|ÖĞRETMEN HANIM YEDİNCİ BÖLÜM|❤️🩹
Medya: 🤤❤️🔥
İlahi bakış açısı
Genç adam elindeki büyük silahı taşların arasına doğru yaslayıp derin bir iç çekti. Kar maskesinin bir kısmını açıp sonunda rahat bir nefes aldığında aslında hiç de rahat değildi içi.
Parmakları cebinde olan telefona ulaşıp bir hışımla çekip aldı. Elini saran eldiven parmaklarını açıkta bırakmıştı. Soğuktan kızaran parmakları ekranda dolaşırken oldukça zorlanıyordu. Saat gecenin bir yarısı olmuştu. Askerleri etrafa dağılmış nöbet tutuyorlardı. Başını kaldırıp tekrardan onları kontrol edip telefona döndü.
Aklımdaki kişi tüm iradesini yerle bir ediyordu. Buna sinirleniyor aynı zamanda kalbinde oluşan bu amansız heyecana kapılmaktan da geri kalmıyordu.
O kadın kalbinin seyrini değiştiriyordu.
O kadın bu zamana kadar yaşanmadığı duyguları yaşanıyordu ona.
Aşk.
Aşkı bulmuştu Yaman. Sevgiyi onda bulmuştu.
Karşılığını alamamaktan deli gibi korkuyordum gönlüne sığdırdığı ikinci sevdasından karşılık bekliyordu. Birincisi vatan olmuştu. Şimdi de onun yanına yerleşen kadın.
Aynı kalpte iki aşk bulunduruyordu. Oldukça zordu bu durum. Zorlanıyordu, hemde çok.
Her şey bir anda olmuştu iki sene önce dünyasına girmişti kadın. Bir süre uzak durmaya çalışsa da olmuyordu. Gittikçe ona çekiliyordu. Ama sevdiği kadından emin değildi. Oda onu istiyor muydu?
Aksine düşünmek bile istemiyordu. Kalbine giren sancı ile tekrardan derin bir nefes aldı. Olmuyordu. Geçmiyordu bu his. Nasıl geçerdi bilmiyordu.
Üzülüyordu çok. Bir an önce uzatmadan ona açılmak istiyordu. Daha fazla dayanmak istemiyordu. Yeterince uzatmıştı. Bir anlık heyecan kalbini sarmaşık misali sardığında çoktan mesajlar bölümüne girmişti bile. Ekranda gördüğü isim ile tebessüm etti.
Öğretmen Hanım :)
Aklıma düştü yine kadın. Güzel gözleri geldi önce gözlerinin önüne sonra da güzel yüzü. Bakmaya koyamadığı yüzü.
Sare. İsmi gibi naif güzeller güzeli sevdiği. Özlemişti onu. Hemde çok. Değil iki hafta, iki saat bile görmese yetiyordu onu özlemeye.
Arkadan gelen sesle başını omzunun üzerinden çevirdi. Askeri ona oldukça yakın durmuş gülen bir surat ile ona bakıyordu. Tebessüm ettiği dudakları anında düz bir çizgi aldı. Ekrana bakarak güldüğünü görürseler eğer dillerinden düşmeyeceğini biliyordu.
Karşısındaki asker hâlâ gülmeye devam ediyordu. Yaman ciddi bir surat ile ona baksa da kızmadığı sürece Yiğit onu pek kâle almıyordu galiba. Bu durumu daha sonra değerlendirecekti.
Yiğit, "komutanım yoksa biri mi var? Sizi telefona gülerek bakarken yakaladım." Diyerek gülmeye devam etti.
Bu çocuk akıllanmazdı. Akıllanmayacaktı. Daha ne kadar ceza almayı istiyordu anlamıyordu.
Komutan Yaman KAYAALP önce askerin gülen suratına baktı sonra hafifçe güldü. Bilmiyordu ki bundan sonraki nöbetleri ilk başta o tutacakdı.
Yiğit komutanının suratını görünce biranda ciddileşti. Yine kendi ayağına sıkmıştı. Yaktın yine başını dedi içinden.
Komutanı konuşmaya başladığında çoktan kaderine razı gelmişti. " Bundan sonra nöbet sırası değişti. İlk başta sen tutuyorsun. Ve herkesten bir saat daha fazla tutacaksın Yiğit! Mert'in yerine geç cezan şimdiden başladı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMEN HANIM
Teen FictionYaman Bey: Rahatsız olmazsanız eğer şu sizli bizli konuşmayı bıraksak mı? Komutanın hâlâ ona trip atmasına gülmek istedi genç kız. Gerçekten de hayatındaki ilk tribi yemişti az önce. Öğretmen Hanım: Trip seziyorum... Komutan gecenin karanlığında y...