~16. bölüm~

35.2K 3.2K 170
                                    


Ben geldim demeye yüzüm yok 🥲

İşe girdim bir yandan iş yorgunluğu derken, bir anda hasta oldum ( hala iyileşmedim) o kadar yoğunum ki Wattpad bildirimlerine bile bakamıyorum. Gerçekten bunun için özür dilerim 🙏 sizde tek bir ricam var bölüm sonundaki açıklamayı lütfen sonuna kadar okuyun.🫶🏼



Dide, elindeki tokayı Zemheri'nin saçlarına güzelce bağladı. Daha sonra oturduğu yerden ayağa kalktı ve kızının güzelliğine baktı. Saçlarını iki yandan örmüş, uçlarına beyaz toka takmıştı. Kara önlüğü ve ayağındaki beyaz çorabı ile Zemheri çok güzel olmuştu. Derince bir nefes aldı. Geçen hafta kaynanasına karşı çıktıktan sonra Yaman Ali'nin ona kızmasını beklemişti ama Yaman Ali bir şey dememişti. Bu da Dide'nin işine gelmiş ve soluğu ertesi gün Zemheri ve oğlu Bahadır ile şehirde almıştı. Kızına kara önlük, çeşit çeşit tokalar, çanta ve okul eşyaları almıştı. Hemen akşamına geri dönmüştü. Kaynanası, Dide'nin bu haline bir ton laf etmişti ama Dide'nin sağ kulağından girip, sol kulağından çıkmıştı. Dinlememiş, aldırış dahi etmemişti. Onun için önemli olan kızının mutluluğuydu ve bunun için gerekirse herkesi karşısına alırdı! Az önce emzirdiği oğlunu beşiğinden almış,  beline  bir bez yardımıyla dikkatlice bağlamıştı. Zemheri'nin elinden tutmuş ve odadan çıkmıştı.

"Asım Kahya!" diye seslendi dış kapıya doğru. Asım Kahya anında elleri önünde hazır olda beklemiş ve başını eğmiştı.

" İstediğiniz gibi hanımım, at arabasını hazırladım." demişti. Dide başını olumlu anlamda sallamış, Zemheri'ye başını hadi git bin derecesinde sallamıştı. Zemheri yüzündeki mutluluk ile koşarak gidip binmişti. Okul uzak olduğu için at arabası ile gidecekti...

" Bu gelin beni deli edecek! Bu gelin beni köye rezil edecek!" Kaynanasının o sevimli (!) sesini duymasıyla yüzünü buruşturmuştu. Dide arkasını dönmüş ve kaynanasının ona öfke dolu bakışlarına karşı umursamaz bakışlarını göndermişti. Hemen ardından Yaman Ali'de anasının peşinden çıkmış ve onun yanına varmıştı. Dide'yi hazır halde görünce kaşlarını çatmıştı. Bu kadın, oğlunu beline bağlamış nereye gidiyordu?

"İnşallah kahrından ölürsün." diye mırıldandı Dide.

"Oğlum!  Yaman Ali'm! Şu deli karına bir şey söyle kurban olduğum. Delirmiş. Kahya ile Zemheri'yi taa köyün diğer tarafında olan okula götürüyor" demişti. Sanki Dide canını almış gibi birde dertli dertli konuşmuştu. Burnundan derince nefes aldı Dide. Gözlerini kapattı açtı.

"Kahya ile değil! Kendim götürüyorum ana! Sende evden cenaze çıkmış gibi tepki vermeyesin!" demişti sert sesiyle. Bu kadar bağırtıya oğlu uyanacak diye korkuyordu. Aysun Hanım şok içinde yanındaki oğluna dönmüştü. Tek kelime etmeden karısına bakıyordu. Dide oğluna acaba büyü mü yapmıştı?

"Şu deli karına bir şey söylesene oğlum!" demişti sinirle. Yaman Ali karısına gururla bir bakış atmış ve anasına dönmüştü.

"Ne söyleyeyim ana? Hem benim karıma delilik çok yakışır" diyerek Dide'nin arkasında olduğunu belirtmişti. Dide, kocaman gülümsemiş ve kaynanasına aldırış etmeden kızıl saçlarını cilveyle arkaya doğru savurmuştu. Daha sonra yüzündeki mutluluk ile kapıdan çıkmıştı. At arabasına yerleşmiş, ipleri eline aldığı gibi atları sürmeye başlamıştı. Köydeki çoğu insan onlara bakıyor ve Dide'nin ne yaptığını anlamaya çalışıyorlardı... Zemheri ise arkada oturmuş, yolda gördüğü Mustafa ile derince iç çekerek ona el sallamıştı. Keşke Mustafa da gelseydi bizimle diye iç geçirdi. Ama babası Asım Kahya onu tarlada çalıştırdığı için gelmezdi. Okulun önünde durmuşlar, Dide önce öğretmen ile konuşmuş daha sonra Zemheri'yi ona emanet etmişti. Zemheri, sınıftan çıkana kadar okulun kerpiç duvarının dibinde gölgede hiç bıkmadan onu beklemişti.

KARAHİNDİBA-Dönem Kurgusu/ Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin