~18.Bölüm~

28.7K 2.7K 189
                                    

Mabel Matiz- Bir serçe üzülür...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤍




Yatakta oturur pozisyona geldi Dide. Elleri, istemizce karnına giderken; gözünden bir damla yaş yanağından süzülmüştü. Gebeydi! Üçüncü kez ana olacaktı,ama korkuyordu. Bahadır daha yaşına girmemişti, çok küçüktü. Sertçe yutkundu; emzirdiği için, süt korur hamile kalmam diye düşünmüştü. Ama yanlış düşünmüştü işte! Gebeydi! Hem sevinçli, hem de üzüntülü idi. Zemheri'nin okulu, Bahadır'ın küçük oluşu... Sanki onlara yetemeyecek, eksik ana olacak gibi hissediyordu. Kapının açılmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Yaman Ali, oğlu ile odaya girmişti. Yaman Ali'nin yüzündeki mutluluk belirtisi ile Dide de istemizce tebessüm etmişti. Kollarını açmış ve oğlunu kocasından istemişti. Yaman Ali dikkatlice oğlunu karısına vermişti. Dide, kocaman bir öpücük kondurmuştu oğlunun yanağına, tutmuş bağırına basmıştı. 'Oy benim güzel guzum, ağabey mi olacaksın sen?" Diye geçirdi içinden

"Dide... Dide'm" demişti Yaman Ali, nazik bir ses tonuyla. Dide, oğlunu kucağına oturtmuş, akıllı durması içinde ceviz tahtasından olan oyuncağı eline tutuşturmuştu.

Yaman Ali, karısının elini destek vermek istercesine tutmuştu. Bir elini de karısının güzel yanağına yaslamıştı. Dide'nin korkusunu ve endişesini sanki hissetmiş gibiydi.

" Bahadır, daha çok küçük... Nasıl olacak?" Demişti sesi titreyerek, Yaman Ali karısının alnına öpücük kondurdu.

" İkisini birlikte büyüteceğiz, ben her daim senin yanında olacağım. İki yavrumuzu da birlikte büyüteceğiz Dide'm sakın korkma!" Demişti güven veren bir sesle. Uzanmış, iri elini karısının karnına koyup ağır ağır okşamaya başlamıştı. Gebeydi karısı! Dide onu ikinci kez baba yapacaktı, içindeki sevincin tarifi yoktu. Resmen tüm köye çıkıp bağırmak istiyordu. " baba oluyorum!" Diye

Dide, Bahadır'ı sıkıca tutmuş küçük elini kocasının elinin üzerine koymuştu. "Büyüteceğiz" diye fısıldadı...

Aradan geçen birkaç ay sonra havalar ısınmıştı. Dide'nin karnı belli belirsiz büyümeye başlamıştı. Bahadır bey de artık desteksiz yürümeye başlamıştı. Ele avuca sığmaz olmuş,herkesten kaçıyor kimseyi kâle almıyordu küçük beyefendi. Zemheri ise okulda o kadar başarılıydı ki, bu yıl okul birincisi seçilmişti. Nasıl mutluydu, Dide Asım kahya ile de konuşmuş; artık çocukların oyununa karışmıyordu. Mustafa- Zemheri doyasıya birbirleri ile oynuyorlardı. Artık Yaman Ali bile bir şey demiyordu oyun oynamalarına.

" Dide! Babanlar geldi" kaynanasının sert sesini duymasıyla başını hemen kapıya çevirdi. Anası ve bey babası gelmişti.. Gözleri istemsizce dolarken heyecanla onlara doğru gitmeye başlamıştı. Bey babasına önce sıkıca sarılmış, hemen ardından elini öpüp alnına koymuştu. Daha sonra aynısını Fadime hanıma da yapmıştı Dide. Nasıl özlemişti onları, gardaşlarını da çok özlemişti ama tarlada işçilerin başında durması gereken birileri olduğu için onlar gelmemişti... Burnunun direği sızladı resmen. Gözleri özlemle doldu, Bey babasını ve anasını içeri doğru uğurladıktan sonra aş pişiren kadınların yanına geçti, kazanlara şöyle bir hanım ağa edasıyla baktı. Bugün bebeği için fakir fukaraya yemek dağıtacaklardı. Kışın ortasında haberi aldıkları için biraz ertelemişlerdi yemek işini. Ama Yaman Ali, durmamış köydeki herkesin evine erzak yollamıştı.

" Ana! ana!" Zemheri'nin neşeli sesini duymasıyla başını kaldırdı ve neşe ile ona doğru koşan kızına baktı. Ah Zemheri.. ne güzel bir kız çocuğuydu. Ve Dide asla kız annesi olmak istemiyordu... Korkuyordu, ya kendi kızı olur da Zemheri'yi itelerse? Onu bir daha sevmezse... Bu düşünceler onu çok korkutuyordu. Bu yüzden asla kız çocuğu istemiyordu. Zemheri evin tek gül goncası olarak kalsın istiyordu.

KARAHİNDİBA-Dönem Kurgusu/ Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin