1.2

75 9 1
                                    

Merhabalar nasılsınız? 

Kitabın içine bu bölümden sonra tam anlamıyla girmiş olacağız. Bir önceki bölümde önemliydi tabi ki. Sizi çok tutmadan bölüme uğurluyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

.

...

(Yağız Aras'ın Denizlere ders çalışmaya gittiği gün.)

Eve gelince Denizlerde kitabımı unuttuğumu fark edip geri dönmüştüm. Evleri evlerimize yakın olduğu için çabucak gelmiştim. Evin bahçesine girdiğimde evden sesler geldiğini fark etmiştim. Camdan baktığımda karşılaştığım durum karşısında şok olmuştum. Kendimi belli etmeden saklandım. Abimin sevgilisi Aleyna, abimin sevgilisi Melisa, Deniz'in babası Meriç amca ve tanımadığım başka bir adam. 

Telefonumu çıkartıp hem fotoğraflarını çekmiş hem de videolarını çekmiştim. Meriç amcanıon yaptığı hareketler aklım almıyor bu nasıl olabilir? Meriç amca Yurdagül teyzeyi aldatıyor muydu yani hemde abimin sevgilisiyle. Melisa da abimi aldatıyordu. Bu nasıl bir ortamdı böyle.

Birbirlerine sevgi sözcükleri söylüyorlardı sürekli. Melisa ve Meriç amca kavga etmeye başlamışlardı.

"Kızım yemek hazırlamış hadi yiyelim."

"O senin kızın değil Meriç anla artık bunu!"

"Ne demek kızım değil o benim kızım! Kes sesini Melisa!"

"Doğruları söyleyince kes sesini Melisa öyle mi öyle olsun Meriç. Bir gün gelip yapma etme diye yalvaracaksın bana."

"Ben mı sana yalvaracağım. Rüyanda görürsün."

Melisa'nın saçından çekip yere doğru itti. Melisa kinlenmiş olmalı ki saldırmaya başladı. Telefonumu mecburen kapatıp bahçeden çıkmıştım. Yakalanmadan gitsem iyi olacaktı. Deniz'e her şeyi sınavdan sonra anlatacaktım. Emek verdiği gece gündüz çalıştığı sınavda başarısız olsun istemiyordum.

İşin kötü tarafı ben bunu abime nasıl söyleyecektim. Abim yıkılacaktı. Evlenmek istediği kadın ona ihanet etmişti.

 Abim yüzük almıştı. Bana nasıl teklif edeceğini anlatmıştı. Çok mutluydu. Bana sürekli onunla yapmak istediği şeyleri anlatırdı. Heyecanla anlatırdı her şeyi. Öyle heyecanlıydı ki o heyecanı hiç bitmeyecek sanırdınız. Gökçeyle beraber toparlayacaktık. Gökçe bizim her şeyimiz. O abimin yanında olurdu.

Eve geldiğimde kimseye bir şey belli etmeden odama çıkmıştım. En iyisi abime de sonra söylemekti. 

(Şimdiki zaman Deniz'in anlatımıyla.)

Yağız:Deniz dışarı çıkalım mı? 

Yağız:İşin varsa sonra da çıkabiliriz.

Deniz:Sorun değil çıkabiliriz.

Deniz:Bizim parka mı gideceğiz.

Yağız:Evet ben hazırlanıp çıkıyorum.

Deniz:Tamam ben de çıkıyorum.

(Görüldü.)

Hazırlanıp parka gelmiştim. Boş bank olmadığı için çimenlere oturdum. Yağız'ın gelmesini bekliyordum. 

"Deniz ablaa" diye bağırarak üstüme koşn Gökçeyi görünce ona kollarımı açmıştım. Üstüme atlayan Gökçeye sarılmıştım.

"Deniz abla seni çok özledim."

"Ben de seni özlediğim fıstığım."

"Alınıyorum ama." 

"Abi sende gel beraber sarılalım." Bunu diyen Gökçeyle utanmıştım. Niye öyle birden söylüyorsun ablacım. Yağız yere örtü seriyordu elinde de sepet vardı.

Fikrimin İnce Gülü ||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin