İyi okumalaarrr<3
✨
Bazı kapılar vardır; açıldığında sadece karanlık değil, yıllarca bastırılan çığlıklar da dökülür.
✨
Meteyle beraber otobüse binip eski evime doğru yol almıştık fakat beyefendiyi bir türlü susturmayı becerememiştim. Yol boyunca şikayet edip durmuştu. Hayatında ilk defa otobüse binmiş paşam. Neymiş çok sallanıyormuş, çok fazla insan varmış, onu ellemişler... Ve daha sayısız şikayet.
Otobüs tıka basa doluydu 'yanlışlıkla eli değmiş sana' diyorum 'hayır beni elledi o' diye hayıflanıyordu. Geçtiğimiz yerleri gördükçe beni kötü yola sokuyorsun deyip ağlamaklı surat ifadesini yapıyordu. Suratına bir tane yapıştırmamak için içimdeki tüm gücü kullanıyordum.
Anlamıyordum bu çocuk hiç mi buralardan geçmemişti. Hayatında hiç mi gecekondu görmemişti? Tam yaz dizilerindeki o zengin, her şeyi peri masalı sanan başrol erkeklere benziyordu.
"Mete.. Bak elimin tersindesin yapıştırıcam şimdi ağzına bir tane. Sus artık ya incez işte birkaç dakikaya. Ne ağladın be"
Aklımda bulunsun bir daha bu çocukla otobüs yolculuğuna çıkmayacağım.
Bu cümle artık hayatımın metoduydu. Mete yine isyan edip konuşmaya başlayacak gibi olmuştu.
"Elim kaşınıyor bak"
Ciddi olduğumu anlayınca hemen ağzını kapatıp sustu. Ben de o sırada düğmeye bastım sonraki durakta inmek için. Otobüs durağa geldiğinde durdu ve kendimizi hızlıca dışarıya attık.
"Allah'ım, Allah'ım sana şükürler olsun yarabbim. Temiz olduğunu bilsem yeri öpeceğim şimdi"
"Bir de bayıl istersen"
Bana ters ters bakınmakla yetindi.
Onu peşimden eski evimin olduğu yere doğru sürüklemeye başladım. Eve yaklaştığımızda tartışma sesleri geliyordu. Yaklaştıkça bu seslerin Duruya ve eski anneme ait olduğunu fark etmiştim. Ne için tartıştıklarını duymak için yaklaşmama gerek yoktu. Durunun üstündeki mini etek her şeyi açıklıyordu.
"Ya yeter anladın mı! Bacak benim bacağım namus benim ne taktın be moruk. Kaçıncı yüzyıldayız biz. Kendine gel, modernleş biraz şekerim"
Haklı konuşsa da bu onun itici olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Özellikle konuşmasındaki o üslupsuzluk onu batırıyordu ama bu aileye gerçekten böyle bir kız gerekiyordu. Duru bunların başına ne getirse desteklerdim o derece nefret ediyordum.
Benim çok azıcık görünen göbeğim için bile emdiğim sütü burnumdan getiren aile bu kızın dekolteli kıyafetlerine mini eteklerine ne tepki veriyorlardı acaba?
"Ne diyorsun kızım sen. Elalem izliyor bizi. Bizi düşürdüğün şu duruma bak. Millete rezil ettin bizi. Senin yüzünden insan içine çıkamaz oldum"
"Cahil cahil konuşup sinirlerimi bozma benim. Saman altından yürüttüğün suları ortaya çıkarttırma şimdi bana. Git başımdan daha fazla çekemiycem seni. Zaten o pislik oğlun yüzünden mahallede tıkılı kaldım kaç gündür avmye gidemiyorum"
O ahlak bekçisi kadın tek kelime edemeden çekti gitti. Gerçekten kuyruğunu kıstırıp öylece gitmişti. Karşısında ben olsaydım saçımdan tutup beni eve sürüklerdi.
Durunun yaptığı imaydı onu durduran ama yine de şaşırmıştım acizliğine. Ben tehdit etmezdim onu ama etmeye kalksam önce tehdit ettiğim için sonra bildiğim bilgi için döverdi beni, en sonunda da susmam için

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORALTANLAR
Novela JuvenilAhu, yurtta sıradan bir gün geçirirken aldığı telefonla hayatının en büyük şokunu yaşar: 'Hadi ama, her şey yolunda!' dediği bir hayat, aslında tamamen yanlış bir hayattır. Doğum esnasında karışmış, yıllardır başka birinin hayatını yaşamaktadır. Ü...