1.2

39.1K 2K 273
                                    

Apar topar evden çıktıkdan sonra arabayla bir yerlere gidiyorduk. Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Daha doğrusu o sinirli halde araba kullanıyordu. Ben de ona bakıp bir şey söyleyemiyordum.

Arabanı parking yazılan yerde durdurunca geldiğimizi anlamıştım. Kapıyı açıp dışarı çıktım. O da dışarı çıktı daha sonraysa ileri doğru yürümeye başladı.

"Nereye gidiyoruz? Artık söylesen de ona göre rol yapsam."dedim onu durdurarak.

"Gidince görürsün. 1-2 addım kaldı zaten. Ayrıca rol yapmana gerek yok. Doğal ol yeter. Zaten herkes seni tanıyor." dedi gram ifadesiz şekilde.

Bu dediğine karşı aklıma gelenle duraksadım. Haklıydı artık herkes beni tanıyordu. İstemesem bile.

Biraz daha yürüdükten sonra sete geldiğimizi anlamıştım. Mert içeri girince her kes ona doğru koşup soru soruyordu o ise birini arıyor gibiydi.

"Kimi arıyoruz?" dedim

"Yapımcını."dedi .Sağa doğru bakınca onu görmüş olmalı ki o tarafa doğru yürüdü.

"Mert." dedi adam.

"Halil bey."dedi Mert.

Adının Halil olduğunu öğrendiğim adam bir süre bana baktı daha sonraysa Mert'e doğru bakarak " İçeri gelin." dedi.

Bizi karvana mı davet ediyordu?

Sanırım evet.

Mert içeri girince mecbur ben de onu takip ettim.

"Gelin. Oturun şuraya."diyerek karşısına gösterdi Halil bey. Mert oturunca ben de hemen yanına oturdum.

Annesini takip eden ördek yavruları gibiyim şuan!

"Mert, seninle açık konuşacağım."dedi Halil bey.

Hemen üstünü düzeltip "Buyurun." dedi Mert.

"Senin o videondan sonra işler hiç iyi gitmedi. Ben biliyorum sen öyle biri değilsin. Kendince nedenlerin vardır belki. Ama şimdi de şu olay..."diyerek ikimize baktı ve devam etti." Sizin konuştuğunuz ortaya çıktı. Bir fanınla bu kadar konuşman bu seviyeye gelmen doğru değil. Daha yorumları okumadım. Ama takipçiler hoş karşılamayacak gibime geliyor."

"Halil bey... O video eskiye ait."dedim Mert'in konuşmasına izin vermeden.

"Elif."dedi Mert beni uyarırcasına.

"Bırak konuşsun, Mert. Buyur, kızım."diyerek beni dinledi Halil bey.

"Biri Mert'in eski videosunu bulmuş ve yaymış. Bunu yapan kişi eskiden de Mert'le ünlü oyuncu Melisa Tunç'un bir araya gelmesi için elinden geleni yapıyormuş."dedim tek nefese.

Dediklerime anlam verememiş olacak ki "Nasıl yani? Eski partneri Melisa Tunç mu?"diye sordu Halil bey.

"Evet. Şöyle ki...Mert'in nerde olduğunu noktasına kadar biri Melisa'ya uçurmuş. Böylelikle son zamanlar sık-sık karşılaşıyorlarmış. Şimdi de Mert'in telefonuna girerek bizi ifşa etti."diyerek ona baktım.

"Bakın Halil bey. Sizi anlıyorum olaylar çok yeni ve karışık. Ama Mert bildiğiniz üzere çok iyi ve başarılı bir oyuncu. Bu yüzden onu diziden çıkarırsanız finaliniz daha çabuk olacak gibi geliyor."

"Elif, tamam. Yeter bu kadar. Halil bey size iyi günler. Kağıtları gönderirsiniz imzalarım. Hadi Elif gidiyoruz."diyerek ayağa kalktı Mert.

"Mert, dur."dedi Halil bey.

"Kızımız haklı. Seni kaybedemem. Ne olursa olsun senle başladık senle bitirmeliyiz."diye de ekledi.

"Ne?" Dedi Mert yüzünü buruşturarak.

"Kağıt falan yok. Zaten bir-iki bölüm sonra sezon finali olacak. Diğer sezona kadar bu işi gerçekliğe kavuşturun."dedi ve ayağa kalktı. Ben de aniden ayağa kalktım. Dışarı çıkarak son konuşmamızı dışarı da yaptık.

