3.3

14.9K 1K 124
                                    

Ömer'in dediklerini yeni sindiriyordum. Beyefendi bana seçim şıkkı sunuyordu. Bir de benim bunu kabul edeceğimi sanıyordu.

Tamam ona düşüneceğimi söylemiştim. Ama bunu söylerken Mert'i bırakmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Mert'in birden bire hayatıma girişi ve hayatım oluşunu kabul etmiştim ben. Şimdi nasıl onu bıraka bilirdim ki? Hem de bu kadar şey yaşamışken ve yaşayacakken.

Ben avukatdım. Böyle tehditlere hep rastlamıştım. Şimdi ise düşüneceğim tek şey Mertle yapacak olan planımdı. Tabi Mert'in bundan haberi yoktu.

Telefonuma gelen bildirimle gözüm ona doğru kaydı. Yazan kişi Mertti.

Kumralımm❤️: Sevgilim işten çıkalı baya olmuş niye haber etmedin?

Elif: Bir takım şeyler gelişti

Kumralımm❤️: Ne takım şeyler

Elif: Gelsene bize anlatırım hem

Kumralımm❤️: Bu pek hayra alamet değil gibi

Kumralımm❤️: İyi misin sen?

Elif: İyiyim iyiyim

Elif: Sen gel de anlatacağım

Kumralımm❤️: Çıktım bile güzelim

Kumralımm❤️: Ama yine de ben arıyorum sen aç bir sesini duyayım

Kumralımm❤️'dan bir sesli arama

Açıp açmamak arasında kaldım. Ama açmayı seçmiştim.

"Alo, güzelim."dedi Mert.

"Alo."dedim.Sesim ağlamaklı çıkmıştı.Lanet olsundu.

"Sen... Sen ağlıyor musun?"sesi oldukça yüksek çıkmıştı.

"Elif, güzelim arabayı zaten oldukça hızlı sürüyorum. Böyle de olunca ışınlanacağım galiba oraya."dedi endişelenen sesiyle.

"Yok. Ağlamıyorum. Sen yavaşça ve dikkatli gel."dedim boğazımı temizleyerek.

"Gelirim, güzelim. İhtiyaç var mı bir şeye?"

"Yok... Sadece sen gel yeter."dedim özlemle.

"Geliyorum. Seni bu kadar üzen kimse onu bulup, doğduğana da pişman edeceğim."diyerek telefonu kapadı. Zaten endişeliydim. Şimdi de onu endişelendirerek hızlı araba sürmesine neden olmuştum. Sağ salim gelseydi de rahatlasaydım biraz.

Evin içini tur atarak Mert'e anlatacaklarımı düşündüm. Bunun için bana kıza bilirdi. Ona söylemeden buluşmuştum Ömerle. Ama saklamak daha da kötüydü.

Böyle düşüncelere dalarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Kapının ziliyle irkildim. Hemen ayaklanıp kapıya doğru ilerledim.

"Hoş geldin."diyerek kapıyı açtım ve konuşmasına izin vermeden boynuna atladım.

"Hoş... Buldum."diyerek ilk önce şaşırmıştı. Ama sonra kapıyı kapatarak, benim sarılışıma karşılık verdi. Şu an bu yerden hiç ayrılmak istemiyordum. O kadar huzurluydu ki.

"Güzelim, ben de seni özledim. Ama ne olduğunu anlatsan da, benim de içim rahatlasa artık."diyerek saçlarımı okşadı. Elinden tutup Gidelim buralardan demek geldi içimden. Ama imkansızdı. Buradaki düzenimiz... Her şeyimiz buradayken nasıl gide bilirdik? Çok saçmaydı. Sorunlardan kaçmak oldukça saçmaydı. Çocukçaydı. Ama o an içimden sadece bu geldi. Asla böyle bir şey yapamayacaktım biliyordum.

Kokusunu içime çektim. Bunu hep o yapıyordu,ama bu sefer benim yapmam da şaşırtmıştı onu. Erkeksi kokusu başımı döndürecek şekildeydi.

