Hani hayat sürprizlerle dolu ya o sürprizlerin hepsi yerin dibine girse yine iyi bir insan'ın suprizi kaçırılmak olabilir mi bizimki öyleydi gözlerimi açtığımda kendimi beyaz tavanla göz göze geldik yastıktan kafamı yavaş yavaş kaldırdım etrafa baktım neredeydim ben? Yine kim kaçırmıştı beni? O esnada kapı açıldı ve içeriye iki takım elbiseli adam girdi tahminen koruma idiler sonra içeriye zayıf siyah ve beyaz renkte olan saçları ve aynı şekilde bıyığı olan bir dayı girdi adam gözlerini kısıp bir süre beni inceledi
"Siz kimsiniz?"diye bağırdım adam otuz iki diş sırıtmaya başladı
"Baban o kadar bahsedince abartıyor sanmıştım"dedi öfkeyle dişlerimi sıktım
"İkinizde çok güzel kızlarsınız oğlum hanginizi seçer acaba"dedi ikiniz? Ne demek istiyordu bu?
"İkiniz derken"dedim adam güldü adım adım bana yaklaşmaya başladı ben geri geri adımlar atıyordum
"Sen ve arkadaşın derin mi nedir?"dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı
"Derin mi? O nerde? Eğer ona bir şey yaptıysanız sizi mahvederim!"dedim adam güldü bir adım daha attı bende geri adım attığımda sırtım duvara çarptı
"Merak etme o iyi sende hazırlansan çok iyi bu halinle oğlum seni beğenmez ve ben seni seçsin istiyorum"dediğinde adamın karnına sertçe tekme attım o iki büklüm kalırken korumlar üzerime doğru geliceği sırada adam elini kaldırdı ve onları durdurdu
"Oğlunada sanada başlarım defolun gidin beni rahat bırakın"dediğinde vücudunu tekrardan dik konuma getirdi ve bana tokat attı kafam sağ tarafıma düşerken ağzıma yine kan geldi dudağımın tekrar patladığını anladım o esnada bir şey oldu
Arkadan bir kaç el silah sesi geldi
Bir koruma neler olduğuna bakmak için odadan gitti adam korku içinde etrafa bakarken ben hızla koşmaya başladım tabi buda kısa sürdü korumalardan biri beni yakaladı ve o adam benim kolumdan tuttu yanına çekti
"Neler oluyor"diye öfkeyle bağırdı koruma geri geldiğinde nefes nefeseydi
"Efendim f-furkan burda"dediğinde içime bir ümit tohumu filizlendi yüzünde bir gülümseme belirdi adam öfkeyle bana baktı ve beni önüne aldı kolunu boynuma dolayıp kafama silah dayadı
"Ne yapıyorsun"dedim korku içinde
"Yürü"diye bağırdı ve beni itekleyerek odadan çıkardı aynı şekilde merdivenlerden indik ve dışarı çıktık bahçedeki bütün adamlar ölmüştü bakışlarım karşıya dönünce onu gördüm furkan'ı....
Burdaydı karşımda ve bana korku içinde bakıyordu birden bakışları arkamdaki adama döndü ve o adama öfkeyle baktı
"Geri çekil Poyrazoğlu yoksa kızın beynini dağıtırım"dedi
"Furkan ne yapı-"demeden
"Silahları indirin"dedi oğuz'un cümlesini yarıda keserek adamların hepsi ellerindeki silahları indirdi ben ise şaşkınca onlara bakıyordum
"Silahını yere at!"diye bağırdı furkan elindeki silahı yere atıcağı an adamın karnına dirseğimle vurdum adam acı ile inliyerek kolunu boynumdan çekti ve ondan uzaklaştım furkan onu hızla karnından ve iki bacağından vurdu adam bağırarak yere düştü diğerleri ise hızla kalan o iki adamı vurdu furkan koşarak yanıma geldi
"İyi misin?"dedi sesinde korku vardı
"İyiyim"dedim ve aklıma derin geldi "derin oda burada"
Furkan arkasına döndü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORKİDE [TAMAMLANDI]
Storie d'amoreAcı neydi tam olarak? Vücudumuzda ki herhangi bir yerimizin morarması veya kızarmasından mı ibaretti? Sadece fiziksel olarak mı acı çekerdik? Tabii ki de hayır İçimizde ki acılar fiziksel acılarımızdan daha çok canımızı yakmaz mıydı oysa? İçimizde...