Fourteen ✨

11.3K 419 98
                                    

Bu gün nihayet üniversitenin ilk günüydü.

Artık tamamen iyileşmiştim.

Bu süreçte, bir kaç gün oluyor, Alihan benimle kalmış, her şeyle kendi ilgilenmişti.

Ona baya borçlanmıştım. Ve resmen adamı yeniden keşfetmiştim...

Düşünceli bir şekilde kampüsten içeri girdim.

Evet kimse inanmıyordu ama ben Marmara üniversitesi hukuk fakültesini kazanmıştım.

Garip. Bazen ben de inanmıyorum kendime.

"Batuhan, naber kanka." diyerek kolunu omzuma attı Furkan.

Gülümseyerek karşılık verdim.

"İyidir kanka. Senden?"

"İyilik sağlık." gülümsedi.

Onunla kayıt işlemleri için geldiğimde tanışmıştım. Çok tatlı çocuk ve bana bizim sarıyı hatırlatıyor.

Yanlış anlaşılmasın tip olarak değil, karakter olarak.

Dersin başlamasına daha vardı. Bu yüzden birlikte kantine geçtik.

"Naber yıkıklar ittifakı." diye bağırdı Furkan içeri girer girmez.

Gülmeden edemedim. Masada oturan bizim çocuklar cidden yıkıktılar.

"Sana ne lan gerzek." dedi Berk ve kafasını tekrar masaya gömdü.

"Gençlik bitmiş." dedi Furkan ve diğerleriyle uğraşmaya başladı.

"Naciye kız senin ismini kim koydu?" diye sordu merakla.

Elimle ağzımı kapattım. Ne geleceğini biliyordum.

Gülme, gülme, gülme...

Naciye gözlüklerinin üstünden Furkan'a ölümcül bakışlarını yolladı.

"Sana ne Furkan? Hmm kim koyduysa koydu."

Furkan kıkırdadı.

"Yok yani karakterini şekillendirmiş, elini öpeceğim. Simsiz telgraf Naciyeeeeee..." dedi ve kahkaha atarak koşmaya başladı.

"Gel lan buraya angut..!"

Naciye de onun peşinden koşmaya başlayınca kahkahamı daha fazla tutmadım.

"Yazık valla. Çok gençti." dedi Berk kafasını kaldırıp.

"Hmm tek kusuru bir parça diline sahip çıkamamak." diye ekledi Kaan.

Cidden.

"Ama şimdi haklı da." dedi alttan alttan gülerek Berk.

Ben de güldüm.

"Gerçekten kim koydu lan ismini?" dedim kahkaha atarak.

Kızda hiç Naciye tipi yoktu ki.

Bir süre daha sohbet ettik. Furkan ve Naciye gelinceye kadar. Sessizce geçip eski yerlerine oturdular.

Bir süre sonra ikisinden de ses çıkmayınca "Noldu lan bunlara?" diye sordu Berk kolumu dürterek.

Özellikle Furkan'ı soruyordu. Masaya oturduğundan beri susup duruyordu. Şimdi yüzüncü espirisini yapması gerekiyordu oysaki.

"Galiba Naciye ırzına geçti." dedi Kaan ve ayaklandı.

"Size iyi günler, ben gider. Hadi yallah."

O gidince "Bu da başka çeşit bir salak." dedi Berk ve ayaklandı.

"Dersim var benim de. Görüşürüz."

"Görüşürüz kanka." dedim.

Naciye de kitaplarını alıp uzaklaştı.

Masada Furkan'la tek kalınca kolunu dürttüm.

"Pişt... Neyin var lan?"

Yüzüme baktı baktı ve kahkaha attı.

Afallayarak yüzüne baktım.

"Ne oluyor aq?"

"Öptü beni!" dedi Furkan ve gülmeye devam etti.

Göz devirdim.

"Salak. E düğün ne zaman?"

Kıkırdadı.

"Haftaya. Hadi yine iyisin. Sana kahve ısmarlayacağım."

Kalkıp kahve almaya gitti seke seke.

Manyak bu çocuk.

Ben de telefonumla ilgilenmeye başladım.

Karşımdaki sandalye çekilince tam ne çabuk geldin lan diye soracakken sustum.

Çünkü gelen Furkan değildi.

"Merhaba." dedi karşımdaki kız gülümseyerek "Ben Afra."

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Kestik..! Hello again millet 😁 ehe ne güzel yerde bıraktım dimi. Evet Afra Batuhan'ı tabiri caizse s*k gibi ortada bırakan hanımefendi olur. Ve evet o bölüme yaklaşıyoruz dın dın dın... Love you all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~26.06.2023~•~•~

MAHALLE ABİSİ •|• BxB •|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin