Selammün aleykümmm😻
Nasılsınız?
Yıldıza dokunmayı unutmayınn🙈
|ÖĞRETMEN HANIM ON BİRİNCİ BÖLÜM| ❤️🩹
Düşüncelerim çoğu zaman değişkenlik göstermişti. Fakat bugün buna izin vermeyecektim. İçeride o kızın olup olmadığını görmek için oraya girmem gerekiyordu dime? Dönüp gitmek aptalca olurdu. Arabamın kapısı açık kaldığı için iterek kapanmasını sağladım.
Adımlarım kapıya doğru yaklaşırken perdenin arkasındaki gölgeler bir bir yok olmuştu. Yavaşça üst kata doğru merdivenlerden adımlamaya başladım. Kapı kapanma sesi gelince bakışlarımı hızlıca üst katın kapısına çevirdim. Biri benden önce içeriye girmiş olmalıydı.
Kapıya yaklaşıp tıktıkladım. Çok sürmeden kapıyı açan Ayşe Hanıma işten bir şekilde gülümsedim.
"Hoş geldin kızım. Buyur geç içeriye." Bana samimi yaklaşımından ötürü içim karşımdaki kadına daha da ısınmıştı. Beni kızı yerine mi koymuştu gerçekten. Çok tatlı bir kadındı Ayşe Hanım. İki oğlunu da asker etmiş. Bunun gururunu yaşıyordu. Kocası ile henüz tanışmamıştım. Kimse bu konuya girmiyordu.
"Hoşbuldum Ayşe Hanım. Nasılsınız?" Bir yandan da içeriye girmiş etrafa bakıyordum. bu eve ilk gelişim olmuştu. Daha önce alt kata gelmiştim. Duvarda asılı olan bir çerçeve dikkatimi çekti. Dikdörtgen çerçevenin içerisine sığdırılmaya çalışılmış uzun boylu, üniformalı bir adam. Arkasında Türk bayrağın dalgalandığı resimin kime ait olduğunu bilmiyordum. Tahmin etmesi zor değildi.
"Lütfen kızım. Bana Hanım filan deme sevmem ben öyle şeyleri. Anne de. Teyze de. De bir şeyler ama Hanım deme."
Gülümsedim. Anne demek için henüz çok erkendi.
"Tamamdır Ayşe teyze." Diyerek karşılık verdim. Mutfaktan hızlıca çıkıp bize doğru gelen Nejla Hanım ile de kısaca selamlaşıp içeriye buyur edildim. Adımlarım biraz çekingen olsa da hızlıca içeriye geçmek için bir kaç adım attım.
Oldukça geniş olan, kiremit ve krem renklerinin hakim olduğu oturma odası karşıladı beni. Ayşe Hanım'ın zevki oldukça iyiydi anlaşılan. Krem rengi büyük masanın ortasında şerit şeklinde ağaçtan oluşan bir desen vardı. Masanın üzerinde ise bir çok çeşit yemek.Koltuklardan birine oturdum. Bakışlarım karşımdaki krem renkli koltuğun üzerinde olan kıza kaydı. Hasan Bey'in dedikleri doğru muydu gerçekten?
Koşarak içeriye giren Kayra'ya bakıp bana doğru geldiğini görünce gülümseyip kollarımı açtım. Kollarımın içine giren küçük bedenin sırtını yavaşça okşadım.
"Öğretmenim hoşgeldiniz. İyi ki geldiniz."
"Hoşbuldum canım. Nasılsın?"
"İyiyim öğretmenim." Her cümlesinde öğretmenim kelimesini duymak artık alışık olduğum bir şey olmuştu.
Karşımda bana kısık gözlerle bakan kıza doğru baktım. Aynı zamanda içeriye giren Yaman ile gözlerim o tarafa kaydı. Yaman gülümseyip hafifçe kafasını sallayıp 'hoşgeldin' diyince bende karşılık verip tebessüm ettim. Gözleri ilk önce yanımda oturan Kayra'ya ve annesine kaydı. Sonra da karşımda tek başına oturan kızın yanına doğru baktı. Tekli koltuğun bir tanesi boştu. Diğerinde Nejla Hanım oturuyordu. Bence oraya oturabilirdi. Tekli koltuğun boş olduğunu gören Yaman hızlıca gözlerini karşımdaki kızdan çekip koltuğa oturdu. O kızın yanına oturmamıştı. Demekki Hasan Bey'in dediği kadar da yakın değillerdi.
Kız, omuzlarında biten siyah saçlarını geriye atıp Yaman'a doğru döndü. Gülümseyerek ona bir bakış attı. İç çekip yönümü Ayşe Hanım'a çevirip konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMEN HANIM
Teen FictionYaman Bey: Rahatsız olmazsanız eğer şu sizli bizli konuşmayı bıraksak mı? Komutanın hâlâ ona trip atmasına gülmek istedi genç kız. Gerçekten de hayatındaki ilk tribi yemişti az önce. Öğretmen Hanım: Trip seziyorum... Komutan gecenin karanlığında y...