Biraz da öyle durduktan sonra elini tutarak, onu içeri götürdüm. Koltuğa oturunca iyice yüzüme odaklanmıştı. Tamam plan kuracağız demiştim. Ama aklıma planın p-si bile gelmiyordu ki.

"Mert."dedim ve olanları birbir anlattım ona. Sinirlenmişti. Ama bu siniri bana mıydı, yoksa Ömere mi çözememiştim.

Ellerini saçlarına götürüp, dağıttı saçlarını. Daha sonraysa odada gezinip "Anlayamıyorum, Elif. Bana söylemeden neden onunla buluşmaya gittin ki? O herif sana bir şey yapa bilirdi."sonlara yakın bu ihtimal onu sinirlendirmiş olacak ki, elini yumruk yapıp ağzına doğru götürdü.

"Bilmiyorum. O an tek hallede bilirmişim gibi geldi. Ya da onun gazına geldim."diyerek Ömer'in mesajlarını da ona gösterdim.

"BU HERİF BU CESARETİ NEREDEN BULUYOR YA? İSTANBULA GELİYOR! SANA YAZIYOR! SENİN YAKININA BİLE GELİYOR ULAN!"diyerek sinirle çıkıştı.

"HEM BENİM SENİN HANGİ HALİNİ SEVDİĞİMDEN ONA NE? YOK!YOK! O GÜN SİNAN BENİ BIRAKACAKTI DA ONU GÜZEL BİR BENZETECEKTİM!" Ona üzgün üzgün baktığımı görünce bana yaklaştı. Az önce beni Ömerden mi kıskanmıştı o? Neyse konumuz bu değildi.

"Elif... Güzelim. Kurban olurum ben sana bakma öyle." ses tonunu oldukça uysal çıkarmaya çalışmıştı.

"Mert."dedim kısık sesle.

"Efendim, güzelim."diyerek alnıma öpücük kondurdu.

"Ya bir şey yaparsa?"Mert'i üzecek olmasını düşünmek bile beni üzüyordu. Sahi sevgi böyle bir şeydi. Karşındakinin üzüleceği olaya sen daha çok üzülüyordun.

"İstediğini yapsın. Benim hakkımda kullana bileceği tüm kozları kullandı zaten. Üstelik Melisa'nın babası bir şey yapamaz."dedi eminlikle. Bu kadar emin olması beni şaşırtmıştı.

"Nereden biliyorsun? Mert, ciddi bir mesele bu."

"Ciddiyse ciddi. Babamdan korkar Melisanın babası.Bu yüzden zaten bu yola el atmış. Tamam, bu yaşıma kadar kendim buralara emeğimle geldim. Ama babam bir nefes uzaklığımdaydı. En azından bana bir kötülüğü değse, babamdan çekeceği olduğunu biliyor."dedi saçlarımı okşarken. Bunu yapması beni mayıştırıyordu.

"Blöf mü yapıyor o zaman?"dedim az öncekinin aksine sakin ses tonumla. Eğer Ömer bunları gerçekten yapacaksa bile, Mert'in ağzından "Evet, blöf yapıyor."lafını duymak bile beni rahatlatırdı.

"Evet."dedi saçlarımı geriye atarak. İşte o cevabı almıştım.

"Sen yine de babana söyle."diyerek gözlerimi kapattım. Saçlarıma öpücük kondurup"Yarın konuşuruz bunu. Bu gün oldukça haraketli bir gün geçirdin." En son bu sözünü duymuştum. Çünkü çoktan günün yorgunluğuyla uykuya dalmıştım.

Bölümm sonuu

Sizi korkuttum sanırım. Elif'in Mert'i bırakacağını nasıl düşündünüz ayoll? Elif zeki ve avukat unutmayalım bunu😉

Bu arada yaşlarını merak edenler var mı bilmiyorum da Elif'in 25, Mert'in 27 yaşı var.

Bölümler kısa geliyor biliyorum ama uzun gelince sıkıcı oluyormuş gibi hissediyorum. Uzun bir bölüm gelecek ama endişelenmeyin.

Kumralım || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin