Merhaba nasılsınız?
Keyifli okumalar dilerim.
.
...
(5 Yıl sonra)
Alıştığımız şeyleri kaybedince bocalarız. Çünkü hayatımızda bir yerleri vardır. En basitinden bir kitaba alışırız hiç bitmesin isteriz ama biter. Her şeyin sonu olduğu gibi onunda sonu vardır. Bitmez dediğimiz şeyler biter. Gitmez dediklerimiz gider. Yapmaz dediklerimiz yapar. Olmaz denilen her şey olur.
Ayni annem ve babam gibi pardon Meriç bey ve Yurdagül hanım gibi onlar kızlarını öldürmezler çocuk kaçakçılığı yapmazlar dedim yapmışlar. Kabullenmesi zor oldu gerçi hala kabullenemedim. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen arkadaşlarını çalmışlar.
Evet o çocuk benim. Ben 24 yıl sonra gerçek ailemi buldum. Araştırdım baktım sonra onları affettim çünkü onların hiçbir suçu yok. Hep olmasını istediğim abim varmış. Küçük bir kardeşim daha vardı. 3 Senedir beraberiz daha doğrusu 2 ben onu 3 senedir biliyordum ama 2 senedir beraberdik.
2 Sene boyunca pek görüşemedik. Meriç bey bizi o olaydan sonra hep takip etmişti. Tam her şey güzel olacak derken her şey başa dönmüştü. O günden sonra hayatımızı yeterince zehir ettiği yetmezmiş gibi daha fazla zehir etmişti.
Kardeşlerimle yaşamam gereken çocukluğu, gençliği yaşayamadım. Bırakın kardeşlerimle yaşamayı ben hiç çocuk olmadım ki bana öyle bir hak vermediler.
Her şeyi unuturum kendi kızlarına yaptıklarını unutmam. Gözlerimin öünden o görüntüler hala gitmiyor.
(25 Sene önce yazarın anlatımıyla)
Her şeyden habersiz sessiz sedasız oyun oynayan küçük Asya birazdan kopacak kıyametten habersizdi. Kapı çalınca küçük kız korkmuştu.
Babasından korkuyordu. Doğduğundan beri evde kopan kavgalardan, bağırışlardan babasından ve annesinden korkuyordu. Annesi onu korumaya çalışsa da annesi de onu korkutuyordu. Annesinden ve babasından hiç korkmadığı kadar korkuyordu.
Salondan gelen sesleri duyunca odasının görünmeyecek köşesine geçip saklandı. Dizlerini kendine çekip kulaklarını sıkıca kapattı. Kulaklarını kapatması da bir işe yaramıyordu. Sesleri hala duyuyordu.
Bir şeylerin kırılma sesi geliyordu. En sonunda ismini duydu. Sesini çıkarmadan oturmaya devam etti. Kapısı gürültüyle açıldığında dua etmeye başlamıştı.
Babası onu saklandığı yerden çıkartıp fırlattı.
"Ben sana oyun oynamayacaksın evde tek bir izin olmayacak demedim mi?"
Yurdagül hanımda sesini çıkartmıyordu. Meriç bey ne derse sözünü dinliyordu. Döv derse dövüyor sev derse seviyordu. Kocasından başka kimseyi düşünmezdi onun için kocası bir yana dünya bir yanaydı. Kızını döven adamı öylece izliyordu.
Küçük kızın bedeni bir saatte yapılan şeyleri daha fazla kaldıramamıştı.
...
(Şimdiki zaman)
Asyayı öğrendiğimde onlara çok sinirlenmiştim. Asya'ya yapılanlar için bugüne kadar elimden gelen her şeyi yapmıştım ve yapmaya da devam edecektim.
"Davacı Deniz Zorlu, Davalı Meriç Yıldırım, Yurdagül Yıldırım."
Kendimden emin adımlarla mahkeme salonuna girdim. Burada hep başkalarının davalarıyla ilgilenirken şimdi kendi davam için gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fikrimin İnce Gülü ||Texting
Teen Fictionİslami bir kurgu değildir! Bilinmeyen numara:Fikrimin ince gülü.(06.09) Bilinmeyen numara:Kalbimin şen bülbülü. Bilinmeyen numara:O gün ki gördüm seni. Bilinmeyen numara:Yaktın ah yaktın beni. Bilinmeyen numara:Fikrimin ince gülü olur musun? Deniz:K...