Yanlış okumadınız, Seyran arkasına bile bakmadan beni bırakıp gitti.
Önce anın şoku ile dumura uğradım. Mal gibi havalanının ortasında durdum uzun bir süre.
Sonradan yaşadığım olayı fark ederek, arabaya doğru yürüdüm.
Öpüşmemize mi sevineyim, yoksa arkasına bile bakmadan gitmesine mi üzüleyim?"Ve deniz kabuğuna çekilirken."
Gitmişti, beni bırakıp gitmişti.
Arabaya biner binmez direksiyona geçirdim ellerimi.
"Biterse bitsin lan! Anam mısın Babam mısın? Kimsin sen!?""İki damla yaş aktı gözlerinden."
Direksiyona vururken bir yandan da göz yaşlarımı siliyordum.
"Bitti, bitti her şey!" diyordum kendi kendime.Seyrandan yediğim gol yetmezmiş gibi şimdi bir gol de dedemden yemem gerekiyordu.
Annem yalıya gelmem için emirler yağdırıyordu.Göz yaşlarımı silerek, üstüme başıma çeki düzen verdim. Yalıya doğru bir adım attığımda kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.
2. adımım ile annem buldu beni,
"Sen kaç gündür neredesin? Ne boklar yiyorsun sen Ferit!" dedi, sinirle."Nerede olduğumun bir önemi var mı? Şuan buradayım işte. Bak, bak halime bir halt yiyecek halde miyim sence?" dedim, kollarımı iki yana açarak.
"Yapacağını yapmışsın zaten! Şuan yapmasan kaç yazar!" dedi, annem.
"Anne, bana bunları söylemek için mi çağırdın beni?" dedim.
"Evet! Bunları söylemek için çağırdım. Var mı bir diyeceğin?!" dedi, kaşlarını kaldırarak.
Hiçbir şey söyleyemeden annem devam etti,
"Ulan senin yüzünden kazım bey kalp krizi geçirdi!" dedi,"Ne? Kalp krizi mi geçirdi? Ona rağmen Seyran babasını bırakıp gitti mi?!" dedim,
"Ne bırakması ne gitmesi? ne saçmalıyorsun sen? Seyran seninle beraber değil mi?!" dedi, annem.
"Aynen anne Seyran benimle beraber sizden saklıyorum." dedim, sinirle.
"Nasıl yani? Seyran gitti mi?" dedi, annem.
"Evet, kendileri uçmuştur çoktan. Gitme dedim, kal dedim. Ama gitti." dedim, sol gözümden bir damla yaş akarken.
"Sabah Kazım bey buraya geldi, Seyran sizin oğlunuzun yanında biliyorum kızımı verin dedi, deden ile konuştular sonra birden fenalaştı şimdi hastanede." dedi,
"Neyi bekliyoruz gidelim." dedim,
"Seyranın ailesi seni istemezse?" dedi,
"İsterler, istemek zorundalar anne." dedim.
Annem ile beraber hastaneye geldiğimizde bizi Esme anne karşıladı.
Hattuç hala,
"Ne yüzle geldin sen buraya!?" diyerek çıkışsa da, Esme anne gayet ılımlı bir şekilde karşıladı heni."Gel oğlum, hoşgeldin." diyerek, arkamıza doğru baktı.
"Ee, Seyran nerede oğlum?!" dedi,"Seyran," dedim başımı eğerek.
"Seyran, bu sabah-" dediğim an arkamdan
"Anne!" diyerek Seyran geldi.Ben şaşırmış bir şekilde bakarken o koşarak annesine sarıldı.
"Anne, babam? Babam iyi mi?" dedi, yaşlı gözleri ile.
"Seyran." diyebildim, sessizce.
Bana dönerek konuştu,
"Senin ne işin var burada?!" dedi, sitem ile."Seyran baban-" dedim, demesine ama Seyran beni konuşturmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını Paralel Evren.
FanficYalı Çapkını hikayesinin tam tersi olduğunu düşünün Örneğin, Seyranın Ferit gibi olduğunu...