Öğlen gryffindor ortak salonunda oturuyordum . Bugün hiç ortak salondan dışarı çıkmamıştım kahvaltı dışında . Draco'yuda görmemiştim zaten . Ginny yanıma geldi , "Dersler bitti mi?" diye sordum yanıma otururken . "Hayır ama profesör sprout biraz rahatsızlandığı için bizim ders erkenden bitti" diye yanıtladı . "Duydunmu yıl sonu balosu olacakmış" , "Eee güzel, harry'le gidiceksin demi sen ?"
Yüzü düştü birden "Bilemiyorum harry'e diğer binalardan da birsürü kızların şimdiden teklif etmeye başladıklarını duydum" , kaşlarımı çattım "Siz sevgili değilmisiniz e" , kafasını olumsuzca salladı "Hayır yani, bilmiyorum aramızdaki şeye bir isim koymadık" , elimi alnıma vurdum "Kesin benim salak ikizim yüzünden dimi" .
"Yanii evet, biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söyledi"
"Ah salak dört göz" içimden de kızdım harry'e , "O gelsin ben gösteririm ama ona bu lafları"
Ortak salona gülüşerek giren weasley ikizleriyle sohbetimiz bölündü , "Neden bu kadar gürültülü olmak zorundalar" dedi ginny gözlerini devirerek . "Nasılsın küçük kardeşim" dedi fred ginny'nin yanına geldi ve saçlarını karıştırdı . "Yapma şunu az büyü" dedi ginny kızarak . Onların bu haline güldüm . "Ne o Y/N yoksa sende mi etrafta cadı gibi gezmek istiyosun" dedi george sinsi bir şekilde gülerek bana yaklaşırken . "Hayır hayır sakın saçıma dokunma yoksa seni boğarım!" dedim ellerimi saçıma götürürken . Yavaş yavaş sanki üstüme atlayacakmış gibi geldi ve kendini koltuğa yanıma bıraktı , kafasını bana çevirdi ve güldü "Acıdım sana vazgeçtim" , koluna bir tane geçirmemle abartılı bir şekilde inledi "Bu potter'lar çok cani"
"Hadi be ordan" dedi harry elindeki kitapları kenardaki masaya koyarken . İşte gelmişti dört göz . Ginny harry'i görünce diğer tarafa döndü , harry bu hareketini farketti . Göz göze geldik ve bana neler oluyor anlamında göz kırptı , ona öfkeli bir bakış attım .
"Baloya kiminle gideceksiniz?" diye sordu hermione . "Bilemiyorum bana çok teklif geldi" dedi harry çapkınca sırıtırken . Kolumun altındaki yastığı ona fırlattım "Sana kim teklif etsin dört göz"
"Kıskanma canım ben ünlüyüm bikere"
Ginny kalktı ve ortak salondan çıktı hızla , "Buna ne oldu şimdi" diye sordu ron . "Gerizekalı harry yüzünden" dedim kızarak . "Gidip baksana kıza ne duruyosun" dememle o da ortak salondan çıkıp ginny'nin peşinden gitti .
"Eee Y/N sen kimle gideceksin baloya" sordu fred . "Aslında gitmeyi düşünmüyorum" omuz silktim . "Neden amaa, tamda sana layık bir partner vardı elimizde" diyerek dudak büzdü fred . "Kimmiş o ?" diye sordum . "Tamda yanında duruyor" kafamı yana çevirdiğimde bana sırıtan george'u gördüm . Gülmeye başladım "George'mu ?" .
"Eveet beğenemedin mi ?" yine fred konuştu . "Eee maden george neden kendisi bana sormuyorda sen soruyorsun" ikisi bir an bakıştılar ve fred öne doğru eğilip fısıldamaya çalıştı , ama sadece çalıştı... "Birazcık utanıyomuş senden öyle söyledi" . George'a baktığımda fred'e kaşları çatık bir şekilde bakıyordu ona baktığımı farkedince yüzü yumuşadı ve gülümsemeye çalıştı . Çok komiklerdi onların bu haline güldüm .
Biraz hava almak için dışarı çıkmayı düşündüm . Koridorlar çok sessizdi , çoğu kişi derste olduğu için sanırım . Aniden bir elin beni geriye doğru çekip duvara yaslamasıyla korktum . Tam çığlık atacaktımki bunun draco olduğunu gördüm . Bana gülümsüyordu "Nasılsın sevgilim" diye sordu sessizce . "Kolumu sıkmayı bırakırsan iyi olucam" dedim . Kolumu bıraktı ve elini duvara yasladı . "Nereye gidiyordun?" diye sordu bana . "Biraz hava almak için dışarı çıkacaktım içeride bunaldım" dedim saçımı kulağımın arkasına koyarken . "Hmm tek başına mı çıkacaktın yoksa birisiyle mi?" sordu edward'ın olup olmayacağını soruyordu üstü kapalı bir şekilde , anlamıştım .
"Tek başıma merak etme" dedim . "Bende seninle gelmek isterdim ama kimsenin bizi yan yana görmemesi lazım hayatım" dedi ve elini karnıma koyarak konuştu "Senin ve bebeğimizin iyiliği için"
Ona gülümsedim "Seni çok seviyorum dray" dedim . "Bende seni aşkım" diyerek dudaklarımıız birleştirdi , çok kısa sürmüştü bu öpücük çünkü birilerinin bu tarafa doğru geldiğini duyduk . Draco'ya hemen gitmesi gerektiğini söyledim ve gitti .
Bahçeye çıktığımda ağacın altında oturan edward'ı gördüm . "Burda napıyosun derste olman gerekmezmi ?" diye sordum . "Şey dersten kovuldum" dedi kafasını kitaptan kaldırmadan . Hızlı hızlı birşeyler yazıyordu . Yanına oturduğum gibi hızla kitabın yada defterin neyse bilmiyorum kapağını kapattı . "Sen iyi misin garip gözüküyorsun ?" diye sordum gözlerimi kısarak . Sanki birşeyler saklıyor gibiydi . "Yok ya ne garibi iyiyim ben" .
"Şey soracaktım Y/N" dedi sessizliğin ortasında . "Sor" dedim ona dönerek . "Acaba şu yıl sonu balosuna benimle gelmek ister misin ?"
"Baloya gitmeyi düşünmüyorum ed" dedim kafamı sallayarak . "Pekii anladım tamam"
"Sakın seni reddetmek için böyle dediğimi düşünme gerçekten baloya hiç gidesim yok" dedim ona doğru .
"Peki gitmek istesen baloya beni kabul edermiydin ?" diye sordu . "Yani bilemiyorum" dedim ve ekledim "Ama baloya gitmek istediğimi sanmıyorum" .
YA BÖLÜM YAZAMIYORUM CILDIRCAAAM AAAAAAAAAAAA
ŞEY GELMİYOR NEY ONUN ADI İLHAM MI NEYDI BE