~2.Bölüm~

58.5K 4K 491
                                    

Elif Buse Doğan- Allı Gelin 🍂

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤍


Kapının önünde duran art arda, at arabaları ile derince bir nefes aldı Dide. Üzerindeki çiçekli elbisesini eliyle düzeltir gibi yaptı, kızıl saçlarını geriye doğru savurdu ve odasının penceresinin önüne geçti.Beybabasının ve aşağıdakilerin onu görmemesi için, perdenin arkasına geçti. Aşağıdaki kalabalık onun çeyizini götürmek için gelmişti. Haftalar önce gelen Yaman Ali beyin ailesine olumlu cevap vermişlerdi. Beybabasına verilen başlık parası ile de düğün ve kına gününü konuşmuşlar ve netleştirmişlerdi yarın Dide'nin kınası vardı. Ama şöyle bir sorun vardı ki, Dide

Yaman Ali beyi görmemişti!

Analığı ve beybabasının kusur dedikleri, dul ve çocuklu olmasıymış. Dide buna çok takmamıştı ama yine de bozulmuştu, hakkı var mıydı orası biraz muamma idi. Çünkü patır kütür evlenmek isteyen kendi idi. Adamın kusurunu sormadan evlenmek istemişti. Boyu posu devrilesice, Ekrem yüzünden! Aklına geldikçe sinir krizi geçirmemek için kendini zor tutuyordu. Geçen haftalarda şehire gitmişti beyefendi doysundu o şehirli kızlarla derken, eliyle kafasına vurdu kendine gelmek için. yarın kına gecesi vardı, bir başkası ile evleniyordu ve Ekrem'i düşünmek çok ayıp bir şeydi. Artık Ekrem yoktu! Yaman Ali bey vardı, nasibini sevmek vardı. Ela gözlerini kıstı ve aşağıdaki kalabalığa tekrar baktı. Karşı köyden gelen bir sürü erkek vardı. Bunlardan hangisi onun kocası olacaktı? Derken kapı açıldı ve içeri koca göbeği ile amcasının gelini İlkay girdi.

- Bunlardan hangisi Yaman Ali?" diye sordu hemen, bir sürü erkek vardı ve hepsi bir arada idi. İlkay kıkıradı ve  hemen meraklı arkadaşının yanına geldi. Aşağı baktı, az önce kaynanasının gösterdiği adamı aradı ve köşede tüm heybeti ile duran adamı gösterdi.

- Bak şu, Yaman Ali bey!"

Dide gösterilen yere baktı ve sertçe yutkundu. Bu adam çok uzundu, üstelik çok iri yarı biriydi, yakışıklıydı; çatık kaşları ile çeyiz yükleyenlere bakıyor, arada bey olduğuna bakmadan onlara yardım ediyordu. Yaman Ali bey çok yakışıklıydı! Kalbi istemsizce hızlı hızlı atmaya başladı. Yüklenen çeyizlerden sonra, yola çıkılmıştı. Dide giden adamın ve tüm köye parmak ısırtan çeyizlerinin arkasından bakmakla yetinmişti sadece, yarın kına gecesi vardı. Bir güne ise düğünü. Baba evinden ayrılmak ona çok zor gelecekti, özelikle babasından ayrılmak. Anasının mezarını burada bırakıp, başka köye gelin gitmek ona hepsinden daha çok koyuyordu. Acaba Yaman Ali bey, onu istediği zaman babasının evine gönderir miydi? Veya gelin  gideceği yerde karahindibalar var mıydı? Aklında binbir düşünce ile düşünceler eşiliğinde uykuya daldı.

Sabah namazı ile kalkmışlar ve kına gecesi için hazırlık yapmaya koyulmuştu ev ahalisi. Dide'nin içi bir yandan buruk bir yandan heyecanlı idi. Üzerindeki kırmızı kına elbisesi ile oldukça güzel gözüküyordu. Tüm köy resmen onun kına gecesine gelmişti. Aşağıdaki kalabalığı gördükçe daha çok heyecanlanıyordu. Bahçe şehirden alınan rengarek süslerle süslenmişti, her şey Dide'nin hayalindeki gibiydi. Bir bey kızına yakışır şekilde beklemeye başladı ve Amcasının gelini  İlkay'ın gelmesiyle  bahçeye inmiş ve onun için hazırlanan süslenmiş masaya oturmuştu. Genç kızlar, kadınlar, çocuklar ortada oyun oynarken; Dide oturduğu yerden gülerek onları izledi. Daha sonra Yaman Ali beyin anası Hatice hanım ve karşı köyün misafirleri gelmiş ortalık daha bir şen olmuştu. Dide ise gözlerini küçük kızdan alamıyordu, ilk defa Yaman Ali'nin kızını görmüştü. Babaannesinin elini sıkı sıkı tutmuş ve etrafa şaşkın gözlerle bakıyordu. Analığından isiminin Zemheri olduğunu öğrenmişti. Dide'nin anası öldüğü zaman kendisi de Zemheri kadardı. Boğazında oluşan yumruyu sertçe yutkundu ve düşüncelerinden en büyük görümcesi Ayten hanımın gelmesiyle sıyrılmıştı, kına yakılması için ortaya geçmesi lazımdı. Geçti ve oturdu. Köyün hanımları etrafında dönerek türkü söylemeye, Dide ise ağlamaya başlamıştı. Kınasını analığı Fadime hanım yakmıştı. Ağlamıştı Dide, en çokta anasının yanına olmayışına ağlamıştı. Kaynanasının avcuna altın koyması ile görümcesi onu ortaya almış ve oynamaya başlamışlardı. Tüm köy gece boyunca Dide'nin güzelliğini konuşmuştu resmen genç kız öyle güzel olmuştu ki, asırlarca konuşulacaktı hem güzelliği hem de kına gecesi...

KARAHİNDİBA-Dönem Kurgusu/ Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin