KARAHİNDİBA-Dönem Kurgusu/ Tamamlandı/

~3.Bölüm~

Demet Sağıroğlu - Arnavut Kaldırımı 🍂

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 🤍

Yaman Ali'nin duyduğu cümleler ile dolgun dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme oldu. Anasının ona sümüklü bir kız almadığına sevinse mi yoksa yaman bir karısı olduğu için üzülse mi bilemedi. Ama yinede karısının bu hali oldukça hoşuna gitmişti.Geniş omuzlarını dikleştirdi, siyah gözlerini kıstı:

- Rahat edeceksen, anamlara sesleneyim yere senin için döşek sersinler." dedi karısının tavrını yine merak ederek, Dide'nin duyduklarıyla kaşları çatılmıştı. Ne demek yere döşek sermek? Deli miydi bu adam? Milletin ağzına laf verecek, ilk günden kötü gelin olarak anılacaktı.Anında olumsuz anlamda salladı başını,  gelinliğinin eteklerinden tutarak:

- Lüzumu yoktur. Nikahlı erimin yanına yatmayacaksam, bey babama yok evlenmem derdim." demişti sinirle  ve gelinliğini yırtarcasına üzerinden çıkarmaya başlamıştı. Yaman Ali, başını çevirmiş karısına bakmadan  kendi üzerini çıkarmaya başlamıştı.Dide ise ara sıra göz ucuyla kocasına bakıyordu.Yaman Ali haddinden fazla uzun ve iri yarı bir adamdı. Kaşlarını çattı, bu adam onu  ezerdi! Hemde her anlamda ezerdi.Sertçe yutkundu ve aklına gelen fesat düşünceleri hemen kovdu. Yaman Ali gaz lambasını söndürmüş ve yatağa girmişti bile. Dide de üzerine beyaz geceliklerini giyinmiş ve üzerindeki çekingenlik ile yatağa girmişti. Tuhaf hissetmişti Dide, yıllarca tek başına kendi yatağında uyumaya alışıktı, şimdi ise biri ile yani kocası ile yatmak garipti. Gergin nefes alışverişler eşliğinde ne zaman daldığını hissetmediği derin bir  uykuya dalmıştı...

Sabah uyanır uyanmaz üzerine güzelce kırmızı elbisesini geçirmiş ve ondan birkaç dakika önce dışarı çıkan kocasına yetişmek için hemen odadan çıkmıştı ki kapı ağzında bekleyen kadına kaşlarını çatmıştı. Hatırlamıştı bu kadını. Yaman Ali'nin amcasının eşi Gülendam'dı. Derin bir nefes aldı:

- Buyurasın yenge bir şey mi istemiştin?" demişti tüm hanım hanımcık haliyle, Gülendam ise Dide'yi incelemekle meşguldü.Eline, yüzüne ve boynuna bakıyordu. Ve daha fazla dayanamamış olacak ki hemen sormuştu:

- Yaman Ali bey, dün gece seni dövmedi mi?"

Dide duyduklarıyla kaşlarını daha çok çattı ne demek dövmedi mi derken, aklına gelenle sinirle soludu. Doğru ya gerdek gecesi kadınları döverlerdi ki, ilerde kocalarına karşı gelmesinler diye.Yaman Ali dün akşam gerdeğe girmemiş, karısını da dövmemişti. Dide hayır anlamında başını olumsuz anlamda salladı. Gülendam sinirle gülmüştü, anlaşılan bu durumdan hiç memnun olmamıştı:

- Ah !Yaman Ali bey Ah! Mürüvvetti de dövmemişti." demiş ve resmen yeri döverek yürümeye başlamıştı.

Dide ise giden kadının peşinden derin bir nefes almıştı. Mürüvvet Yaman Ali'nin ilk eşiydi, ciğerlerine temiz havayı doldurdu ve  neyseki çarşafı sormadı diye geçirdi içinden ve yabancısı olduğu evi incelmeye başladı. İki katlı, çok büyük bir evdi. Duvarlar taştan yapılmıştı. Çok güzeldi, merdivenlerden yavaşça indi ve yemek kokularını takip ederek mutfağı buldu. Evin çalışanı Emine hanımı görünce hemen bir işin ucundan tutmak istemişti ama izin verilmemişti. Teze gelinin nerede görülmüştü ilk günden mutfağa girip iş yaptığı. Kahvaltıdan sonra Yaman Ali tarlalara bakmaya gitmiş, Dide evi gezmiş her karışını ezbere yapmıştı. Daha sonra büyük avluda bez bebeği ile oturan Zemher'yi görmüştü. Saçı başı dağınık ve elinde yünden yapılmış bez bebek ile oturuyordu. Hiç konuşmamışlardı.Anlaşılan ilk adımı atma zamanıydı, koltuğun üzerinde gördüğü tarağı almış ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile yaklaşmıştı: