Öğrencilerim ile dondurma yerken onların sorduğu soruları cevaplıyordum.
"Öğretmenim köpeğimin adını hoşt koyarsam çağırdığımda gelir mi?"Bugün duyduğum 100. Beyin yakan soruyu da duyduğunda sorunun komikliği ile Hasan'a döndüm.
"Denemek lazım Hasan'cım"Herkesin dondurmasının bittiğine emin olduğumda ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.
"Evett! Dondurmasını bitiren herkes çöpleri kaldıysa hemen çöplere atsın bakalım."
Bunu demem ile öğrencilerim ayağa kalkıp çöplere koştular ve hepsi geri yanıma geldiler. Hep bir ağızdan bağırmaya başladılar.
"TEŞEKKÜR EDERİZ ÖĞRETMENİMM"Diyerek bana sarıldılar bende eğilerek hepsine sarılmaya çalıştım.
"Rica ederim çocuklar, haydi herkes sınıfa!"
Koşa koşa sınıfa adımlayan çocukların arkasından bakıyordum ve yüzümdeki gülümseyerek paha biçilmezdi. 7 yaşımdan beri hayalini kurduğum öğretmenlik şimdi mesleğimdi ve fazlasıyla mutluydum. Küçüklük anılarım aklıma gelince üzüntüyle gülümsemem soldu. Bunları daha fazla düşünmeden ben de sınıfa adımladım.
𝙎𝙤𝙣 𝘿𝙚𝙧𝙨
Çocuklar için hazırladığım etkinlikleri de dağıttıktan sonra hepsine kucak dolusu gülümsedim.
"Evet çocuklar size 2 gündür ödev vermiyorum biliyorsunuz, bu yüzden 2 fotokopi ödev verdim bunlar yarın kesin olarak getiriliyor. Hepinizi çok seviyorum!"Onlarda bana karşılık ellerini birbirine vurarak "BİZDE SİZİ SEVİYORUZ ÖĞRETMENİMM!"
Zilin sesini duyduğum sırada herkes hareketlendi ben ise anında kapının oraya koştum. Çünkü geçen hafta acele eden öğrencim yüzünden başka bir öğrencim düşmüştü,bu yüzden temkinli davranmaya özen gösteriyordum. Öğrencileri yavaşça dışarı çıkarttığımda hepsine el salladım.
Ben de masama yöneldim. Çantam ve bilgisayar çantamı aldım,saten kumaşlı çiçek desenli tacımı taktım. Sınıfa doğru gelen adım seslerine karşılık kafamı çevirdim ve Mert ve dayısını gördüm.
Mert bana doğru koştuğunda ben de eğilerek onun boyuna geldim.
"Örtmenimm" Diyerek kollarını boynuma doladı ben de ona karşılık verdim.
"Merhaba Mert nasılsın kuzucum?""İyiyim örtmenim duktor amca dişlerime baktı."
"Aferin kuzucuğuma haydi çıkalım."
Sağ elimle bilgisayar çantamı tutarken son koluma kol çantamı asmıştım.
Bunu gören Toprak bey bana yöneldi.
"Çantanızı bana verin lütfen." Diyerek elimdeki çantayı aldı."Teşekkür ederim zahmet oldu ama."
Bana baktı,gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Ne zahmeti öğretmen hanım ne demek." Diyerek gülümseyerek arkasını döndü.Ben de Mert'in elini tutarak arkasından gitmeye başladım.
Bölümler oldukça kısa biliyorum fakat ileride düzene sokacağım.
!Yazım yanlışı olabilir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Örtmen Hanım/Texting
Short StoryAvukat Toprak, yeğeninin öğretmenine mesaj attığını görür. Durumu izah edip toparlamaya çalışır fakat o öğretmen hoşlandığı öğretmen çıkar.