"Ardacığım!" İrem aniden Arda'nın yanındaki beni ittiriverdiğinde içimden küfretmeye başlamıştım bile.
"Yalnız Helinciğim kalkar mısın?" Helinciğini gösterirdim de sana, neyse.
"İremciğim noldu hocalar yetmedi şimdi de Arda'ya mı sardın?" Bunu nereden bildiğimi sorguluyordu. Yüzündeki ifade değişmişti, korkuyla bakıyordu gözlerime. Yayılmasından korktuğu bu bilgi benim sadece iki dudağım arasındaydı.
Yanımızdan ayrıldığında Arda gözlerimin içine bakıyordu.
"Ne demeye çalıştın?"
"O gayet iyi anladı."
-
"Peki sence Helin? En sevdiğin medeniyet hangisi?" İnkılap konularını bitirmiş tekrardan mı medeniyetlere dönmüştük biz?
"Hocam bence Lidyalılar!" İrem aniden sözü devraldığında kahkaha attım.
"Burada da para para para diyorsun yani İrem?" Sınıftan bi' ooo sesi gelmişti.
"Çocuklar sessizlik! Evet Helin?"
"Hocam valla bilmiyorum ki Babiller falandır herhalde." Sorgularcasına yüzüme bakıyordu hoca.
"Kısasa kısası onlar uygulamadı mı?"
"Evet?"
"Tamam işte."
Hoca gülmüştü bu söylediğime. "Hammurabi gibi misin?"
"Haşa hocam ben fiziksel ceza sevmem."
Dersin geri kalanını dinlemek istememiştim. "Tamam Helin, uykuna devam edebilirsin." Hocanın söylediği şeyle gülümseyip kafamı sıraya koydum.
Dersi dinleyen Arda'yı izledim, yanımda oturan. Dikkatini hocaya vermişti. Gözlerimi kapamadan önce gördüğüm bu yüzle gülümsemeden edememiştim.
Belim ağrımıştı resmen şu sırada uyumaktan. Gözlerim hafifçe açılmıştı. Üzerime örtülmüş bu güzel kokulu hırkanın sahibini biliyordum işte. Arda, yanımdaydı ve o da kafasını sıraya koymuştu, uyuyordu.
Beden dersi için herkes aşağı inmiş olacaktı ki sınıf bomboştu. Alevler aracılığıyla sınıfta olduğumuza dair haber iletilmişti muhtemelen.
Üzerime örttüğü hırkayı alıp onun üzerine örttüm.
"Bu kadar tatlı olmanı bünyem kaldırmıyor yakışıklı." Sessizce söylediğim şeyle gülümsemiştim yine kendi kendime.
"Acaba kime aşık oldun, çok merak ediyorum. Yıllardır fark etmediğin ve karşılık vermediğin duygularımın yerine kim için hızlanıyordu kalbin."
"Acaba sana duygularımdan bahsetsem her şey farklı olur muydu?"
"Olurdu tabi salak Helin. Çocuk senden uzaklaşırdı o olurdu."
"Ne yapacağım Arda ben?"
Kendi kendime konuşmaktan sıkılmıştım bu konuları.
Kafamı sıraya yaslayıp onu izlemeye başlamıştım. Yine uyku çöküyordu gözlerime. Ne çok uyku seven bir insan olmuştum?
-
"Evet bendim." Duyduğum sesle gözlerimi açmak istemedim. "Diyorum ya, sana yazan bendim." İrem'in sesi kulaklarımı doldurmuştu. Şimdi aniden ayaklanıp siktir ordan demek istedim.
"Nasıl yani? Ben sanmıştım ki." Arda'nın sesinde bir şaşkınlık vardı belli ki.
"Seni çok iyi tanıyorum işte. Neden bize bir şans vermiyorsun ki?"
Duymak istemiyorum.
Duymak istemiyorum.
Uyanıyormuş gibi yaptım.
"Kaçıncı dersteyiz?" Sorgularcasına bakıyordum. Arda bileğindeki saate bakmıştı.
"Son derse gireceğiz." Kafamı salladım ve kendimi sınıftan dışarıya attım.
Alev ve Eren'in flörtleştiğini gördüğümde onları bölmek istememiştim. Onlar beni gördüğünde merakla yanıma gelmişlerdi ama.
"Noldu?"
"O aptal kız yine benim yaptıklarıma kondu." Sorgularcasına bakıyorlardı yüzüme.
"İrem, Arda'ya yazanın kendisi olduğu yalanını söyledi."
Alev şaşkınlıkla bakıyordu yüzüme. "Ama eğer sen."
"Boşversene Alev. İnanmak isterse inanır."
Umarım inanmazdı.
İrem'i yolmak isteyenler kulübü olarak şuradayız. 🙌🏻🙌🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10 Numara || Arda Güler
FanfictionNeden böyle olmuştu? Yıllarımın beraber geçtiği bu çocuğa neden deli gibi aşık olmuştum ben? Acıyla inledim. "Lütfen dayan." Arda'nın sorusuyla bakışlarımız kesişti. İşte ilk defa farklı bir gözle bakıyordu sanki bana. Gözlerinde beni kaybetme ihti...