Herkese yeni bölümden merhaba. Nasılsınız? İyisinizdir umarım. Bölüm çok çok çok geç kaldı. Bunun farkındayım. Ama ne ilham geliyordu ne de ben yazmaya güç bulabiliyordum. Bu yüzden bölümü oldukça uzun yazmaya çalıştım. Umarım ki beğenirsiniz. Mutlu olunnn.
KAMU SPOTU ÖNEMLİDİR OKUYUNUZ!!
Uzun zamandır bölüm atmadığım için olayları unutmuş olabilirsiniz. Eğer bölüme başlayınca 'Bu ne zaman oldu?' gibisinden düşünürseniz hemen bir önceki bölüme göz gezdirin.Kamu spotu bitmiştir. Okuduysanız teşekkürler:)İYİ OKUMALAR....✨
••••••••••••••••••
6. Bölüm: His
"Bir suçlunun, bir polise sarılması nasıl hissettirirdi?"Ne kadar burada beklediğimi bilmiyordum. Ama Başkomiser hâlâ gelmemişti. Canım sıkılmaya başlamıştı. Yanımda benimle beraber bekleyen ama hâlâ ayakta duran Ali'nin bile canı sıkılıyordu. Kimin sıkılmazdı ki?
Ali'nin birden telefonu çaldı. Benden biraz uzaklaşıp bana dönük bir şekilde telefonda konuşmaya başladı. Ama akıllı kafası almıyordu ki benim dudak okuyabileceğimi.
"Evet Başkomiser'im......Evet tam karşımda duruyor......Hayır sorun yok......Tamam ben hallederim." Dedi ve telefonu kapattı. Bu neydi şimdi? Ali yanıma yaklaşıp arka cebinden kelepçesini çıkardı. Bana samimice gülümseyip,"Üzgünüm. Bu gece misafirimiz olacakasın." Dedi çok da samimi olmamaya çalışarak. Ben de rahat görünmeye çalışarak,"En azından Başkomiser'i görmeden bir günüm geçecek. Daha ne isterim ki?" Dedim gülümseyerek. Ali de gülümseyip kelepçeleri bileklerime taktı.
Ayağa kalktığımda sol kolumu tutup beni ilerletti. Bir kat aşağıya indiğimizde beni kalacağım demirliklerin ardında bıraktıp gitti. Ellerim soğuk demirleri tuttu.
Ağlamamak için kendimi sıktığım sıcak bedenimi buz gibi demirlere yasladım.
Yere oturup bacaklarımı kendime çektim. Kollarımı etrafına doladığımda sırtım soğuk demirlere yaslıydı. Ben...Galiba korkuyordum. Bir daha gökyüzüne bakamaycağım diye çok korkuyordum. Bir daha denizi izleyemeyeceğim diye çok korkuyordum. Sonsuza dek buraya hapis kalmaktan çok korkuyordum.
Ben çok korkaktım.
Birine sarılmaya çok ihtiyacım vardı. Neden bilmiyorum ama sarılacağım kişi Başkomiser olsa daha iyi hissederdim galiba.
Birine sarılmak nasıl bir şeydi? Hayatı boyunca hiç kimseye sarılmamış bu beden nasıl hissederdi?
Bir suçlunun, bir polise sarılması nasıl hissettirirdi?
* * *
Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Ne zamandır buradaydım onu da bilmiyordum. Kilit açma sesiyle gözlerimi açtığımda bir başka polis demirlikten oluşan kapıyı açtı. Hızlıca ayağa kalkıp yanına gittim. Çok fazla yaklaşmama izin vermeden durdurdu beni. Polise anlamamış gözlerle bakarken açıklamaya başladı.
"Başkomiser'im sizi serbest bırakmamızı istedi. Ama tek şartla." dediğinde kafamı sola yatırıp kaşlarımı kaldırdım.
"Ne şartı?" dedim bu sefer de kaşlarımı çatarak.
Cebinden bir anahtar çıkarıp elime tutuşturdu. Anahtara baktığımda Polis Yıldızı¹ bir anahtarlığın takılı olduğunu gördüm. Bunu ben nerede görmüştüm?
Ben tekrar polise anlamaz gözlerle bakarken açıklamaya başladı.
"Aral Başkomiser size bunu vermemi istedi."
![](https://img.wattpad.com/cover/339558332-288-k47790.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKOMİSER
Teen FictionGökyüzüne bakıp "Ben artık yaşamak istemiyorum. Ben yaşamayı hak edenlerden değilim. Artık benim için yaşamak isteyeceğim son şey." Sonra da ellerime baktım. "Bu eller tuttu o şeyi." Üzerimdeki kana göz attım."Bu eller yüzünden kirlendi bu üst."...