6.bölüm (iddia)

1.6K 109 44
                                    

Sabaha kadar mezarlıkta kaldım sağolsun fikret amca hep yanımdaydı yaralarım için bir kaç eşya getirip onlarla temizledim içimi ona döktüm sabırla beni dinledi beni sakinleştirip yanlız kalmam gerektiğini düşündüğü için yanımdan ayrıldı saat altı buçuk olduğunda ise mezarlıktan ne kadar istemesemde ayrılmak zorunda kaldım eve yavaş ve istemeyerek adımlarla gidiyordum çok halsizdim her an düşüp bayıla bilirdim zar zor da olsa eve geldim babam çoktan ise gitmişti kendimi duşa attım kendime gelmek amaçlı soğuk suyu açtım altında durdum bütün vücudumu yıkadım banyodan çıktıktan sonra yatağıma uzandım uyumaya çalıştım iki saat sonra uyandım yastığımın altından telefonumu aldım açtım ekrana bir çok bildirim düştü doksan beş cevapsız arama iki yüz on tane mesaj aramaların çoğu furkandandı mesajlara bakınca yarısının yine furkandan diğer yarısının ise bulut ve derinden olduğunu gördüm derin benim en iyi arkadaşımdı babamla aramda olanları bilen ilk kişi ve babamın benden sonra nefret ettiği kişiydi telefonu yerine koyucağım an bulut aradı dolu gözlerle ekrana baktım telefonu açtım

"SEDA!"diye bağırdı

"Efendim"dedim

"Nerdesin sen mesajlarıma veya aramalarıma niye cevap vermiyorsun"dedi ses tonu öfkesini gösteriyordu benim için endişelenmişti sıkıntı ile nefesimi verdim

"Uyuyordum"dedim söyliye bileceğim en kötü yalanı söyleyerek

"Yalan söyleme seda uyumadığını biliyorum"dedi gözümden bir yaş düştü onu elimin tersi ile sildim burnumu çektim

"Sen.. ağlıyor musun"dedi cevap vermedim telefonun ekranı parlağında kulağımdan çektim ekrana baktım bulut görüntü arıyordu aramayı açtım bulutu gördüm o ise bana dehşet içinde bakıyordu

"Ne oldu sana?"dedi sesindeki endişeyi hissediyordum

"D-dövdü"diye bildim zar zor

"Neden? Niçin"dedi gözümden bir yaş düştü

"Dün okuldan biraz geç geldim o yüzden"dedim o ise yüzümü inceliyordu

"Baban artık kafayı yemiş sırf geç geldin diye bu yapılır mı?"dedi bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyordum gözlerimi duvara diktim orayı seyretmeye başladım

"Seda güzelim o evde kalman için hiç bir sebebin yok ama orda kalmaya devam ediyorsun neden kendine bunu yapyorsun git polise anlat her şeyi kurtul artık bu eziyetten"dedi kafamı hafifçe sağa sola salladım nefesini verdi

"Ben sana özgürlüğün için kapılar açmaya çalışıyorum sen inatla onları kapatıyorsun"dedi ve ekledi "güzelim seni sevdiğim için sana değer verdiğim için diyorum bunları istemeden seni rencide ettiysem de özür dilerim sen benim küçük kız kardeşimsin kan bağı olmasına gerek yok ben seni o şekilde seviyorum"dedi ona baktım her zamanki samimi gülüşü vardı yüzünde ona güvendim

"Teşekkür ederim bulut sende benim abim gibisin sana her zaman güvenim tam"dedim

"Rica ederim balım neyse ben okula gidiyorum akşam görüşürüz"dedi ona el salladım telefonu kapattığım saniyede ekranda dağ öküzü yazısı belirdi haydaa bu niye arıyor ki şimdi telefona bir ton bildirim düşmeye başlayınca ayvayı yediğimi düşündüm telefonu açtım

"Telefonlarım neden açılmıyor"diye kükredi

"Yavaş lan kulağımın zarını deldin be öküz"dedim arkadan gülme sesi gelince yanlız olmadığını anladım

"Öküz ha bunun hesabını başka bir zaman sorarım seda kıran"dedi

"Tükenmez kalemle not alda unuttum deme Furkan poyrazoğlu"dedim bu sefer bir kahkaha patladı bu sesi ilk kez duyordum oğuz ve berke değildi eminim

ORKİDE  [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin