Forty three ✨

4.1K 219 42
                                    

Müstakbel kayınvalidem ve kayınbabamla tanışma vaktiydi.

Benim gerginliğimi hisseden Alihan güç verircesine tuttuğu elimi sıktı ve bana kocaman gülümsedi.

Ben de gülümsedim ve derin nefes aldım.

O önden odadan çıktı ben de peşinden.

"Annem..." dedi ve sıkıca sarıldı annesine Alihan.

"Oğlum, hoş geldin yavrum." dedi gülümseyerek annesi.

Kısa boylu, hafif tombul, tatlı bir kadındı annesi.

Düşüncelerimden sıyrıldığımda annesinin beni süzdüğünü gördüm ve yerimde utançla hafif kıpırdandım.

Bana doğru yürüdü ve elini uzattı gülümseyerek.

Şaşkınca ona baktım fakat hızla kendime geldim ve uzattığı elini öpüp alnıma koydum.

"Sen de hoş geldin oğlum." dedi sıcak gülümsemesiyle.

"Hoş buldum efendim." dedim kısık sesle.

Kaşları çatıldı. Acaba yalnış bir şey mi dedim diye düşündüm gergince.

"Efendim ne oğlum? Anne de bana. Alihan'ın arkadaşı bizim de oğlumuzdur." dedi imalı imalı. Ya da bana öyle geldi. Bilmiyorum.

Omzumu patpatladı ve içeri gitti.

Şaşkınca Alihan'a baktım. Omuz silkti gülümseyerek. O da şaşkın fakat bir o kadar da mutlu görünüyordu.

"Baban nerede peki?" diye sordum merakla.

"Elini yüzünü yıkayıp gelir." derken babası da içeri girdi.

Önce oğluna baktı ve gülümsedi. Daha sonra bakışları beni buldu ve tıpkı annesi gibi beni iyice süzdü.

"Hoş geldin oğlum." dedi bana bakarak.

Gülümsedim ve "Teşekkürler efendim." dedim.

"Amca diyebilirsin. Resmiyete gerek yok."

"Peki."

Omzumu patpatladı ve "Sırma yemeğe ne var?" diye sorarak mutfağa girdi.

Derin nefes aldım ve Alihan'a döndüm.

"Kötü değildi sanırım?" dedim gülümseyerek.

Kıkırdadı.

"Fena değildi yavrum."

Cidden fazlaca gergin hissediyordum.

Ama artık öyle hissetmiyorum. Ailesi fazlaca sıcak kanlı insanlar gibi geldi bana.

"Evet... Bir tek kayınçom kaldı."

Küçük çaplı bir kahkaha attı Alihan.

"Üzgünüm yavrum. Kayınçon biraz bekleyecek."

Anlamaz gözlerle ona baktım. Beni kolumdan tuttu ve yukarı odasına çıkardı.

İçeri girer girmez elleri yanaklarımı buldu ve dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurdu.

"Oh... Çok özlemişim."

Gülümsedim.

Eğildi ve tekrar dudaklarımızı birleştirdi.

Yavaş yavaş öpmeye başladı beni.

Bu sırada biri kapı kolunu indirdi fakat açmasına izin vermeden Alihan sırtımı kapıya çarptı.

"Ah..." diye inledim kısık sesle.

"Ay çok pardon. Çok pardon." dedi. Eslem'di.

"Kapıyı çalsana kızım." dedi Alihan sinirli bir sesle.

"Ya ben ne bileyim çocuğu sıkıştırdığını." dedi Eslem kısık sesle.

Ellerimle yüzümü kapattım.

Tanrım...

"Yemeğe gelin diyecektim. Çabuk olun." dedi ve kapıdan uzaklaştı hızla.

Ben utancıma devam ederken Alihan ellerimi tuttu ve yüzümden indirdi.

"Çok utanıyorum Alihan..."

"Utanma yavrum. Neyse ki Eslem'di..."

Gözlerim büyüdü. Başkası olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

"Daha dikkatli oluruz biz de." dedi gülümseyerek ve dudaklarımdan bir öpücük daha çaldı Alihan.

Kapıyı açarak dışarı çıktı. Ben de peşinden aşağı indim.

Yer sofrası hazırlanmıştı.

"Geçin oturun çocuklar." dedi annesi ve elindeki ekmeği babasına uzattı.

Baya acıkmıştı zavallı adam. Gülümsedim. Ailesi çok tatlıydı.

Alihan oturdu ve beni de yanına çekti. Eslem'in tam karşısına oturmuştum. Bana bakarak sırıtıyordu.

Kızardım ve kafamı eğdim. Bu sırada annesi bana ekmek uzattı. Gözleriyle bir Eslem'e bir de bana bakmayı da ihmal etmiyordu.

Nihayet Sırma abla farkedip Eslem'i dürttü.

Bu sırada Alihan da tabağımı sofradaki yemeklerle dolduruyordu.

"Yeter Alihan." dedim kolunu tutarak.

Çok fazlaydı. Ben çok yemek yemezdim ki.

Bana gülümsedi ve yemek tabağını yerine bıraktı.

Bu sırada üzerimde bir bakış hissettim.

Kafamı kaldırdığımda Alihan'ın annesinin bizi izlediğini gördüm.

Sıcak bir şekilde gülümsedi ve "Oğlum, doldur çocuğun tabağını." dedi Alihan'a.

"Yok yeter efendim..." dedim gergince.

Fakat bana dediğini hatırlayıp "Anne." diye düzelttim.

Babası da kafasını kaldırıp bana baktı fakat daha sonra yemeğine döndü sakince.

Eslem de sırıtarak bizi izliyordu.

Tedirgin bir şekilde Alihan'a baktım. Biliyor olabilirler miydi?

O da aynı şekilde bana baktı.

Daha sonra Sırma ablaya döndü.

Sırma abla ne demek istediğini bakışlarından anladı ve kaşlarını kaldırdı.

Bu sanırım 'ben söylemedim', 'bilmiyorlar' demek oluyordu.

Garip atmosfer eşliğinde yemeğimizi bitirdik ve kalktık.

Anne ve babası geri tarlaya döndüler. Kızlar da ev işleriyle ilgilenmeye başladı.

"Seni gezdirmemi ister misin?" diye sordu Alihan yanağımı sıkarak.

Gülümsedim ve "Olur." dedim.

Zaten yapacak bir şey yoktu.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Hello hello millet. Nasılsınız? Ben yorgunum baya. Kardeşim üniversiteye başlıyor dedim ya... Onunla birlikte başka state'e taşındım alışıncaya kadar yanındayım sorumluluk sahibi bir abla olarak. Bu yüzden bu aralar pek aktif olamaya bilirim. Love you all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~17.09.2023~•~•~

MAHALLE ABİSİ •|• BxB •|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin