Her günümün kötü geçtiğine hatta berbat bir hayatım var sanıyordum asla mutlu olamıyacağımı hep babamın şiddetine ve taciz'ne maruz kalacağımı ama bir gün hayat artık gülümsememi mutlu olamamı istedi ve karşıma furkan'ı çıkardıDerin'in sulu öpücüğü ile düşüncelerimden sıyrıldım ve ona baktım
"Ben biliyordum zaten seda yapmaz dedim etmez öyle bir piç'le asla evlenmez dedim"diyen derim'e sıkıca sarıldım olanlardan sonra furkan'ın herkesten kaçmak için kullandığı ama bizim işgal ettiğimiz dağ evine geldik
"Hepimiz biliyorduk"dedi oğuz gülümseyerek ikimize bakarken
"Yoo oğuz sen direkt kabbulendin yenge'min hain olduğuna"dedi berke iğneleyici bir ses tonu ile
"Yeter artık ne çok kafa ütülediniz"dedi furkan ardından bana baktı kahverengi gözlerinin içinde bir huzur vardı
"Yoruldun mu?"diye sorunca kafamı salladım gülümsedi ve ayağa kalktı yanıma gelerek karşımda durdu yavaşça üzerime doğru eğilince onun kokusu burnuma doldu yüzümde oluşan hafif gülümseme havada asılı kaldı çünkü ben de havalanmıştım dudaklarımın arasından bir çığlık firar edince kollarımı direkt furkan'ın boynuna doladım
"Sakin ol orkidem"dedi ona baktığımda yüzünde piç gülüşü vardı ve gayette eğleniyordu birden bir öksürük sesi duydum
"Bölüyorum ama yukarda odalar ve burada'da sap bir arkadaşınız var ayıp oluyor ama"dedi Berke alıngan bir ses tonu ile furkan tek kaşını kaldırarak berke'ye baktı gözleri resmen seni yok ederim der gibiydi berke sesli şekilde yutkundu hızla ayağa kalktı
"Ya benim birden çok uykum geldi hadi ben yatmaya gidiyorum size'de iyi geceler"dedi ve koşarak salondan çıktı
"O uyku kıvırttığı için gelmiştir kesin"dedi derin ama furkan çoktan salondan çıkmıştı yavaşça merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı onun kahverengi gözleri ben de iken ben ise etrafa bakıyordum
"Çok beğendiysen senin olsun"dedi bir anda anlamayarak ona baktım
"Ne?"diye sorduğumda yukarı kata çıkmıştık furkan sağa dönerek uzun koridorda yürümeye başladı
"Ev diyorum beğendiysen senin olsun"dediğinde elimle ağzımı kapattım ve kıkırdadım
"Olur desen hemen yapıcak mısın yani?"dedim yüzüne ciddi bir ifade takındı koridorun sonuna geldiğimizde bir kapının önünde durdu ayağı ile kapıyı hafifçe iterek açtı kapıyı
"Sen istiyorsan neden olmasın"dedi ve içeri girdik oda gayet ferah ve güzeldi boydan boya olan camlar direkt orman'a bakıyordu ve ortaya hoş bir görüntü elde ediyordu furkan beni yavaşça kucağından indirdi camlara yaklaştım gülümseyerek camdan dışarıya baktım
"Çok güzel"diye fısıldadım arkamda duyduğum adım sesleri hemen arkamda son budu kollarını belime sardı ve sırtımı göğüsüne yasladı derin bir nefes alarak kokumu içine çekti ardından çenesini omzuna yasladı ama bundan rahatsız olmadım tam tersine bu hoşuma gitmişti
"Burası dedeminmiş babaneme özel olarak yaptırmış"dedi ardından saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu ve kokumu içine çekti
"Babanem babamı da amcamlarıda bu evde doğurmuş ve büyütmüş"diyince yüzümde bir gülümseme oluştu furkan'a baktım ama onun yüzünde aynı gülümseme yok aksine öfke vardı
"Her şey çok güzel giderken dedemin düşmanı olan çetin alboğa burayı dedem içinde iken ateşe vermiş dedem ve en büyük amcam yanarak ölmüşler babanem onların yardım feryatlarını, çığlıklarını duymuş ama bir şey yapamamış"dedi ardından sıkıntılı bir nefes verdi duyduğum bu hikaye beni de üzmüştü en büyük acı olan evlat acısını çekmişti nilüfer teyze bende nefesimi verdim belime sardığı kollarına dokundum baş parmağım ile okşadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORKİDE [TAMAMLANDI]
Roman d'amourAcı neydi tam olarak? Vücudumuzda ki herhangi bir yerimizin morarması veya kızarmasından mı ibaretti? Sadece fiziksel olarak mı acı çekerdik? Tabii ki de hayır İçimizde ki acılar fiziksel acılarımızdan daha çok canımızı yakmaz mıydı oysa? İçimizde...