek, kapıya yöneldi.

Kapıyı açtı, ve Ferit uzun bir süre bakakaldı.
"Kazım baba Seyran nerede? dedi.

"Sanane Ferit!" dedi, babam sinirlenmişti.
"Kazım baba lütfen bir kez göreyim. Telefonlarımı da açmıyor zaten."dedi, Ferit.

"Açmıyorsa görüşmek istemiyordur Ferit, neden zorluyorsun ki?!" dedi, Babam.

Konuş be babam, çok haklısın.

"Kazım baba, yanlış anladı. İzin verin anlatayım."dedi, Ferit.

"Ne anlatacaksın Ferit! Kızımı nasıl aldattığını mı?!" Dedi, babam.

______________________________________
Bizim deli de geldi shdhdhw

65 Oy 💖

Yeni kurgum olan ‘Ev Aşkadaşım’a destek olmayı unutmayın.💗’