"Saçmalamıyorum, merak ettiğim bir soruyu soruyorum sana, hem dün duygularımı da itiraf ettim. Seni öptüm hatta sende bana karş-"
"Tabiki de hayır Ferit, istemiyorum tabiki de. Hemde senden mi? Şaka yapıyorsun herhalde!"
"Hemde benden mi? Öyle mi Seyran? Ben o kadar iğrenç birisi miyim?!"
"Ferit, seninle oturup burada bunu konuşmayacağım!"
"Sana bir şey sordum Seyran! Bana cevap vermek zorundasın."
"Daha fazla hiçbir şeyin cevabını vermek zorunda değilim, ben sana söyleyeceğimi söyledim."
"Vay be, Hemde benden mi! Gerçi niye şaşırıyorsam, Seyran hanım Hz. Yusuf beylerden yapmak istiyordur çocuğunu!"
"Ya ne alaka? Konu dönüp dolaşıp yine Yusuf'u nasıl bulabiliyor?"
"Toz da kondurmaz sevgiline, ay ay ne kadar da sadık bir sevgili!" dedi, kinaye ile ellerini alkış yaparak.
"Ben, sen değilim Ferit! Beni kendinle karıştırma! Sevgilim falan değil ama şu konuya da bir açıklık getirelim. Kimseden çocuk yapmak istemiyorum ama sana daha önce de söylemiştim, "Belki Yusuftan bir çocuğum olsun istiyorumdur."
"Çıldırtma beni Seyran! Ben sana kalbimi açtım, duygularımı açtım! Elimin tersi ile geçmişimi sildim attım bir kenara!"
"Elinin tersi ile sildin attın, öyle mi? Bu mu silmiş halin!" diyerek, Pelin ile öpüştükleri fotoğrafları gösterdim.
"Sanki ben eski hayatımı bir kenara bırakmadım! Lafa gelince şunu yaptım bunu yaptım, Seyran ne yaptı? Seyran hiçbir şey yapmadı mı? Sırf sen rahatsız olma diye ben Yusuftan ayrıldım, bir daha da asla görüşmedim. Ama sen! Sen suçunu bilip oturacağın yerde geçmiş bana ne hakla soru sorabiliyorsun!" dedim.
"Seyran saçmalıyorsun! Sen buraya neden döndün? Beni affettiğin için, tekrardan ısıtıp ısıtıp önüme koyacaksan neden affettin ki beni?"
"Affettiğimi kim söyledi!? Kim söyledi ki?! Gerçek olmayan bir evlilikte ben sana ne hakla küseyim ki sonrasında affedeyim?"
"Gerçek değildi madem, evi neden terk ettin Seyran? Yalancıktan mı? Kandırma beni!"
"Evet! Yalancıktan. Formaliteden! O an öyle yapmam gerekiyordu öyle yaptım!"
"Sen kafana göre yaz, kafana göre oyna. Senin gözünde, benim ve benim duygularımın hiçbir değeri yok değil mi gözünde?"
dediği an, gözlerinden birer damla yaş aktı.
"Ne alaka Ferit? Hem konu buralara nasıl geldi?"
"Bir soru sordum sana, cevaplasana!"
"Bana bağırmayı kes!"
"Seyran beni delirtme!"
"Delir ya delir! Sen delirttin zaten beni!"
"Ulan sen delirsen kaç yazar? Sevmediğin, istemediğin hatta iğrendiğin adamdan dolayı delirsen kaç yazar?! Ya sen, bir an olsun Ferit kırılır mı acaba diye düşündün mü hiç?!"
"Sen Seyran kırılır mı diye düşündün mü hiç? Ben söyleyeyim düşünmedin, düşünsen Pelini öpmezdin?"
"Ya kimsin sen ya kimsin sen?"
"Sevdiğin kadın, tabi duyguların da senin gibi sahtekar değilse."
"Noldu da benim duygularımı önemser oldun Seyran? Benden nefret etmiyor musun? Boşversene." derken üzerine doğru yürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını Paralel Evren.
FanficYalı Çapkını hikayesinin tam tersi olduğunu düşünün Örneğin, Seyranın Ferit gibi olduğunu...