"O zaman anlaştık. Bunu kimin yaptığını bulun. Mert bu işe devam etsin."diyerek el uzattı adam. Ben de elimi uzatarak onun bu teklifini kabul ettim. Daha sonraysa ona hoşçakalın deyip ilerledik. Biraz gittikden sonra kendimi bir köşede buldum.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen?"dedi Mert ciddiyetle bana bakarak.

"Seni bu işten kurtarmaya çalışıyorum." diyerek arkaya doğru gittim. Ben gittikçe o üstüme geliyordu. Sırtım duvarla buluşunca durdum. O da yaklaşarak ellerini kenara koydu.

Dizide değiliz kendinize gelin.

"Kendinden çok eminsin avukat. Ya bulamazsan?"diye sorarak gözlerime baktı.

"Şimdiye kadar bir davayı kaybetmeyen bir avukata bu soru sorulmaz." diyerek ellerimi önümde birleştirdim.

"Ne sorulur peki?"dedi. Yine yüzünde o çapkın ifade vardı.

"Bilmiyorum...Şey...Hadi gidelim."diyerek ondan ayrıldım. Ve nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım.

"Nereye gidiyorsun? Hey!"dedi Mert arkamdan bağırarak. Aldırış etmeden biraz daha yürüdüğümde karşımda Sinan ve başka birini gördüm. Aniden duraksadım. Mertte hızlı-hızlı yanıma gelmişti.

"Kanks? Nerelerdeydin sen?"dedi Sinan Mert'i görüp. Sonraysa ona doğru yaklaşıp sarıldı. Mertte ona karşılık verdi.

"Olanlar için üzüldüm."dedi yandaki adam. Onun kim olduğunu anlamamıştım bu yüzden kendini tanıttı.

"Ben Ömer. Mert'in menajeriyim."dedi.

"Şey.. Ben de Sinan. Tanıştığımıza memnun oldum."dedi Sinan el uzatarak. Elini tuttum ve salladım.

"Haberlerdeki kız sensin sanırım."Bunu söyleyen Sinandı.

Yüzüme sahte bir gülümseme ekleyerek. "Evet."dedim.

"Vay be. Mert'in bir kıza aşık olacağı aklıma gelmezdi. O daha çok ortamlarda takılan tipdi."dedi Ömer. Ortamlarda takılan tip? Öyle mi?

"Sırası mı şimdi Ömer? Yenge, ne zaman geldin? Ne zamandır konuşuyorsunuz? Anlat bakalım." diyerek sıcakkanlı davranmağa çalışıyordu Sinan. Cidden iyi biriydi.

Fakat kimseye güven olmazdı.

"Yenge mi?"dedim şaşırarak. Bunu duyan Mert aniden sohbete girip "Yenge ne oğlum?Saçmalama."dedi.

"Siz... Sevgili değilmisiniz?"diye sordu Sinan.

"Hayır."dedim hemen. Mert bir şey demeyip önüne döndü. Biraz daha konuştukdan sonra "Biz gidelim. Görüşürüz."dedi.

"Dur. Akşam parti var. Geleceksiniz değil mi?"diye sordu Ömer.

Olayları anlamak için iyi bir fırsat.

"Hayır." dedi Mert

"Evet." dedim.

"Hayır tabiki de işimiz var."diyerek dişlerinin arasından bana konuştu sanki.

"Evet geleceğiz. İşimiz yok. Unuttun mu?"dedim sahte gülümsemeyle.

"Hadi gidelim. Akşama hazırlanalım."diyerek Mert'i çekiştirdim.

"Bekliyor olacağım...Sizi."diye arkadan konuştu Ömer. Bir şey demeden oradan uzaklaştık. Arabaya yakınlaştığımızda kapıyı açıp oturdum. O da şoför koltuğuna oturdu.

"Noluyor? Neden gitmek için zorladın?"diyerek bakışlarını bana yöneltti.

"Çünkü insan içine ne kadar çok girersek o kadar iyi. Hem ortamını görüp köstebeğin kim olduğunu daha çabuk buluruz."dedim ona göz kırparak.

"Öyle diyorsan...Sana güveniyorum." dedi ve arabayı çalıştırdı.

Bana güveniyordu ilk defa birine güvenmişti. Güvenini boşa çıkarmayacaktım. En zoruysa akşam bizi daha neler bekliyor bilmiyordum...

Kumralım || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin