Hayatın bana yaptığı oyunlar bitmek bilmiyordu bir oyun biterken bir yenisi başlıyordu bu artık beni yormaya başlamıştıYatağımda uzamış tavana bakarak bunları düşünüyordum babam işleri olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı ve yine beni yanlız bırakmıştı
Ne bekliyordun seda adam yumuşadı diye sana on numara babalık yapmasını mı?
Allah'tan derin evdeydi düşüncelerimin içine öyle bir dalmıştım ki iç sesim ile kavga etmek bile istemiyordum kapının çaldığını duydum da kafamı kapıya doğru çevirdim ve sesleri dinlemeye başladım
"Lan kızı rahat bırak dinlensin"diyordu derin birden odamın kapısı açıldı bakışlarım odama giren furkan ile buluştu onun kahverengi gözleri beni baştan aşağı süzdü ben ise bakışlarımı elinde tuttuğu bir buket orkide'ye diktim
"Doktor dinlenmesi lazım dedi bırak şu kızı"dedi derin furkan bakışlarını benden ayırdı ve omzunun üstünden derin'e baktı
"Derin ben Berke ve oğuz'u aşağı da tek bıraktım"dedi ve ekledi "Berke her an oğuz'u öpmeye çalışabilir"
İkimizde gözlerini kocaman açarak furkan'a baktık "yalanını var ya"dedi derin
"Berke bunu yapmaz mı sence?"dedi furkan derin hemen arkasını döndü ve gözden kayboldu kapının ilk açılma sesini ardından kapanma sesini duydum yataktan doğruldum ve furkan'a baktım
"Gitmesi için niye yalan söyledin"dedim kızarak furkan kapıyı kapattı ve yavaş adımlarla yatağın yanına gelerek yanıma oturdu kucağıma orkide buketini bıraktı gözlerimin içine baktı
"Yalan değildi ki"dedi bir anda şaşkınca ona baktım
"Lan yoksa Berke-"
"Abartma seda o kadarda değil"dedi Furkan bir kaç saniye yüzüne baktım ardından bakışlarımı kaçırdım
"Yapma böyle ne olur"dedi elini uzattı ve nazikçe çenemden tuttu kafamı kaldırdı ona bakmamı sağladı
"Gözlerini benden kaçırma"dedi sesli şekilde yutkundum
"Biliyorum söylediklerim senin canını yaktı ama bir an seni o herif ile görünce kendimi tuttamadım çok özür dilerim senden şüphe ettiğim için"dedi ve derin bir nefes aldı çenemdeki eli yanağıma gitti ve baş parmağı ile yanağımı okşadı sanki bunları yaparken çok huzurlu hissediyordu kendini
"Bu aralar işlerin hiç biri istediğim gibi gitmiyor buda beni o çok sinirlendirdi ve sana patladım genellikle işlerimi seninle olan ilişkime karıştırmamak uğraşıyorum"dedi furkan'ın ne kadar çalıştığını biliyordum çok uğraşıyordu bunu oğuz ve Berke bana anlatıyordu ona gülümsedim ve yanağımda ki elini tuttum
"Sadece bir daha benden şüphelenmeni istemiyorum sana niçin? Ve neden ihanet edeyim ki? Elime hiç bir şey geçmiyecek"dedim furkan yorgunca gülümsedi ve elini yüzümden çekti dikkatli şekilde kollarını belime dolayarak bana sarıldı satılmasına karşılık verdim boynuma ufak ufak öpücükler bıraktı
"O şerefsizi geberticem"dedi fısıldayarak ondan ayrıldım ve gözlerinin içine baktım
"Sahi derin dosyalardan falan bahsetti ne dosyası bunlar"dedim furkan elini saçlarımın arasına daldırdı ve yavaşça saçlarımı okşadı
"Orkide'nin hikayesini biliyor musun?"dediğinde kaşlarımı çattım
"Soruma cevap verseydin keşke"dedim imalı bir ses tonu ile furkan güldü
"Sana bir şey olucak diye korkudan ölücektim ve şimdi sana tekrardan kavuşmuşum bunları mı konuşucaz?"dedi güldüm onun yanındayken huzur doluydum mutluydum kendimi onun yanında güvende hisediyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORKİDE [TAMAMLANDI]
RomanceAcı neydi tam olarak? Vücudumuzda ki herhangi bir yerimizin morarması veya kızarmasından mı ibaretti? Sadece fiziksel olarak mı acı çekerdik? Tabii ki de hayır İçimizde ki acılar fiziksel acılarımızdan daha çok canımızı yakmaz mıydı oysa? İçimizde...