anakin skywalker¹- star wars

752 33 0
                                    

bölüm çeviridir, çevirisi bana aittir.

uyarı: obsessive anakin. mentions of murder. violence. angst. mentions of death. implied kidnapping.


 implied kidnapping

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Cesetler her yerdeydi.

Bir sürü ceset vardı. Her zaman ailen olarak gördüğün insanların, sevdiklerinin bedenleri ve çocukların cesetleri etrafa dağılmıştı. Bütün bunların en kötü yanı ise kendini Anakin'i önemsemekten alıkoyamıyordun. Bütün bunların ortasında o neredeydi? Vücudunun üzerinden çoktan geçmiş mi?

Jedi tapınağından geçerken ışın kılıcın ellerinde ağırlaşmıştı. Yürürken, evin bildiğin bu yerin her santimini dikkatlice kontrol ederken, silahının vızıltısı duyuluyordu.

Arada bir, daha önce sohbet ettiğin birinin üzerinden geçiyordun, ya da pratik olarak dövüştüğün birinin. Sonunda ışın kılıcını kemerine takıp bir cesedi kontrol etme cesaretini kazanman saatler almıştı.

İlk başta inanmak istemedin ama kontrol ettikten sonra bu insanların çoğunun ışın kılıcıyla öldürüldüğünü anladın. Yanık izleri bazılarında diğerlerinden daha belirgindi. Bu bir Sith Lordu olamazdı. Bir Sith bile ağzına kadar Jedi'larla dolu bir yere girmemesi gerektiğini bilirdi.

Bir Padawan olarak sana her zaman kurallara uyman öğretilmişti. Ancak saygıdeğer, tanınan bir Jedi haline geldiğinde çok geçmeden birçok kuralın modası geçmiş ve mantıksız olduğunu fark ettin. Asla tam olarak anlamadığın bir kural, bağlanma kuralıydı.

Çoğunuz çocukken, hatta bazılarınız bebekken tek bir nedenden dolayı ailelerinizden alınmıştınız. Gücü kullanabildiğiniz için yuvanızdan koparılmıştınız. Ya birçok şey paylaştığınız ya da hiçbir ortak noktanız olmayan çocuklarla büyümek zorunda kalmıştınız.

Bu tapınağın zemininde ölü yatan hemen hemen herkesi tanıyordun.

Yüzünden aşağı akan gözyaşları çoktan kurumuştu. O anda bir numaralı önceliğin Anakin'i bulmaktı. Ölü ya da diri, nerede olduğunu bilmen gerekiyordu.

Arkanda bir varlık hissettiğinde ayağa kalkmaya yeni başlamıştın. Neredeyse anında ışın kılıcını açtın ve ateşledin, seni saniyeler içinde öldürebilecek güçlü darbeyi başarılı bir şekilde engelledin.

Işın kılıcının rengiyle onunkinin mavisi tanıdık bir şekilde çatıştı. "Anakin!" Pelerinin altındaki adama iyice baktığında haykırdın. Sesini duyunca donakaldı ve senden uzaklaştı, "Ah, Anakin!" Işın kılıcını kemerine takıp kollarını boynuna doladın ve onu kucaklarken nefes nefese konuştun.

"y/n..." diye fısıldadı, kolları koruyucu bir tavırla seni sıkıca sardı.

"Ne oldu Ani?" dedin, en iyi arkadaşının gözlerine bakmak için biraz geri çekildin.

Anakin, sanki seni yıllardır ilk kez görüyormuş gibi yüz hatlarına baktı. Her zamanki Jedi cübbelerini giyiyordun ve pelerinin vücuduna dolanıyordu. Gözlerin parlıyordu ve yanakların yaşlarla lekelenmişti.

"Anakin, ne oldu?" Bir cevap almayı umarak tekrarladın. Ancak seni beklediğinden çok daha farklı bir şekilde yanıtladı.

"Nihayet birlikte mutlu olabiliriz. Güçlüyüm, hiç olmadığım kadar güçlüyüm y/n," dedi. Seni bir kez daha göğsüne çekerken yüzünde bir gülümseme büyüdü. Başını seninkinin üstüne koydu "Seni koruyabilirim. Çok çok uzaklara gidebilir ve asla geri dönmeyiz."

"Anakin... Neden bahsediyorsun?" Kucağından uzaklaşırken sorguladın. "Arkadaşlarımız öldü ve sen... sen kaçmak mı istiyorsun?" Anakin yüzünü avuçlarken söyledin.

Dokunuşunda erimek, kollarında ağlamak istiyordun ama o, günler önce sarılıp vedalaştığın Anakin değildi. Kesinlikle sevdiğin Anakin değildi.

Gözlerindeki şeytani bakış ve dudaklarındaki gülümseme tüm sorularını cevaplıyordu. Anakin bu insanları öldüren, bu korkunç katliama sebep olan kişiydi. Sıradaki kişinin sen olma ihtimali kanını damarlarında dondurmuştu.

"Ne yaptın sen?" Önündeki adamdan uzaklaşmaya başladığında sessizce konuştun. İleriye doğru bir adım attığında ışın kılıcına uzandın ve gülümsemesinin yavaşça düşmesine neden oldun.

"Yapma. Bunu yapma y/n." Gözlerini kapatıp başını sallayarak konuştu. Sen ve Anakin dışında etrafta kimseler yoktu. Tüm bu insanları acımasızca katlettikten sonra ondan korkmanı istemiyor muydu? Titrek bir nefes verdin ve onun sana yabancı bir bakışla bakmasını izledin.

"Bana sen olmadığını söyle Anakin, bu insanları senin öldürmediğini söyle." Titreyen elin artık ışın kılıcından birkaç santim uzaktaydı. O ileri bir adım atarken sen geriye çekildin. 

"y/n beni kendinden uzaklaştıtma, şimdi olmaz. Bizim için, senin için yaptığım onca şeyden sonra olmaz." Anakin zararsız olduğunu göstermek için iki elini de uzatarak nefes nefese konuştu.

"Benim için mi? Kendine gel Ani! Bu insanlar öldü, hepsini sen öldürdün!" Ondan uzaklaşırken ağladın.

"Lütfen- lütfen, anlamalısın." dedi Anakin, gözleri parladı. "Bunu senin için yaptım!" Sana doğru yavaş adımlar atarken yalvardı.

Size kelimesi kelimesine anlatsa da neden yaptığını anlayamazdın. Senin ölümünle ilgili gördüğü vizyonları, haftalardır peşini bırakmayan kabusları aklın almazdı. Anakin seni ölmene izin veremeyecek kadar çok sevmişti ve bunun olmasını engelleyebileceği pek çok yol vardı.

Jedi'ları öldürmek bunlardan sadece biriydi.

Anakin'den uzaklaşmayı bıraktın ve o da sana doğru yürümeyi bıraktı. "Anakin doğru düşünemiyorsun," diye başladın ama anında sözünü kesti.

"Hayır y/n beni dinlemiyorsun!" Bağırarak seni ürpertti. Ani tavır değişikliğine hazırlıksız yakalanmıştın. "y/n, senin güvenliğini sağlamak için bu insanları öldürdüm, Jedi düzeninin sana olan aşkımı bir daha engellemesine izin vermeyeceğim!" Anakin, bileğini tutarken, önünde dizlerinin üzerine çöktü.

Özlemle sana baktı, "y/n, seni seviyorum. Lütfen kaçmayı bırak." Yavaşça, "Lütfen sadece... sadece gidelim! Çok uzaklara gidebiliriz, birlikte mutlu olabiliriz!" dedi.

Anakin yalvardı, yavaşça kafanı sallamanı sağladı.

"Anakin seni seviyorum. Seni çok seviyorum ama böyle değil." Ellerini yüzünü avuçlamak için kaldırırken ağladın, eli hala bileğini sıkıca sarmıştı.

"Aşık olduğum Anakin bu insanları öldürmezdi. Benim için bile," dedin yanağını okşarken. Kendi gözyaşların yüzünden aşağı, kahverengi cübbene düşerken onun gözyaşlarını siliyordun.

"y/n lütfen, seni seviyorum..." Anakin, senin dokunuşuna eğilirken başladı ama onu durdurdun.

"Eğer beni seviyorsan, gitmeme izin verirsin." Anakin'in hizasına çömelirken mırıldandın.

"y/n korkarım ki..." Tereddütle duraksayarak söze başladı. Parlak gözleri seninkilerle kilitlenmeden önce gözleri bir an etrafta fırladı.

"Ne?" 

"Korkarım bunu yapamam." Cümlesini olabilecek en monoton sesle söylerken harekete geçmişti bile. Sen neler olup bittiğini kavrayıp ışın kılıcının klipslerini hızla açamadan önce gücüyle seni etkili bir şekilde bayılttı. 

"Üzgünüm ama bu yoldan halledilmesi gerekiyordu," diye mırıldandı sen bilinçsiz bir halde kollarına düşerken.

multifandom imagine²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin